özellikle karlarla kaplı bir kış düşüncesi, dünyanın en mutlu insanı yapabiliyor sizi. sadece muhteşem karları yağarken görmek bile, ruhunuzu gölgeleyen onca düşünceyi kapıdışarı edebiliyor ve yerine manyakça bir huzuru bırakabiliyor. üstüne, bir de kış şarkıları atın. bu''anathema'' olabilir. playliste'nizde ''dreaming light'' yada ''one last goodbye'' tavsiyemdir , sıcacık bir kahve veya bir fincan sıcak çikolatayla, dunyanın nasıl birden bire değişip harkulade bir yer olduğunu gözlerinizle görün. şahsen ben, yılın bu vakti, berbat düşüncelerden kurtulmayı sayesinde başarmış, eldorado yollarına düşmüş durumdayım.
sevmiyorum işte.
sevmiyorum olum.
lan üşüyorum.
bakkala gidene kadar götüm donuyor.
elimi yıkasam ellerim buz kesiliyor.
sigara içmek için arabanın camını açsam kafam üşüyor.
montla gezmek, pantolonun altına içlik giymek.. bunlar adamı yoran şeyler.
sırf karizmam çizilmesin diye gömlekle dolaşıyorum, sonra burnum akıyor.
soğuğun erkekliği olmaz derler ya, harbiden doğru.
en kralını dize getirir valla.
Kış sözünün Orta Asya halklarında telaffuz şekli kıs tır. Kıs, kısılmak ile aynı manaya gelir. Kış gelince soğuktan insanlar kısılır kalır. Bahar mevsimine ise Azerbaycan dilinde yay denilir. Yaylanmak, yayılmaktan gelen bu kelimenin, kısılmayı yani kışı takip etmesi dikkat çekicidir. Kışın kısılan insan ve hayvanlar, baharla birlikte yayılmaya dağılmaya başlar
kışın üşüdüğünüzde birşeyler giyerek ısınabilirsiniz ama yazın sıcaktan piştiğinizde donunuza kadar çıkarsanız bi faydası yoktur. yani kontrol sizde değildir.
bu ne ulan her yer çamur batak pislik, hayır o da yetmezmiş gibi götümüz donuyor. ben yıldızları göremediğim geceleri neyleyim? don paça gezemedikçe evimde rahat edemem ben geccenin bi vakti üzerim çıplak elime sigaramı alıp balkona çıkmadıkça ben o sigarayı o balkonu neyleyim? bir de romantik yaklaşanlar var bu mevsim olayına bence 200 lira doğalgaz faturası hiç de romantik değil. hiç de olmadı... bizim gibi tuzu kuruların işi romantizm. neyse konudan saptım yine demem o ki kış mevsimi pisliktir ve gereksizdir param olsa yılın 12 ayı yaz olan bir yere giderdim ama napcen yok işte. öyle işte.
ek: şu kış ayına romantizm yüklemeyin saçmalamayın.
biriken ne varsa sözler arkada kalmış,
o çok sevdiğin dünyanın katı huyu,
şimdi ne yana dönsen buz tutmuş
kanatların, gövdende onca diken.
yollar kar kaplamış, donmuş göl,
ne sen bir yere varırsın artık ne seni
bekleyen tren.
de ki, kışta gün boyunca kar yüklü
sakız beyazı, eve dönmeyen bir ağaçsın
bu katılık dünyaya can gibiyken.
"kış, tek uzun bir gündü. aydınlıkların değip, geçiverdiği, yeterince gece olmayan alacakaranlık bir bulanıklığın evlerin duvarlarına, sokaklara aylarca asılı kaldığı bir mevsimdi kış.
tüm mevsimlerden uzundu.
çocukların yığıntı gibi büründükleri , derilerini dalayan kumaşlar arasında zor soluduğu, soğuk odalarda büyüklerin iyiden gülmezlendiği, dışarlardan gelen anlaşılmaz seslerin bir yanlara çarparak kırılıp donduğu mevsimdi. arada yenebilen yemeklerin yetersizliğinin daha da fark edildiği büyük ağır bir zaman bölümüydü. kiracıların gün doğmadan işlerine gidip yine gün aydınlığı görmeden işlerinden döndükleri o bitmez tükenmez günler, çocuklara bile azar azar sinen bir ağırbaşlılık verirdi."
12 ayın her ayında sevdiğim mevsim. giyilen kazaklar kalın paltolar botlar olsun, gece geç saatte lapa lapa kar yağarken ıssız yolda sokak lambalarının altında yürümek... ellerini pipoda ısıtmak farklı bi keyiftir. portatif ocakta yapılan çay ayrı bir lezzetlidir. sığındığın dairenin keyfini sonuna kadar çıkartırsın dışarsı -10 derece iken sen sıcak kahveni yudumlar rus romanına gömülürsün. sabahları yüzüne vuran keskin soğuk ne güzeldir oysa ki. rusya beyaza büründüğünde çok çok güzeldir... https://galeri.uludagsozluk.com/r/305016/+
Özlemle beklenen sevgili gibidir benim için. huzuru rahatlığı mutluluğu getirir.