fransız parlamenter sorusunu sorduktan sonra yaşanacaklardır.
kılıçdaroğlu : arkadaş alman mı?
danışman : yok efendim.
kılıçdaroğlu : arkadaş italyan mı?
danışman : yok efendim.
kılıçdaroğlu : arkadaş nereli yahu.
danışman : fransız efendim.
kılıçdaroğlu : haa! evet. ıııııı. tabi tabi! o konu önemli bi konu. arkadaşlara talimat verdim üzerinde çalışıyor.
parlamenter : ??????????
-evet efendim.
-tabi efendim.
-pek tabii öyledir efendim.
-kesinlikle katılıyorum.
-haklısınız efendim.
gibi cümleleri sık sık duyacağımız ve her iki tarafın da ilk görünüm olarak mutlu mesut masadan kalktıkları bir konuşma izleyecektik.
-efendim türkiye'nin avrupa birliği sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz ?
k-arkadaşlar ilgileniyorlar.
-efendim yürüyen merdivenler hakkında ne düşünüyorsunuz ?
k-tüm belgeleri topladım, anayasa mahkemesine gidicem.
-başbakan olursanız ilk icraatınız ne olacak ?
k- bu soruyu bana değil gürsel tekin'e sorun.