bir adamın halkçı olması ile halktan olması arasında hiç ilgi alaka yoktur.
güzel bir örnek olarak, ordular demokrasiyi korumak ile yükümlüdürler genelde ama demokrasiyi kendi içlerinde uygulamak ile değil.
495 liralık gömlek giyenleri eleştirip kendisi giymediği sürece sorun yok gibi pek. öte yandan çok ilginç bir adam her an 495 liralık gömleklere laf atabilir. öyle sarkastik kafası var.
o değil de uludagsozlukte ne kadar çok fakir varmış. 495 liraya gömlek alacak paranız bile yok ve hala iktidar partisine oy mu veriyorsunuz? çok ilginç lan.
Paranın dini, imanı, ideolojisi yoktur. Her kim ona eriştiyse onunla yaşayanlar gibi davranır. Ben hiç görmedim parası olupta markaya bulaşmayanını. Sağcı- solcu, dindar-laik hiçbirşey değişmez. Gerçi bu örnek çocuklarına gemicik alanların yanında devede kulaktır.
burada mevzu kılıçdaroğlu veya erdoğan cephesi değil.
politikayla ilgilenen kimseyi de savunmak niyetinde değilim.
ancak konu lükse gelince kılıçdaroğlunun giydiği 495 tl lik gömleği çok mühim birşeymiş gibi başlık yapmak ise
ben de zamanında malum kişinin * altın topuklu ayakkabı giydiğini unutmadım.
hangisi daha komik, gömlek mi, altın topuklu ayakkabı mı?
--spoiler--
rte nin eşi hanımefendinin 350 euroluk eşarbından yada bilmem kaçyüz milyonluk hermes çantasından yada cumhurbaşkanımızın eşi hanımefendinin milyonluk Christian Louboutin marka ayakkabılarından sonra bunların yanında lafı bile olmayacak hadisedir
--spoiler--
diyenlerin, siyasetten anladığı "onlar yapıyor bende yaparım" siyaseti olduğundan komik olan hadisedir.
bu bile alttan alttan başa geldiklerinde neler olabileceğinin göstergesidir.
zengin adamdır ister giyer ister giymez bu farklı bir şey ben şahsen bu adamı eleştiremem parasının muhasebesini tutan ben değilim. eleştirileri de yersiz buluyorum. diğer siyasetçiler de giyiyorlar. sanırım kemal kılıçdaroğlu'nun ezilenlerin sesi olma iddiasından kaynaklanıyor bu iddialar. o konuda da samimiyeti yoktu, hiç olmadı ki kalkmış eleştiriyorsunuz. sonuçta her ne kadar adam akp politikalarının altında kalanların haklarını savunduğunu iddia etse de siyasette sadece bir söylem olarak öne çıkmıştır bu, birçok konuda söylenenlerle yapılanların uyuşmadığını görmüştür türk halkı. bu sadece kemal kılıçdaroğlu'na has bir özellik değil türkiye'nin siyaset düzeyi bu, demokrasi kültürü bu kadar gelişebildi.
sokaktaki vatandaşın ikiyüzlülüğüne şaşırıyorum ben. illaki birine sözcülük yapma gereği duyuyor, kıvırmaktan da çekinmiyor. benliklerin, karakterlerin siyasetin içinde, müdahil olunmamasına rağmen tuzbuz edilmesine hiç tanık olmamıştık, yakın geçmişte hiç bu kadar aciz davranmamıştı bu insanlar. son zamanlarda böyle bir sıkıntı doğdu.
rte nin eşi hanımefendinin 350 euroluk eşarbından yada bilmem kaçyüz milyonluk hermes çantasından yada cumhurbaşkanımızın eşi hanımefendinin milyonluk Christian Louboutin marka ayakkabılarından sonra bunların yanında lafı bile olmayacak hadisedir.
çok yakında böyle siyaset yapmaya devam ederse kolları arkadan bağlanacak olan gömlektir.
kılıçdaroğlu nun 495 liralık gömlek giymesi mesele değil, mesele olan ben memur kemal'im ben sizdenim, kaynak bulacam diyorsam bulurum benim adım kemal diyen birisinin bu gömleği giymesidir. yoksa kimsenin malında gözü yok kimsenin.
tayyip in gemisi ya da emine hanım ın eşarbıyla kıyaslanamayacak olan durumdur. çünkü tayyip zengin olmadığını ya da zengin olmayacağını söylememektedir.
"havuzlu villada oturmayacağım."
ne demektir?
havuzlu villada oturan herkesi zan altında bırakan birinin 495 liralık gömlek giymesi çelişkidir.
kendisiyle karşılaştıran kişi ise zengin olduğunu inkar etmemektedir.
kendi yaptığım sevilmeyecek kişiler listesinde ilk üç kişi arasında bulunsa da 495 tl lik gömlej giymesini gayet normal olarak karşılamak gerekli diye düşünmekteyim. bir çevremiz de güzel görünmek için bir gömleğe 150-200 tl veriyorken, bir siyasi parti lideri o kadar parayı verebilir. gayet normaldir.