sobanın üzerinde pişen kestaneleri afiyetle yemek.
soğuk günlerin ardından baharın geleceğini bilmek.
soğuktan battaniyeye sarılarak film keyfi. yanında sevilen biri olursa da ayrı bir güzel olacak durum.
izmir söz konusu olunca, soğuk yağmur ve güneş üçlüsünün bir arada olduğu, daha çok sonbahar havasında geçen karmaşık mevsim. beyaz örtü yüzünü çok nadir gösterir.
evde oturmak, kitap okumak ve kapalı mekanlar da ilk akla gelenlerden.
Evcimen kişilerin kuşkusuz en keyif aldığı mevsimdir kış mevsimi.Her ne kadar hava şartları zorlu olsada evde yapılabilecek şeylerin de olduğunu gösteriyor.Kendi kabuğuna çekiliyor sanki kışları insan.Belki de kendine daha çok zaman ayırabiliyor.Daha çok film ve daha çok kitap.
kaloriferlerin cayır cayır yanmasına rağmen, doğalgaz borcunun yüksek gelmemesi.
kuru fasulye. (yazın da yenir emme kışın tadı ayrıdır beh)
soba üstünde kestane, palamut pişirmece. (yukarıda kalorifer dedim burada soba bir tezatlık yok kardeşim devam et)
ayakların buz tutmuşken sıcacık yorganın altına girdiğinde içinin bir hoş olması.
yağmurun altında kalmamak şartıyla pencereden yağmuru izlemek. (duygusalım la ne var)
kar topu savaşı. (1. görükle kar topu savaşı)
sevgilinin üşüdüm diyerek size sarılması, elinizi avuçlarına alarak nefesiyle ısıtmaya çalışması. eheh.
kar üstünde poşetle yokuştan aşağı kaymak.
cafeye gittiğinizde ısıtıcının yanında bir masa bulabilmek.
bu liste uzar gider, hadi hayırlı kışlar. aman dikkat salgın kapıda.
(edit: bursamın yeşilinin üstüne düşen kar tanelerinin manzarası tabi ki, çok özledim.)
ankara'da gri bir hüzün.
kestane kokusu,
çocukken dilimizle yakalamaya çalıştığımız kar taneleri,
soğuktan kızarmış yanak, burun ve ellerin sıcacık eve ilk girildiği an gevşemesi,
ve o.
silinmeye yüz tutmuş hatıralar arasında, bütün heybetiyle pencerenin önünde durup kar yağışını izleyen.