şarkıları falan güzel de konuşunca ağzından narsizm akıyor... her şey çok anlamsız falan der gibi yapıyor ama kendisine olan hayranlığını anlayabiliyorsun. herkesten farlı olduğunu kanıtlamaya çalışmak, farklıymış gibi davranmak çok saçma... yiyip içip osuran varlıklarız işte.
Güzel olmasaydı da gayet dinleyicisi olurdu diye düşünüyorum. Tabii müzik sektöründe güzelliğin de payı oluyordur illaki ama bu kadın özgün ve kaliteli müzik yapıyor. Kadında ses var, tarz var.
ülkesinin bayrağıyla bu kadar iç içe görünen birinin anlayamadığım amerika pazarından çok avrupa pazarının olmasını lana del rey a.k.a lizzy grant ı bir kenara atıyorum kendisi born to die ile sesini duyurmuştur ve brit ödülünü kapmıştır bir çok amerikan şarkıcı seneler sonra ancak bu ödülü alabiliyor yada alamıyor fark ettiğim kadarıyla kendisinin ruhu yaralı ve karanlıktır depresyonun kıyılarında ve derinlerinde yaşayan bir tip ve bu kadında zengin depresyonu var hani her şeye sahip olup elinde viskisi üzerinde sabahlık pencereden dışarıyı izleyen ve bunu yansıtan albümü ultraviolence di ama çoğu kişi gibi benim için lana nın yeri born to die dır özellikle ride ve dark paradise ama kendisi ne yazık ki populer kültür ve tumblr a kurban gitmiştir bazen diyorum keşke bu kadını herkes bilmeseydi canlı performansı maalesef kötüdür oturup stüdyo kayıtlarını dinle yani, sanırım bile bile mutlu olmak istemiyor alışmış çünkü bu havada yakışıyor ona ama söndü yani o da farketti born to die gibi bir şey yaratamayacağını yeni albümü yayınlanmadı diye biliyorum ama hala umudum var azıcık da olsa.
kırmızı şarap ve biraz çikolata eşliğinde, gecenin karanlığında music to watch boys to ve velvet crowbar'ıyla beni uçuşa geçirip adeta bir pilot yapan, muhteşem güzelliğe sahip olan sanatçıdır.
Nefret ettiğim bir arkadaşım sevgilisini etkilemek için dinliyordu ve o çok güzel bulduğu sesiyle bizi bayana kadar şarkılarını söylüyordu o yüzden biraz mesafeliyim lana hanıma karşı ama sesi falan 10 numara 5 yıldız.
(bkz: bunlar hep kıskançlıktan.)