öğrenciyken paramız yok diye giderdik. okul bitti ama ayaklar nasıl alıştıysa ne zaman avm ye gitsem kendimi lcw de buluyorum. avantajları: hep kalabalık olduğu için diğer mağazalardaki gibi çalışanlar başınıza üşüşmüyor. ürünler kalitesiz ama fiyat performansları iyi, müşteriler tanıdık kasıntı bir ortam yok. bir bim de bir de lcw de kendimi çok rahat hissediyorum. sanki evdeymişim gibi *
reklamndaki vay ki ki vay vay ki ki vay vay,adlı eser Mahmut Tuncere aittir,pazar mallarına dönmüştür efendim oranın ürünleri 10 lira gel abla gel gel gel.
Şahsa ait normal giyim mağazalarının yerini almış müşteri dostu mağaza. Artık dar gelirli ailelerin bile uğrak yeri olmuştur. Hiç unutmam ailecek gittiğimiz normal giyim mağazasında eğer beğenmediğimiz bir şey olur da o mağazadan bir şey almadan çıkarsak tezgahtarın bir küfretmediği kalırdı. Tezgahtar yakışmasa bile "ooo çok güzel oldu" deyip sizin güzel giyinme özgürlüğünüzü sabote ederdi. Aldığınız ürün ertesi gün sıkıntı çıkarırsa sorumsu da biz olurduk. "Abla sen yapmışsın yaaa" gibi. Lc waikiki sayesinde insanlar artık kendilerine yakışanı seçiyor, istediği elbiseye açıp bakabiliyor, eğer aldığı üründe bir sorun çıkarsa birkaç ay içinde eğer fabrika hatasıysa ürün bedelini iade edebiliyor. Teşekkürler lc waikiki.
kıyafer alışverişinin bimidir. biz ufakken bir maymunu vardı bunların zamanlı gitti maymun. birde leyla zananın lcw ın sahibi olduğu geyiği vardı. hatta millet gaza gelip boykot moykot demişti. tabi nereye boykot ediyosun 10 liraya tişört giyiyosun.
kalitesiz ve boktan mallarını bir kenara bırakırsak, lcw den alışveriş yapmak, bangladeş te günde 2 dolara çalışan insanların diktiği ürünleri satın alarak emek sömürüsüne ortak olmaktır.
ayrıca fiyat kalite paritesine göre pahalı olmasına rağmen halkımız tarafından her gün dezenli olarak yağmalanır.
ucuz satmayıp ucuz satıyormuş gibi gözüken firmadır.
çocukluk dönemlerinde lcw amblemli kıyafetlerin burjuva usulü olarak görülen şimdi ise çarşamba pazarından esinlenilmiş konseptinin yadsınamaz oluşu; tüm çocukluğumuza inen psikolojik alt yapının çöküşüne neden olan marka.
sürekli gülen çalışanlara sahip firma. yalnız o gülüşlerin ardında çok küfürler saklı arkadaşlar onu söyleyeyim. zira günde 1500 defa ''müşterilere gül, müşterilere gül, gülün gülün, ahahah ahaha gülün.'' diye baskıya maruz kalıyorlar.
eski bir calisani olarak, hakan sukurun galatasaraya olan bagi gibi gonulden bagli oldugum, turkiyenin en buyuk hazir giyim perakendecisi olan firma. aslinda, hazir giyim perakendeciligine ait ne kadarenvarsa hepsini hak ediyor lc waikiki. tabi burada kastettigim trendy olmasi degil, is hayatina yonelik butun enler. kurumsal yapi, proje yonetimi gibi profesyonel durumlar. bu konularda cok ahkam kesmek istemiyorum cunku cok bilgim yok. size soyleyebilecegim seyler, bu firmanin gercekteniyiolmasi, iyi insanlar tarafindan yonetilmesi. hani bir insan icin dersiniz yaulan on numara adam, ne iyi bi insan, hic falsosunu gormedim` diye. lc waikiki de tekstil firmalari icinde aynen bu konumdadir.
lc waikiki icin uretim yaparken uyguladigimiz prosedurlerden bir kac tanesinden bahsedersem ne demek istedigimi anlayacaksiniz. hele ki cocuk grubunda calistigim icin cok onemli hususlar bunlar. bir kere hic bir kumasi ekolojik testlerden gecerli sonuc almadan kesim islemine alinmaz. bu cok hassas bir konudur, ekolojik testten kalan kumas ya yeniden islem gorur ya da iptal edilir. model uzerinde baski varsa, istisnasiz, ekolojik baski testleri uygulanir. kanserojen maddelerin varliginin test edildigi bu islemlerde, zararli bir maddeye rastlanirsa, baski islemini gerceklestiren firmayla sozlesme iptal dahi edilebilir. model uzerinde citcit, dugme gibi cocuk guvenligini tehdit edebilecek aksesuarlar varsa bunlarin guvenlik islemleri tam olarak saglanmadan uretime devam edilmez, urunun gec kalmasi dahi goze alinir. bakin, simdi buradan isim verip de efendim hic bir sirketi zan altinda birakmayalim ama o meshur ispanyol firmalari filan var ya, onlar bu standartlarin cogunlugunu uygulamazlar. uretiminden sorumlugu oldugum bir urunden musteri sikayeti alindigi icin ( bebegin vucudu kabarmis) nasil yusuf attigimi bilirim ki ben step 1im, bu urun benden sonra musteriye gidene kadar 10 stepten geciyor. sirket, isin o kadar derinine iniyor yani.
isin bir baska boyutu, sirketin hayir kurumlarina olan yardimlari. bakin, tabi ki reklam amaciyla yapilan yardimlari hepimiz sosyal medya araciligiyla goruyoruz ama size soyle bir ornek vereyim kafanizda canlansin, bu sirketin hayir kurumlarina yaptigi yardim adedi, baska firmalarin yillik uretim adedinden fazladir. halkin markasidir, lc waikiki olmasa gariban insanlarin bir tarafi eksik kalir cunku az da olsa o marka giyme hissini yasayamazlar.
calisanlarini memnun etmek icin kelimenin manasiyla cirpinan bir ust yonetimi olan bir firma burasi. calisanlarinin ayrilmak istemedigi, baska firmalarda calisanlarin transfer olmak icin can attigi,eksikleri olan ama 2020`de avrupanin en buyuk hazir giyim firmalarindan olmak icin canla basla calisan, her seyin en iyisini hakeden bir firmadir.
ayrica, bana da yillar sonra entry girdiren eski sirketimdir. **