kız tavlama özel okulları var efendim . yıllık masrafları taksite bölüyorlar . sonra mezun olup eline bir diploma aldın mı nere gitsen tavlarsın . elini sallasan ellisi diplomanı sallasan tellisi . kafanı çevirsen burnun tavladığın kızlara değer . o kadar etkili yani . vesselam .
-kız tavlayacağım diye kendinizi kasmayın zira işe yaramayacaktır,
-bir kızın gönlünü çalmak için sadece azim etkenine yüklenmeyin,
-kızın sizden hoşlanmadığını anlarsanız ısrarcı olmayın,
-naz yapmak ve istememek arasındaki farkı iyice kavrayın,
-yok saçlarımı dikeyim harika olurum herkes dikiyor,biraz ağzımı bozayım,hinlikler yapmayı -öğreneyim şu caddede gezen başıboş arkadaşlarımdan deyip yanlış yollara girmeyin,
-kendiniz olun,zira bunu başarsanız bile olmadığınız gibi davrandığınızdan kendinizden ve -bu kimliğinizden nefret etmeye başlarsınız,
-ilk izlenim çok önemlidir,mesela belediye ve durak gibi halkın yoğun olduğu yerlerde o -kızı ilk kez görüyorsanız çaktırmadan kendinize çeki düzen verin ve ilk fırsatta hemen -gidip konuşmayın kızla*
-biraz zamana ihtiyacınız olacak kızı tanımak için ama abartıp da aylarca freud ne demiş -bu konuda ben bu kızı çözümleyceğim deyip kafayı yemeyin,
-her şey kısmettir,o olmasa başkası olur,hiçbir şey intihar etmeye değmez,
-reddedilmekten korkmayın onun da size karşı boş olmadığını düşündüğünüzde gidip konuşun
-kendinizden emin konuşun,kız ilk sıralar naz yapsa da biraz espiriyle yumuşatmaya çalışın
-kıza arkadaşlık teklif ederken şu sözlerden kaçının:
''uzun zamandır seni takip ediyorum bunu sende biliyorsundur''******
-yukardaki sözler yerine önce kendinizi tanıp içten bir tonda isminiz nedir deyin,işinizden ve yaşadığınız yerden kısaca bahsedin,ona da sorun,sorarken hemen bir esipiri yapın kızın nasıl güldüğünü görün.
-ilk izleniminizi kazanıp ardından bir çay içmeye davet edin,evet derse o iş tamamdır.mümkün değil,malesef gibi cümlelerin vurgusuna dikkat edin,hiç zorlamayın.
-reddedilirseniz kendinizi küçük düşürmeden ortamdan uzaklaşın.
başarılar.
edit:bir kaç şey daha ekleyelim eksik kalmasın madem:
-evet şimdi bir kızı gördüğünüzde dikkat etmeniz gereken en önemli şeyi tam olarak söylememişim;
kız veya erkek olsun birisi ona dikkatle bakıyorsa o da ister istemez velhasıl kelam içindeki lanet olasıca merak içgüdüsünden dolayı o da bakmak gereği hisseder bu bakma gereği ve miktarı o kişinin içindeki vahşi cazibe ile doğru orantılıdır,güzin abla+haydar dümen kıskacından çıkarak söylemek istediğim şudur dostlarım;
-bir kız/erkek sana bakıyorsa ve gülüyorsa bu onun senden hoşlandığı anlamına gelmez,asla.
-hele ki yanında arkadaşı varsa ve ona seni gösterip ikisi de gülüyorsa senin de yanında arkadaşın varsa müthiş bir sinerji ortamında uzaktan uzaktan veya yakından yakından gülüşüyorsanız bunu bile olumlu yorumlama,dalga geçilme riskin yüksektir,bu risk bulunduüun ortama göre değişir.mesela halka açık bir parta yaşanıyorsa bu olay sen bu işin peşine hiç düşme,çok zor,çok.
-kızın yanındaki arkadaşına dikkat et;hoşlandığın kız onu senin onu gözetleyip gözetlemediğin konusunda yokluyorsa veya gözcü tutmuşsa doğru yoldasın ama aksine bu arkadaştan sana pozitif elektronlar akıyorsa işin bitti,hoşlandığın kız asla teklifini kabul etmez,etmeyecektir,zaten önemli olan o şişman ve işgüzar arkadaşın kalbini kazanmak sonra belki o kızı tavlarsın.
-son olarak aman sakın ha sakın ha birisi sana baktığında havalara girme,fazla özgüven zekayı baltalar,apışıp kalırsın,düşünemezsin.
evet hepsi ve hepsi tecrübeyle sabittir,neredeyse yüzlerce tecrübe,sonucu da kötü,sorgulama uygula.
nacizane tavsiyem şu olacaktır: kalkın bilgisayar başından, kapatın sözlüğü. kırlara, çayırlara, çimenlere hatta kampüslere gidin. emin olun işe yarayacaktır.
derin bir nefes al, kendin ol sal kendini bayıra çayıra caddeye. her insana * göre birileri vardır elbet. sen sanıyor musun ki angelina jolie'nin bütün sevgilileri brad pitt ayarındaydı? bi kendine güven, ne adamlar ne kızlar tavlıyorlar arkadaşım.
kızın da niyeti, azıcık da olsa sizde gönlü varsa (aklındaysanız diyeyim ben şuna) tavlayabilirsiniz; aksi halde ağızla kuş tutma, minderde takla atma, silme yakışıklılara taş çıkarma gibi hareket ve durumların hiçbiri işe yaramayacaktır, boşuna uğraşıp da karizmanızı resetlemeyin. şansınızı başkalarında deneyin.
manyak mısınız lan? atlet niye giymiyormuşuz. bu tavsiyenin altında neler yattığını tahmin edebiliyorum, önce onlara karşı argümanlarımı sıralayayım.
atlet, beyaz çorap gibi değildir. insan topluluklarında hep belli davranışlar, belli sözler o toplumun en aşağı, kültürsüz, kısaca maganda kesimine atfedilir. argo kelimelerin argo sayılmalarının sebebi budur. sonuçta göt de deseniz, makat da deseniz aynı şeyi tasvir edersiniz ama göt demek ayıp karşılanır. oysa göt kelimesi de bildiğin ses tellerini titreştirip ortaya çıkarılan bi ses bütünüdür (yazı için de yanyana gelmiş harfler diye tanımlayabiliriz).
ama yazılı olmayan kurallar nasıl ki bazı kelimeleri illa argo olarak tanımlar, işte bu kelimeler de toplumun aşağı kesimlerine atfedilmişlerdir. o yüzden hastasına fitil yazan doktor adama "bunu götüne sok" demez, "makattan al" der.
atlet konusunda da bu yapılıyor. beyaz çorap giymek maganda işi ama lacivert çorap giyerseniz sorun yok deniyor aynı mantıkla (göt yerine makat demek). hadi bu kendi içinde tutarlı ama hepten çorap giymeyin demekle aynı manaya geliyor atlet giymeyin demek.
amelelerin çalışırken gömlek giyememeleri, ama tamamen üstü çıplak da çalışamamaları yüzünden atlete amele giysisi diye bakmak (ki ameleye küçümser bakış şimdi konumuz dahilinde değil, ayrı o) insanı buna itmiş. madem atleti ameleler ve magandalar giyiyor, o zaman siz de atlet giymeyin deniyor. oysa beyaz atlet yerine başka renkte atlet giyin dense asıl o zaman mantığa uygun olacak.
bu karşı argümanım, şimdi de atletin vazgeçilmezliği üstüne laf edeyim.
atlet dekoratif değil, işlevsel bi giysidir. atlet giymediğiniz zaman vücudunuzu yeterince koruyamazsınız. hele bizim gibi çocukluğunda sırtına havlu konmuş insanların olduğu bi toplumda atlet giymemek çeşitli akciğer rahatsızlıklarına davetiye çıkarmak demektir.
atlet değil ama fanila giyin de diyemezsiniz. atlet erkeğin rahatlığı için dizayn edilmiştir. hem sırtınızı korur, hem de hareketlerinizi kısıtlamaz. kolları boynu sıkmaması için o bölgeler kesiktir.
bu yüzden atlet giymeyin diyen kızın ne dediğini umursamam (kızım sana diyorum karnimac sen anla), atlet giyerim, kızımı da tavlarım. tavlayamıyorsam da atletimden vaz geçecek değilim o kadar.
uzun bir abazalık döneminden çıkılmış ise; ufak temaslarla bile pantolanunuza baskı yapan o katırı sergilemekten çekinmeyin. herkesin çükü kalkar, ayıp değil bu değil, çükün kalkmazsa işte o zaman ayıp. doğal olun...
saf bi adam olduğunu anlarlarsa, namusluyum ayağına vermez süründürür
arkadaş ayağına vermez.
kankine vermiştir vermez.
paran yoktur vermez.
işin yoktur vermez.
işin çoktur ilgilenmezsin vermez.
iyi davranırsın vermez.
fazla üstüne düşersin vermez.
içirmezsen vermez.
fazla içirirsin gene vermez. -kusar musar sağa sola
eski erkek arkadaşini hatırlar esir alır vermez.
istemezse vermez.
hastadır vermez.
ustadır vermez.
ilk gün vermez.
ev kalabalıksa vermez. -öyle arka odada falan kasar-
bodrum'dayız vermez.
ayaküstü vermez.
yağmur yağar, vermez.
sular akmaz, hiç vermez.
deprem olur, korkar, vermez.
"annemler gelcek." der, vermez.
"annenler gelcek." der, vermez.
uf der vermez, püf der vermez.
"göbeğin var." der vermez, eritsen de vermez.
"o buna verdi; ben bu salağa vermem" diye vermez.
ailecek tanışıyorsunuzdur vermez.
içine abuk bi çamaşır giymiştir, rezil olcaz diye vermez.
burcunu beğenmez vermez.
kendini sever vermez.
kaşardır vermez.
köy kızıdır vermez.
özel olmassa vermez.
aramazsın, aramazsın, icap edince ararsın: anlarsa hayatta vermez.
"arkadaşıma yazılıyorsun." der vermez.
"niye aramadın?" der, vermez.
güldurmezsen vermez..
güldürürsün "yavsak" der, vermez.
kısacası, bu kadın milleti vermeyeceği varsa vermez!
ama her zaman hadise bu kadar hüzünlü sonuçlanmaz. bazen erkeklerin istedikleri de olur. ama nerde, ne zaman ve nasıl istemek...
güldür, versin.
jack daniels iç, versin.
saçını uzat, küpe tak, versin.
evini postmodern döşe, versin.
armani jean giy, versin.
az konuş, mesafeli dur, derin bak, versin.
açık saçık konuş, versin.
ukala ol, versin.
harley kullan, versin.
televizyonda panele çık, versin.
efemine davran, versin.
çok ısrar et, versin.
tanışır tanışmaz parfümünü tanı, versin.
creative director ol, versin.
çirkinsen, duyarlı ol, versin.
uçak kullan, versin.
sevgilinden ayrıl, versin.
karın olduğunu söyle, versin.
iste, versin.
iyi danset, versin.
her hafta bir parti ver, versin.
cindy crawford'u beğenme, versin.
coupe mercedes al, versin. (bmw z3'e de verenler çok.)
yasadışı işler yap, versin.
yapıştır tokadı, versin.
iyi kahkaha at, versin.
boğuk ve derinden konuş, versin.
acayip bir spor yap, versin. (mesela mağaracılık, bungee jumping, dağcılık)
sörf ya da kayak yap, versin.
fransızca ve ibranice konuş, garanti versin.
davidoff puro iç, versin.
cd'lerin içine iki klasik karıştır, aninda versin.
kadın dergileri oku, versin.
köpek besle, kedi tekmele, versin.
yemek yap, versin.
ben kadında kişilik ararım de, dakkada versin.
annenle tanıştır, versin.
atıştır, versin.
şaşırt, versin.
şaşır, versin.
repo yap, versin.
maaşını dolarla al, versin.
35 santim dedikosunu yay, anında versin.
onunla sevişirken neler yapacağını söyle, versin.
eski sevgilinle mauritius'a gittiğini söyle, versin.
vermem de, versin.
iktidarsiz olduğunu söyle, versin.
fas'a götür, versin. (hiç olmazsa bahset, yine verir)
bir "ver şiiri" oku, versin.
ingilizce şiir oku, yarısına gelmeden versin.
allem et, versin.
kallem et, gene versin..