Kösedağ Savaşından sonra Moğollardan kaçan Türk boyları doğu yönünden Anadoluya girerek batıya doğru ilerlemiştir. Bu dönemde yaklaşık 200 bin kişilik büyük bir Türkmen grubu Denizli, Köyceğiz ve Uşak bölgesine yerleşmişlerdir. Bu Türkmen grubunun arasından çıkan Mehmet Bey, yerleştiği bu bölgede bir uç beyi olarak Bizansa karşı Selçuklu devletinin sınırlarını korumaya başladı.
Selçuklu Devletinin içinde bulunduğu karışıklıklardan yararlanan Mehmet Bey, Moğol hükümdarı Hulagü Hana elçi göndererek tabiyetini bildirip, Hana bağlı bir uç beyliği olarak tanınmasını istedi. Bunu olumlu karşılayan Hulagü, Kulşar adlı şahnesini göndererek Mehmet Beyi Denizli, Honaz ve Dalaman yörelerinin Beyi olarak tanıdı. Böylece Ladik Beyliği Selçuklu sonrası Anadolu Türk beyliklerinin ilki olarak Denizli ve yöresinde resmen kurulmuş oldu.
Moğollarla ilişkilerine dikkat eden Mehmet Bey, Moğolların istediği kendine itaat edecek ve isteklerini yapacak bir Türkmen Beyi görüntüsü verememekteydi. Moğolların düşüncelerini farkında olan Mehmet Bey isyana kalkıştı. Çataklarla birleşerek Erzincandan Sinopa, Antepe kadar uzanan geniş bir bölgede tahribatlarda bulundu. Muhtemelen bu sebeple Mehmet Beyi huzuruna çağıran Hulagü, onun gelmemesine kızarak Mehmet Beyin üzerine yürünmesi emrini verdi. Mehmet Bey, Dalaman yakınlarında yapılan bir savaşta yenilgiye uğradı ve dağlara çekilmek zorunda kaldı. Bir müddet sonra aman talebinde bulundu. Bu isteği kabul edilmesini rağmen Uluborluda kardeşi ilyas Bey, Salur Bey ve diğer Türkmen beyleri ile idam edildi.
Mehmet Beyin ölümü üzerine Ali Bey başa getirildi. iktidarda olduğu 1262-1278 yılları arasında Selçuklu Devletine bağlı bir uç beylikti. Ali Bey, bu dönemde Selçukluların batıdaki en büyük uç emiri olmuştur. Ali Beyin bu dönemi hakkında fazla bilgi yoktur fakat iktidarının nasıl sona erdiği bilinmektedir. 1277 yılında yaşanan Cimri isyanına destek verdiği görülmektedir. Bu isyan bastırıldıktan sonra Selçuklu sultanı III. Gıyaseddin Keyhusrev Uluborluya gelip, diğer Türkmenlere gözdağı vermek için Ali Beyi tutuklattırarak Karahisar Kalesine kapattırmıştır. Ali Bey, bu duruma fazla dayanamayarak korku ve üzüntüden hayatını kaybetti.
Bu dönemde Ali Beyin oğlu inanç Bey beyliğin başında bulunmaktaydı. Babası öldükten sonra beyliği toparlayamamış, 60lı yaşlarına geldiğinde bunu başarabilmişti. inanç Beyin yarım asırlık dönemi Moğol hâkimiyeti devri olarak adlandırılmaktadır. Moğol hâkimiyetinin fiili olarak Ebu Said Hanın 1335 yılında ölümüne kadar devam etmiştir. inanç Bey, uzun süren iktidarlık döneminden dolayı bazı tarihçiler tarafından beyliğin kurucusu olarak görülmüştür.
1310da Germiyanoğulları hâkimiyetlerini antik Lykus vadisine kadar yaymışlardır. inanç Bey kuzeydeki Germiyanoğulları dışında Hamidoğulları, Menteşeoğulları ve Aydınoğulları ile çok yakın ilişkiler kurdu. XIV. yüzyıl başında Ladik Beyliği, küçük arazisi ile Batı Anadolu Türkmen beylikleri arasında önemli bir yer tutmaktaydı. Hatta bir bakıma onların, özellikle de Menteşeoğulları ve Aydınoğulları için en önemli insan gücü ve malzeme üssü durumundaydı. inanç Bey siyasi hâkimiyetini ilhanlı idaresi ile yakın ilişkilere bağlamıştı. Bu nedenle Timurtaşın 1326daki hareketinde vergiyi kabul etmiştir. ilhanlı hâkimiyetinin sona ermesinin ardından beylik Germiyanoğulları baskısına maruz kalmıştır.
inanç Beyden sonra yerine oğlu Murad Bey geçmiştir. Murad Bey dönemine ait pek bilgi bulunmamaktadır. Adını ve varlığını ibni Batutanın Denizliye yaptığı ziyaret ile öğrenmekteyiz. Muhtemelen 1335-1340 yılları arasında beyliğin başına geçmiştir. 1360lara kadar beyliğin başında kalmıştır.