En sevdiğim mevsimdir. her şeyin tadı başkadır bu zamanda. Içilen kahvenin,okunan kitabın,dinlenilen şarkıların... bir Ahmet Telli şiirinden alıntı yapayım o halde:
...Hiçbir an'ını tanımlamaya kalkmadan
Kısacık ömürler biçiyoruz kendimize
Sonra yolculuklara çıkıyoruz, bir kentten ötekine giderken özlüyoruz bir başkasını
Özlediğimiz birileri olmalı diyordun
Yanındayken bile özlediğimiz birileri
Öyleyse kalkıp Ati'ye gitmelisin, istanbul'a
Belki hâlâ saklıyordur bir gülü kimbilir
Yaşandı mı o sıcak kış, yaşlandık mı
Aynalara bakmaya vakit bulamadık
Dönüp dönüp birbirimize bakmalardan
Yaşandı mı o sımsıcak kış, ne dersin...
sevemedim kışları. yaz gibi değilki. sıcaktan kimse kolay kolay ölmez. ama soğuk öylemi. ne zaman önü açık bir çocuk görsem üzülürüm. küçük kuşlarda ölür kara saplanıp. sokaklar daha bir melankolik, daha bir sessiz olur. gündüzleri gecelerden çok daha kısa olur ve bu bence çok kötü bir şey. hava genelde bulutlu olduğundan gece yıldızlarıda göremezsiniz. benim içim daralır yıldızsız gecelerde. kat kat insanı sıkan elbiseler giymeyide sevmem. kendimi özgür hissedemem.
kışın gelmesi ile masraflar artmıştır. parkasıydı botuydu ıvırı zıvırı derken aşılmaması gereken maddi boyut aşılmak üzere.
bunlar bir yana ama seviyorum kışın gelmesini o ıhlamur kokusu ve sıcaklığını, sahlep içmenin verdiği eşşiz haz, imkan buldukça yanan sobanın üzerine kestane pişirmek ve portakal kabuklarının kokusu...
hoşgelmiştir.
kutsal olarak nitelendirdiğimiz arınma mevsimi.
Doğanın tamamen temizlenme ve arınma mevsimidir kış. Bu mevsimde doğa, zayıf olan ne varsa şefkatli elleriyle alır götürür ve dünyayı güzelleştirecek olanı saklar, güçlü olanı daha da güzelleştirerek diğer mevsimlere hazırlar.
Özlenendir...