lamsız cimsiz, uzatmadan, entel dantel yapmadan, oy oya, goygoy' a sarmadan, meydan okumadır.
kılıçdaroğlu akp genel bakanı recep tayip erdoğana ekrana gel ki görem diyerek feci yüklenmiş:
"Sabah, öğlen, akşam Kılıçdaroğlu.
Neden benimle uğraşıyorsun?
Beni konuşuyorsan karşıma çıkıp soru sormaya neden cesaret edemiyorsun?
Sorularımdan korkuyorsun, korkacaksın da.
Sesimi duyunca, fotoğrafımı görünce kan beynine sıçrıyor. Sıçrasın.
Ben mazlumların savunucusuyum, sen belli kesimlerin savunucusun.
Senin terör örgütlerine yardım ettiğini iyi biliyorum.
Söylüyorum.
Neden beni mahkemeye vermiyorsun, versen mahkemeye,
Senin hakimlerin, senin mahkemelerin önünde yargılanacağım.
Cesaretin varsa çık karşıma, öyle ulu orta bağırmanın bir anlamı yok"
" Cesaretin varsa gelirsin. TRT var, devletin televizyonu. Hem senin hem benim vergilerimle besleniyor. Oraya çıkalım."
" Erdoğan 'kavgaysa kavga' deyince benimle televizyona çıkmayı kabul ettiğini düşündüm.
Bizim kavgamız demokrasi kavgası. Elimize silah alıp sokağa çıkacak değiliz. Kavgamız demokrasi kavgası.
Erdoğan da 'varım' demiş. Ben de varım. Hemen acele seni TRT'de bekliyorum. Eğer TRT'yi uygun görmezse arzu ettiği televizyon kanalında bekliyorum. Soruları sormuştum, hazırlık yapsın diye bir soru daha soruyorum.
Bu milletin başına PKK'yı, IŞiD'i, FETÖ'yü kim musallat etti? Rahmetli Ecevit'ten iktidarı devraldığınızda PKK yoktu, IŞiD yoktu, FETÖ yoktu. Şimdi hem IŞiD var, hem PKK var, hem FETÖ var. Bunları sen besledin, sen büyüttün. Oslo'da bunlarla beraber oldun. Habur'da devletin savcısını, hakimini bunların ayağına sen gönderdin. Dolmabahçe'de, imralı'da oturdun.
Döndün FETÖ'ye 'Ne istediniz de vermedik' dedin. "
artık ekran zamanı. kaçak güreşen liderlerden bıktık. buyrun gelin karşı karşıya.
hep birlikte görelim, hani derler ya " el mi yaman, bey mi yaman ".