seçim öncesi çarşaflılara parti rozeti takıp , seçimden sonra kadın kollarının çarşaf yırtması ile sonuçlanan partinin muhtemelen de bu seçim sonrasıda türban yırtacak olmasıdır.
akp yapınca anayasaya aykırı bulup mahkemeye götüren partinin kendi yapınca her türlü mübah olduğunu gösteren hamledir. doğal olarak da chp'nin herhangi bir prensibe bağlı olarak siyaset yapmadığını anlıyoruz. oy için her yol paris her şey mübah. muhafazakar kesimden de üç beş oy koparalım mantığında bir cümle. sorarlar adama akp+mhp bu yasayı çıkardığında niye engel oldun diye. ama chp'liler sormaz. onlarda analitik zeka yok sorgulamazlar. babadan oğula bir aşktır chp ve o parti ne yaparsa doğrudur. o sebeple de kemik oyu vardır onla senelerdir gider gelirler. aferim şampiyon aynen devam.
başörtüsüne özgürlük geldiği takdirde chp lilerin yıllardır kendilerini inandırdıkları laiklik elden gider, ülke irana döner korkusu anlamını yitireceğinden bir nevi düşünceleri temelinden zarar göreceğinden bunu asla istemeyeceklerdir. çünkü chp varlığını bu inanca borçludur. genel başkanlarının özgürlük vaadine gelince sormak lazım nasıl olacağını "evlerinin içinde özgürce başlarını kapatabilirler, ben demedim mi size bunu ancak ben çözerim diye" gibi bir cevapla karşımıza çıkabilir hazırlıklı olmakta yarar var.
yalan söylemeyi sanat edinmiş insanlardan birinin, yine milyonların gözü içine baka baka, hiç ar etmeden akıl almaz bir rahatlıkla söylediği bilmem kaçıncı yalan. hala bu pezevenklerin ülkeye fayda sağlayacağı ümidiyle yaşayanların aklına...
Bu kılıçdaroğlu, AKP ile MHP'nin ortaklaşa çıkardıkları "başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliğini" AYM'ye götürüp iptal ettiren dilekçenin altında imzası bulunan "kemal kılıçdaroğlu" ise dilemma'nın kralı var bu işte ama,
daha evvel de yazdım, "başörtülüler üniversitelerde eğitim görebilecek" sözü versin, oyum kendisine.
koltuk sen nelere kadirsin denilesi vaad. balık hafızalıyız. bu ilk değil baykal yıllar evvel başörtüsü sorununu biz çözeriz demişti. 411 i anayasa mahkemesine götürerek nasıl çözeceğini göstermişti.
"sorunu biz çıkarttık biz çözeriz." mantığıyla söylenmiş vaattir. samimi olsa da delikanlıca söylese "insanların giydikleriyle uğraşmak çağdışı diye" ama nerdeee?
bu laikçiler, faşistler, ergenekoncular böyle adamlar işte ak parti'nin zaten çözdüğü sorunu hala çözeceklerini iddia ediyorlar, bu şekilde oy kapmaya çalışıyorlar. pis laikçiler.
başörtüsünü takan arkadaşlarımıza çıkarın diyerek özgürleştireceğini sanan vaad.lan olum inanmayın şu adama.
çözümü biz çözeriz demek.hayır bi proje göster oy verecem harbiden.ayıp ayıp insanları kandırma.
karaktersizlik ile birlikte tüm kemalistlerde bulunan (bkz: kemalistlerdeki kişilik bozuklukları) kişilik bozukluklarından anti-sosyal kişilik bozukluğu'nda yoğun şekilde bulunan "yalan söyleme, yalan söylemekten çekinmeme" durumudur. neden bu kadar anormal karşıladınız anlamadım.
kişisel yorumum: ikiyüzlü sahtekar siyasetten daha başka neler beklenebilirdi ki. lanet olsun, lanetler olsun...
böylesine iğrenç, tiksinç,miğde bulandırıcı söylemlerle oy toplamayı düşünmek ve bu düşünceye kanıp da oy verecek akıl noksanlarının olduğunu sanmak...kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir insan daha! Nöbetçiler atın bunu zindana, kaplanlara yem edin de kurtulalım!rezillik cık cık cık..!
adam chpnin başına geldiğinden beri düşünüyorum,samimi mi değil mi diye.bikaç hafta önce de başörtüsü özgürlüğüne dair bir şeyler söyleyip,akşam saatlerinde 'öyle demedim,onu kastetmedim' cinsinden bir şeyler gevelemişti.bununla beraber samimiyetsizlik tarafı biraz basmaya başladı.
biraz.
kinayeli konuşmuştur. başörtüsünü çözeceğiz. nah takarsınız bidaha demek istemiştir. ayrıca referandumda bunun ne alakası var onu anlamak mümkün değilya.