kıskanmayan erkek yoktur siklemeyen erkek vardır diyerek aynı zamanda bir aforizmaya da imza attığım adamsı.
bir kadına 'benim' dediği halde kıskanmayan adam adam değildir. modernlikle, çağdaşlıkla falan da alakası yok bu işlerin. samsung telefonla yazıyorum bu enrtyi bu kadar modernizasyon yeter benim ki gibi varoş bünyeye. sığım, uygarlık dışıyım, geri kafayım, hödüklükte sınır tanımam bu hususta. sikerler yeni çağın entel dantel güven triplerini. ben kıskanırım arkadaş, ortaçağdayım.
yalnızken ben de öyle düşünüyordum, kıskanmak çok çocukça, güvensizlik resmen vs. diye. ama şimdi bakıyorum da bazı hareketleri çok hoşuma gidiyor. dekoltemi kapatması, o eteği giyme bir daha demesi, şakayla karışık vs.
kıskançlık dozunda olduğu sürece iyidir, renktir hatta.
sevmiyordur, vurduruyordur, oje sürsündür. sktiğimin çağdaşlık altında pezevengleşen oç ları ya. bak kan beynime yürüdü yine. kıskanmayan erkek mi olur lan !
klasik yumuşaktır, ılıktır gibi düşünsel evrimini tamamlayamamışların yaptığı yorumların yanında çok farklı bir olasılık daha mevcuttur. o da karşı cinsle ilgili seks de dahil aşk, sevgi, paylaşmak gibi bütün kavramlardan bıkmış usanmış olmasıdır. belki de sadece canı sıkılan var oluşunda bir eğlence arayışı içinde karşı cinse kur yapıyor, kelimeleriyle tuzağa çekiyor ve seksten zevk alarak yine partnerini mutlu ediyor gibi rol yapıyordur. aslında orada olan şey o adamın her şeyden vazgeçmiş, bütün romantik kavramların uydurmalığını görmüş olmasından dolayı fikirsel bazda bir eğlencedir.
ibne erkektir. Başka açıklaması yoktur. Herife soruyorum; diyelim senin karın başka bi adamla tek başına bi evde kalmak istiyo, izin verir misin diye, eşim güveniyosa kalabilir diyo. Kıskanmayı gereksiz buluyo. Bu erkekten ne hayır gelir ki? Kıskanmak sevginin göstergesidir. Sen eşine güvensen bile devrin pisliğini göremiyor olamazsın.