anasına aşık olup da anasına benzesin istediğim,hayatta vatana millete kendim hayırlı olduktan sonra, ardımda saliha bir evlat bırakmayı arzu etmemi hayal ettiren, baba bu ne diye 20 kere sorsun da ben 40 kere cevap vereyim diyeceğim dünyanın en tatlı yumurcağıdır.
o nedir ya deli bir şeydir nasıl bir şeydir ki o muhteşem bir şeydir galiba nasıl oluyor ki fena lan o çok fena ısırırım onun yanaklarını ben. parçalarım sevecem diye galiba.
Bir kız vardı Japonyada
ufacık, tefecik bir kız,
Bir bulut vardı dünyada
işi: öldürmekti yalnız.
Bu bulut bu kızcağızın
öldürdü nineciğini,
külünü göğe savurdu,
sonra, yine apansızın
gelip babasını vurdu,
sonra da kızın kendisini.
Ve doymadı ve doymadı
yeni kurbanlar arıyor.
Atom ölümüdür adı,
karanlıkta bağırıyor.
Büyük bir birlik kuralım,
canavarı susturalım.
Savaş cengine gidelim,
canavarı yok edelim.
gözünün önüne düşen saç telini atışı herkesten farklı olan mucize. parmak uçlarıyla çekil git der gibi çeker atar bahsi geçen velet. saç bir daha düşsün, usanmaz. büyüdükçe köküne doğru müdahaleler başlar, fönle durdurulur belki de. kulak arkasına sıkıştırılır.
ama o asla öyle yapmaz. parmakları gözlerinin üstünden geçerken yumar gözlerini. minicik güzel elleriyle bıkmadan usanmadan hep aynı şekilde kaybeder önüne düşen saç tellerini.
sahip olmadığım ve sanırım gelecekte de sahip olamayacağım, sahip olanlara imrenerek ve kıskanarak baktığım ve hep başkalarına ait olanlarını sevdiğim-şımarttığım varlıklardır.
ne olursa olsun erkek çocuklarından her zaman farklıdır yeri. süslü olup ufacıkken kokoş olanları vardır. ağır başlı olup şimdiden çok bilmiş modelleri vardır. yetişme tarzına göre değişir he bir de kişiliğine göre. unutulmaması bir şey daha var ki onlar da öğretilecek durumlardır. ilk doğdukları andan itibaren empoze ettirmeli ve aklı başında büyütülmesi gerekir. şöyle ki;
Kızlarınızı iyi yetiştirin.Kendi kendilerine yetmeyi öğretin.
Namuslu olmanın yürekten geçtiğini öğretin. Evden çıkar çıkmaz ilk köşede eteğinin boyunu kısaltmasına gerek olmadığını öğretin.
istediğini giymeyi öğretin. insanın ahlakının sadece kendi beyninde olduğunu öğretin.
Kıskanılmanın sevilmeyle aynı olmadığını öğretin. Kıskanılmanın güzel, saygısızlığın kötü olduğunu öğretin.
Beni çok kıskanır, dışarı çıkarmaz, şunu bunu giydirmez diyen adamla gurur duymamayı bunun aslında kendine hakaret olduğunu öğretin.
Arayıp; neredesin, kiminlesin vs. diyen adama seni tanımadan önce nasıl davranacağımı bilmiyor muydum? haddini bil demeyi öğretin.
Eşlerini aldatan erkeklerin yanındaki ikinci kadın olmamayı öğretin.
kağıtların kenarını kesmek için kendisine 'makas alabilir miyim?' diye seslendiğinizde makas olayını yanlış anlayıp koşarak yanınıza gelip sol yanağını size uzatan sevilesi değil tapılası insan yavrularıdır.
2 yaşına girmek üzere olan ablamın kızçesi, kızanım, yeğenim dayı bile diyemeyen, da diye bağıran. pepee ama pepee gözlerimin içine bakıp birşey isteyeceği zaman çok daha eriten mükemmel moleküler canlı.