--spoiler--
sözlükte savunduğu düşüncelerin sonuna kadar arkasında duran ve bu özelliği sebebiyle dikkatimi çekmeyi başarmış yazar. bunu yaparken diğer yazarları da gülümsetmeyi eksit etmiyor sağolsun * ayrıca bu yazarı tüm yakın çevreme tavsiye ettim, artık onlar da kendisinin bütün entrylerini keyifle takip edebiliyor . *
--spoiler--
herkesin nick altına aynı güzel sözleri giren iyilik meleği yazar. anlaşılan kendini nickaltı reklamı konusunda otorite olarak görüyor.
(#13266088)
(#13265873)
hakkımda olumlu şeyler yazdığını yeni fark ettiğim ve çok mutlu olmama sebep olmuş yazar, sevgilerimi sunuyorum.
edit : bull shit, herkese aynı şeyi yazıyormuş amk.
her yazarın nick altına aynı şeyleri yazan an.
ayrıca kendisini tüm çevreme tavsiye ettim, artık onlarda kendisinin tüm entrylerini keyifle takip edebiliyorlar. smiley used to be here.
sözlükte savunduğu düşüncelerin sonuna kadar arkasında duran ve bu özelliği sebebiyle dikkatimi çekmeyi başarmış yazar. bunu yaparken diğer yazarları da gülümsetmeyi eksit etmiyor sağolsun * ayrıca bu yazarı tüm yakın çevreme tavsiye ettim, artık onlar da kendisinin bütün entrylerini keyifle takip edebiliyor . *
bu memlekette "kalitesizliğin" her zaman "prim" yaptığını keşfetmiş, kalitesiz yazar.
bu kültür, memlekete 80 sonrası peydah olmuş bir zontalıktır. "reklamın iyisi kötüsü olmaz" şeklinde hareket edilip; "adım duyulsun yeter, nasıl duyulduğunun bir önemi yok" şiarıyla; biçimsizleşilir, komikleşilir, ki bu komiklik sempatik bir komiklik değil, bir tür acıma komikliğidir. bu ekol, şuanki zirvesini ajdar isimli elemanla yapmıştır ama dileriz ki, zirve orada kalır.
bu ajdar'ların bir de sözlük versiyonu bulunur işte. "saçmalayım, sıradanlaşayım, kalitesizliğimle dikkat çekeyim, insanlar bana önce acısınlar, sonra gülsünler, sonra nefret etsinler; sonra nasıl olsa alışıp sempati duyarlar." biçiminde basit bir mantıkla hareket ederler.
söz konusu vatandaş da; eksilenmek konusunda almış başını yürümüştür. ki bu vatandaşın en belirgin özelliği, herkesin nick altına gidip saçma zibidik bir mesajı kopyalıyor olmasına rağmen. bu şekilde bir "popülerleşme" arayışına girmiştir.
açık söylemek gerekirse; bu günümüz toplumunun "buglarından" biridir. hemen hemen her zaman, söz konusu organizmayı amacına (popülerleşme) ulaştırır. ve "popülerliğin" bir tanrı gibi kutsandığı, "başarı" sayıldığı, önünde eğilindiği bir toplum düzeninde; bu amaç bazıları için çok "ışıltılı" olabilmektedir. eski yılların, "ele güne reklam olmayalım. onurumuz için yaşayalım." diyen babaları, yerlerini moda ikonu olan ucubelerin "çocuklarıyla gurur duyan" babalarına bırakmıştır çünkü yerini.
bu ezikliğin tek panzehiri, bu "popüler olayım da nasıl olursa olsun" dingilliğinin "mide bulandırıcı" etkisini oldukça sündürmek. "offff. s.ktiret ya." dedikçe, alıştıkça, görmezden geldikçe; bir süre sonra bu tür davranışları "normalleştirmeye", "sempatikleştirmeye" başlarız gözümüzde. bu da, yalama bir topluluk olmaya giden yollardan biridir...
tamam ben bir trabzonsporlu olarak bunları subjektif bir şekilde hazırlamış olabilirim. ama bu kadar da kindar, kara cahil, türklerin karşısında yabancıları tutacak kadar gavur,gözü dönmüş, kör olunmaz ki. kalemiyle sıçmak bu olsa gerek. bi yazmak vardır bir de bok atmak. ikincisinin örneklerinin yukarıda bolca görmektesiniz.
ota boka izmir'li laikçi yakıştırması yapan futbol hariç genelde hoş konuşan, espirileri ile baymayan yazar. çok kaliteli sanat eserleri mevcut. sözlük maaşa bağlamalı. at gözlüklerini çıkarmış aydın biri.