o zaman ülkeye gelen milyonlarca turistten de nefret eden kişinin anaysa maddelerine dayanarak söylediği sözdür. sonuçta hiçbiri türkçe konuşmuyor. o anaysa maddelerinde türkiye demokratik bir ülkedir de geçiyormu diye sorar insan. *
ekleme yapalım. bahsedilen kürtçe konuşan insanların yukarda yazılanlara itirazı yoktur. ne ankara'ya ne istiklal marşına. atıp tutmayalım. ya da herkesi bir tutmayalım. ha birde sorarlar adama. arapça konuşanlardan da mı nefret etsek veya lazca? (bkz: elli sefer söyledik sıçarken deliği tutturun diye)
niçin konuşulduğuna bağlı olarak değişir. geçen otobüs te iki tane ninem yanyana oturmuşlar kürtçe konuşuyorlar. o kadar seivmli konuşuyorlar ki kürtçe bilmiyorum anlamıyorum ama hani konuşmadki duyguyu görebiliyorsun. öle bişi.
ama aynı gün metrobüste iki lavuk vardı kürtçe konuşan ki mini etek giymiş bir kıza bakıyorlardı konuşurken . ne konuştuklarını tahmin edebiliyorsun. türkçe söyleyemeyecekleri fantezilerini birbirlerini milletin içinde kürtçe anlatıyorlar.
birinden nefret edilmesi gerekiyor o da bunu ikiyüzlülükle yapanlardan sanırım.
--spoiler--
Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir.
--spoiler--
nefret etmemek için bir sebep yok.
nefret etmek içinse daha büyük bir sebep de yok. dilimiz türkçe'dir.
türkiye'de ilk öğretim, ortaöğretim ve üniversitelerde, ingilizce, almanca gibi diller zorunlu ders olarak gösterilir. dolayısıyla türkiye'deki hemen hemen herkes ingilizce ve almanca gibi dilleri konuşur.
ayrıca türkçüyüm diye geçinen mallar, anayasadan örnek gösterip kendilerini haklı çıkarmaya çalışan kaypak kürt düşmanları, sokakta fransızca, ingilizce konuşan birini gördükleri zaman götleri düşer, hayranlıkla bakarlar.