bu markanın elbiselerine, bluzlerine moda dergilerinde falan rast geldiğim vakit ucuzluğuna bakıp pek bi beğeniyorum, bir hevesle gidiyorum mağazasına. ama o beğendiğim elbiseyi, bluzü hiçbir zaman girdiğim lcw mağazasında bulamıyorum işte. bazen de kazara bulup deniyorum, ama o kadar kötü duruyor ki "o gördüğüm elbise bu değildi" herhalde diyorum. velhasıl ilüzyon gibin, sihir gibin bir şey benim için bu marka. aptala döndürdü beni keratalar.
bir de ne vakit mağazasına girsem "bugün arife günü müydü lan? annesini çocuğunu toplamış gelmiş herkes, bu ne kalabalık" diyorum. istisnasız.
akp gibi marka mübarek. herkes şikayetçi ama kimse vazgeçmiyor.
halk pazarından farkı olmayan markadır gözümde. neden? çok mu zenginim? hayır değilim. ama insan artık yeni ve farklı tasarımlar istiyor ne zaman göz atsam sanki 1 ay önce geldiğimde satışı sunulan ürünleri tekrar mankenlere giydirmişler gibi bir his uyanıyor içimde.
küçükken o maymunlu tişörtlerini giymek için can attığım ama şimdi siklemediğim mağazadır kendileri.babalar günü hediyeleri için herkesin uğrak adresi olmuştur.
Bir zamanların ünlü, güzel markası... Artık hiç bir çekiciliği, bir albenisi olmayan, sıradanlaşan sözümona sadece orta yaşlı bayanlara hitap eden markadır.
çocukluğumda annemle babamı zorla soktuğum mağazayken şuanda 12 yaşındaki çocuk için dizaltı etek tasarlayan bir marka olmuş. vallahi yazık olmuş, kalitesi gitmiş, türbana girmiş.
sadece iki t-shirt katlamak için bile gereksiz felsefik sorular soran giyim mağazasıdır. beni işe almadığı için çok pişman olacaktır. umarım olur yani.
2001 krizinde canı yanan, ancak kriz anında yanlışlarını görüp stratejisini değiştiren ve uzun vadede kazançlı çıkanlar da oldu. bunlardan biri de lc waikiki markasının sahibi tema grubu. 2000 yılına kadar bayiler kanalıyla büyüyen marka 2001 kriziyle sarsılınca, 700 olan bayi sayısını radikal bir kararla 100'e düşürdü. tema mağazacılık'ın yönetim kurulu başkanı vahap küçük, o günleri anlatırken "bayi sayımızı azaltınca, satışlar dörtte bire düştü. o zaman canımız çok yandı. fakat en azından yanlış trenden inip, doğru trene binmemize vesile oldu. çünkü koyduğumuz vizyona bu kanallarla gitmemiz mümkün değildi" diyor. 20 yıl önce malatya'dan istanbul'a gelip tekstil işine giren, önce fason üretim yaptığı fransız markası lc wakiki'nin daha sonra tüm haklarını satın alıp bir türk markası haline getiren küçük kardeşler, yurtiçindeki büyüme tamamlanmadan dışarı açılmak istemiyor. ciro olarak içeride 700 milyon doları bulduktan sonra, dışarıya güçlü çıkacağız" diyen vahap küçük'le, markalarının türkiye'deki gelişimini, tekstil sektörünü ve hedeflerini konuştuk.
modası geçmiş ürün 'çaput'tur
hazır giyim sektöründe sezon sonlarında yüzde 70'leri bulan indirimler görüyoruz. fiyatı yüzde 70 düşen bir üründe nasıl kâr edilir?
bu indirimle para kazanmak mümkün değil. bizim sektörde zararına satılan mal için sevinilir. mal zararına satılıyordur, ama satan adam seviniyor. niye? bir yıl sonra bu mal, modası geçmiş bir çaputtur. üstelik bir sene depo kirası ödeyecek. yeniden o malı ütüleyecek, paketleyecek, ekstra bir maliyet yüklenecek. bir sene modası geçmiş olarak, seri sonu mağazalarda, outlet mağazalarda yüzde 60-70 düşük fiyatla satması gerekecek. bundan dolayı sezon sonunda neye satabiliyorsa, onu kâr olarak görüyor. "
yiyip yiyip doymayan kocaman bir kütle. küçüklerin nefes alamadığı dünyada bebeler için falan şirin şeyler yapıp satan bir dev. her avm'de, her köşe başında hem de. daha büyümeli, daha fazla büyümeli.
çok bütçeyi aşmadan orta kalite mallar satan firma. eskiden daha kaliteliydi tabi de şimdi de çin malı kadar boktan değil. normal kullanan bir insana yetebilecek düzeyde malları var. kötülememek gerek, 20 yaşıma geliyorum, hala buradan giyiniyorum.