babamın market sahibi tanıdığı adamdan taso istemesi ve eve her gün 20-25 taso ile dönmesi.
bir çekyatın altının tamamen taso olması ve hergün tek tek saymak
sokakta seramik hediyelik eşya satıyorduk bi arkadaşla, kazandığımız parayla bütün gün ıvır zıvır yiyorduk, tüm mahalle bize özeniyordu. mutluyduk gururluyduk. düşün gidiyoruz bi yerden malı satın alıyoruz üzerine kar koyup yine satıyoruz. baya da para indiriyoduk valla cebe. yaş en fazla 12-13. ulan 21 yaşındayım öyle zevkli iş bulamadım hala.
sporcu kartlarında nadir olarak çıkan bir oyuncunun kartına sahip olmak. acayip karizma yaratırdı bünyede. herkes "nası denk geldi olm?" dedikçe daha bir sevinirdik içten içe. hayatta pek az şeye öyle sevinmişimdir.