Galibiyet, yemin ediyorum mahalle maÇında oynadığım hırsla bizim milli takım oynasa dünya kupasını alır. Çok asırı koşanlar bilir karınlarında sanırım dalakları acır. KaÇ kez kolumu kanattım, kaÇ kez karnıma top yedim. Ama sadece galibiyet hırsı ile oynadım. Hızlı idim, bir keresinde atan yener durumu oldu, ve o galibiyet golünü atmak mükemmel bir his. Melonun pozisyonunda gattuso hırsıyla oynardım. Herkesin idolü zidane figo beckham benim ise gattuso idi o zamanlar.
yan apartmanın bahçesindeki süs havuzuna ayakları sokup yarı uzanık vaziyette ağaçların arsından bulutları seyretmek... işte ben taaa 26-27 yıl önceden bilirim "ulan bu fışkıyeyi kim kırdı" lakırdısını.
Oyuncaklarımızdı. Parayı da sadece dondurma, citos, çikolata için annemizden ister markete koşup mahallenin bakkalına verene kadar elimizde sıkıca tutardık düşmesin diye önemliydi kısa bir süreliğine oda.
ufak ortası delik bir pakette 5 tane olan şekerler vardı eskiden. şimdi bulsam 10 lira veririm bir pakete ama yok. işte onun tadı paradan ve bir çok şeyden daha değerlidir benim için. bir de leblebi tozu vardır ki onu hiç saymıyorum bile.