Evde tuhaf bir tablo vardı, nedense ordaki kadından hep korkardım takım elbise giymiş başında fötr şapka olan biraz yapılı uzun kıvırcık saçlı bi kadındı. Her gece uyurken o kadınla göz göze gelirdik ben de onun uyku bekçisi olduğunu sanıyordum her gece eve gelip bizi kontrol ediyor uyumayanları öldürüyor sanıyordum.
Not: hala öyle sanıyorum aq karısı.
türkiye'nin almaya'yla komşu olduğunu sanırdım ( herkesin orada yakınları olduğundan sanırsam ) ; çamaşır makinemizin içine sıkışmış bir adam olduğunu sanırdım ; televizyondaki sunucuların sadace bana ve odada oturanlara konuştuktuklarını ve bizi duyabileceklerini sanırdım.
insanlar evlenince nasıl çocukları oluyor diye sorgulardım. Sonra bedenimizin ve zihnimizin bunu algıladığını düşünüp bedenimizin kendi kendine çocuk yaptığını düşünürdüm
bayramlarda abimle beraber şeker toplamaya çıkardık ve ben kapısını çaldığımız her kişinin o gün doğum günü olduğuna inanır ve kutlardım. epey salakmışım. fakat iyi salakmışım.