eğer her kızı bir cinsel obje olarak görmüyorsanız rahatlıkla gerçekleştireceğiniz durum..o da biraz insanın bakış açısına bağlı..eğer vizyonunuz bunu gerçekleştirecek yeteneğe sahip değilse -ki bu oran erkeklerde %90- böyle birşeyin olamayacağını düşünürsünüz..olanlara da inanmazsınız..bir nevi aşk gibidir..aşkı hiç yaşayamanların gerçek aşk yoktur demeleri gibi..
gerçekleştiğinde %90 ihtimalle taraflardan birinin diğerine duygusal olarak bir şeyler duyması muhtemel olan sorunsal...başa gelmiştir,gelmektedir.*
(bkz: ihtimalle muhtemel olmak)*
kadın-erkek arasında ilişkinin sadece libidoların peşinden koşmanın bir gereği olmadığı gerçeğini kavramış bir çok kişi tarafından gayet normal karşılanan ve uygulanan dostluk örneği.
di$i çeçe sineğine kar$ı dahi cinsel dürtüler besleyen kalbi mühürlenmi$lerin anlayamayacağı olgu.
dost olunuz dost.. dost olmayı denemeyiniz; olursa olur zaten.
eğer iki taraf da iyi niyetliyse; yani birbirlerini dert ortağı veya sırdaş* olarak görüyorlarsa niye olmasın dedirten sorunsaldır.. tabi bu benim kendi görüşümdür.
yıllardır tartışılagelmiş durum.. efendim şöyle ki; allah nesillerin üremesi amaçlı erkeklere bir çıkıntı kadınlara da bir girinti vermiştir.. nesillerin devamı için bu girinti ve çıkıntının birbirine kenetlenmiş çarklı sistem kadar birbiriyle bağımlı ve uyumlu çalışması gerekir.. libidonun dışa vurumu erkelerde her zaman baskın olagelmiştir.. kadınlar (özellikle türkiye de) libidolarını bastırmayı tercih ederler.. yani dışa vurumunu gerçekleştirmezler çoğunlukla.. bu durum iki taraftan birinin duruma baskın çıkmasıyla sonuçlanır.. insanlar, ket vurulması güç olan bu içgüdülerini dizginlemekte çoğunlukla zorlanırlar(freud gibi gidiyorum farkındayım ama gerçek bu)... dolayısıyla erkek bu dengesizliğe bir tepki olarak kadınlara karşı bir elde etmeye çalışma mekanizması geliştirerek bu ufak çaplı savaşı başlatan taraf olur ve bu savaşa verdiği startla bundan sonraki davranışlarını bunun üzerine inşa eder.. kadının, arzuladığı halde duruma temkinli yaklaşması erkekte ekstradan bir kıllanma meydana getirir.. ve evet artık erkek kadına ulaşmak istediği bir obje olarak yaklaşmaya başlar.. dolayısıyla gerçek dostluğun gerektirdiği erdemleri istesede bazı stratejileri uygulama meşgalesinden yerine getiremez.. yani kısacası erkekler libidolarının peşlerinden koştuklarından kimi şeyleri atlarlar.. böyle işte çok garip bir sistem yani.. ama en özetle şunu da ekleyebilirim.. zamanla insan şunu anlıyor ki; sigmund freud boşuna otun bokun altında cinsellik aramamış.. adamın hakkatten varmış bildiği..