gayet iyi giyimli, kibar görünen bir erkek bankta oturmaktadır. karşıdan ise bin beş yüz metre öteden görülebilien ince, uzun, bol renkli, şatafatlı bir kadın geçmektedir.ve bir anda o kibar erkeğin ağzından şu kelimeler dökülür;
bizim zamanımızda şiirle yapılan sarkıntılık:
-şişt şişt... diye kalkar uçaklar
-yavrum... vatan kıbrısta
-fıstık... fabrikası açılırken
-anaaam...da ordaydı
-Hepsi senin mi güzelim .
+Yok yarısı başkasının ödünç aldım . *
-Sizinle daha önce karşılaşmıydık ? Karşılaşmış olsak böyle bir güzelliği unutmama mümkün değilde .
+Hiç sanmıyorum hayvanat bahçesine gitmekten hoşlanmam . *
dört arkadaş kızılayda yürümekteyizdir.önümüzde de 2 tane kız...biri bilgisayar kasası taşımaktadır.ve benden o anda istemsiz(!) bir şekilde çıkan ''oo kasa da iyiymiş'' lafıdır.
annesi olduğu her halinden belli orta yaş üstü bir bayan yanında güzel alımlı bir kızla yürümektedir. öte yandan hayvani içgüdülerle bezenmiş arkadaş tam önlerinde durup:
-ablacım böyle güzel bişeyi nasıl çıkarttın hakketen a.na sağlık diyorum başka da bişey demiyorum.