bugün

mafya olmak istiyordum.
Tamirci.
Çekiçle çiviyle oynamayı çok severdim. Çekyat gibi bişey vardı onun menteşeleriyle oynardım hey gidi. Lan ne oldu o çekyata acaba bak şimdi çocukluğum aklıma geldi eskiciye vermişlerdir kesin, yazık olmuş. Ulan yaşlandım galiba çekyatı bile özledim be.
avukat, asla değişmeyecek bu.
(bkz: polis)
itfayeci hemde suyu sevdiğim için! .
Garson. 8 yaşındayken ne yaşadım da garson olmak istedim hiç bilmiyorum. Sanırım insanlarla konuşmak hoşuma gidiyordu. Konuşmak hoşuna gidiyorsa psikolog falan olmak ister insan. Belki psikolog olamam da üzülürüm diye garson olmak istedim demek ki. Zeki çocukmuşum...
Doktor olucaktım şuan elektrik okuyorum. Hatta okumaya çalışıyorum öğrenci evine çıktığıma da pişmanım. 3 5 eşya bulduk letgodan onun dışında birşeyimiz de yok.
Avukat , lakin sonradan insan bir çok şeyin farkına varıyor . Dolayısıyla öyle olunmuyor...
Futbolcu lakin "hayaller Paris hayatlar Bayburt.
Soranlara çöpçü derdim. Hangimiz çocukken istediği mesleği yapıyor ki?
Dansöz , veteriner, astronot...
Doktor
Astronot.
Hayaller astronot
Hayatlar avukat.
Anasınıfı öğretmeni, şu an okul öncesi öğretmenliği okuyorum.
-doktor olucam
Ne okuyorum elektrik. Nasıl yaşıyorum zor. Öğrenci evine çıktığıma pişman olmak üzereyken letgoyu keşfettik allahtan. şimdi ordan eşya topluyoruz öğrencilere bedavaya bir ton eşya veren insanlar var.
kardeşim kıymacılık oynardı ve kasap olmak isterdi.
ilkokulda klasik bir soruydu: büyüyünce ne olmak istersin? Herkes doktor, mühendis, avukat cevabı vermişti; ben ise ressam olacam demiştim. Bu cevaba, ne yazık ki öğretmenim burun kıvırmıştı!
Tiyatro oyuncusu.

Şimdi öyle birçok oyuncunun söylediği gibi "ayyy ben zaten küçükken aynanın karşısına geçip rol yapardım." Saçmalığına girmeyeceğim. Sanki bunu söyleyerek çok şey katıyorlar bize. Götümün kenarları ya. Neyse.

Efendim ben bir demet tiyatro izleyerek büyüyen bir çocuktum. Mizahla tanışmanın büyüsünü yaşıyordum. Aslında benim mizahla tanışmam, bundan daha evvel gerçekleşmişti. Bizim mahallede un, yem, yağ, kireç gibi şeyler satan durmuşcan abi, dükkanının yanındaki duvara kırmızı sprey boya ile büyük harflerle "buraya park eden orrospu çocuğudur." yazmıştı. Evet, çift r'liydi. Artık benim için sonu gelmeyecek olan mizah başlamıştı. Yani mizah barındıran şeylere ilgi duymaya başlamıştım.

Bir demet tiyatro'yu izlemek, her şeyden önemliydi benim için. Onu izlerken onun dışındaki her şey değersizleşir, silikleşirdi sanki. Yalanım varsa şurdan şuraya sevişmek nasip olmasın.

Gel Zaman git zaman, ben bu tiyatro işine iyice sardım, sarıldım. Kendimle baş başayken ya da birilerinin yanında kafamda bir senaryo yazıp oynuyordum, etrafımdakilere de oynatıyordum. Farkında olmamaları daha güzeldi tabii. Gerçeklikle oyunu karıştırdığım zamanlar da oluyordu.

Bir gün çok yaşlı bir çingene kadın bizim mahalleye gelmişti. Şefika diyordu herkes ona. Arkadaşlar hemen onun etrafına toplandı. O da küçük taşlarla bir şeyler yapıp arkadaşlara ilerde hangi mesleği yapacağını söylüyordu. Ben durur muyum? Heyecanla koştum yanına. "Şefika, benim de falıma bakar mısın?" dedim. Taşlarla bir şeyler yapmaya başladı. Vakit ilerliyor, o durmadan taşların yerlerini değiştiriyordu. Diğer arkadaşların falı bu kadar uzun sürmemişti. Benimki sanki bilimler akademisi toplantısı'nın ön hazırlığı gibiydi.

Sonunda konuştu: "nani olacan sen nani."

"Nani ne demek?" Diye sordum. Oradan bir arkadaş, "polis" dedi. Ben yıkıldım. Her şey karardı bir anda. Üniformalar, silahlar, siren sesleri, polis araçları zihnimde iç içe geçmeye başladı. Şefika'yı yakasından tutup "hayır, nani olmayacağım, oyuncu olacağım ben!" diye bağırarak sarsmaya başladım. Yine oyunun içinde buldum kendimi. Annem koştu geldi, ortalığı yatıştırdı.

Zaman ilerliyordu... ilkokul ve lise dönemimde her sene tiyatro ekibine katıldım ve oldukça güzel işler çıkardım.

Şu an maalesef bu işi yapmıyorum. Belki ilerleyen dönemde girerim bu işlere. Tabii ki "nani" de olmadım. Özel güvenlik görevlisi oldum. insan sevmediğim için ve insan görmek istemediğim için gündüzleri uyuyup geceleri bir AVM'de çalışıyorum. Silahım bile var. Ehe.
Hep diş macunu reklamlarında oynamak isterdim çocukken. Diş macunu reklamlarında oynayan hatunlar ayrı bir ışıldardı gözüme.
Doktor olmak istiyordum hemşire oldum.
Bugün birisinden kasiyer olmak istedigini duydum mülakat esnasinda. Devaminda da kocaeli üniversitesinden iktisat mezunu olduğunu paylasti.

Kırmadım kendisini, çocukluk hayallerine kavusturdum.
yazar olmak istiyordum.
Hortumcu daha sonra da itfaiyeci. O zaman bile orta direkmişiz be.
sırasıyla: doktor,mimar,avukat,psikolog

sonuç: coğrafya öğretmeni
Astronomi ve uzay bilimleri dalından mezun olmak. Sonra Nasa'da çalışmak.