biraz büyüyüp palazlananların çiftliği olan komşuya. köyü olan kapıcı yada sütçüye, yada civcivin alındığı yere verileceğinden haberi olmayan masum çocuktur.
küçükken karton kutuda civciv beslemeyen çocuk yoktur diyebiliriz. hemen hemen her çocuk beslemiştir bu civcivleri... bende her yaz onlarcasını besledim, besledim sonra öldüler, ama hepsi öldü. ve fakat nadense bu durumun gayet normal olduğunu düşündüm * en son güruhda ise, kalan son 3 civcivi komşumuza verdik * ve onlar tavuk oldular. inanamadım, demek ölen bütün civcivler benim yüzümden ölmüştü. o günden sonra bir daha civciv almadım. ama bu durum benim ruhumda onarılmaz yaralar mı açtı? hayır be, ne alaka...
kapalı balkonda durduklarından uçarlar mı kaçarlar mı diye düşünmeyen çocuk da olabilir. sonra bu çocuk birgün balkondaki camları açar kötü niyeti yoktur havalansınlar diye düşünür .. cik cik öterlerse duyarım ben onları bişi olmaz der . yaklasık 10 dakika sonra geldiğinde balkon mermerinde kanlar görür . zalim karga gak gak gaklıyordur çam ağacında . olan olmuştur . çocuk okula gidene kadar saatlerce ağlar civcivleri için .. kargalara kıl olmaya başlar bu çocuk. ****