(bkz: al sen buna konuş)
bizzat gidip adamların beleş elektrikle yerden ısıtmalı sistem yaptıklarını gördüm sen ne diyon ya.
kendileri itiraf edip nasıl olsa elektrik parası ödemiyoruz dedikleri de yüzsüzlüğün dibidir.
tamam sakinim...
ulan adamlar devleti zaten düşman gibi görüyorlar. birde düşmanlarına para mı versinler. siz olsanız verir misiniz? adamlar haklı yani vermemekle. suç oraya hizmet götüren enayilerde.
Yanlış bir tespittir. 120 haneli köylerin tek bir elektrik abonesi olması durumundan yanlış olduğu tespit edilebilir. Köye kaçak elektriği kapatmak için giden tedaş çalışanlarının taşlandığı görüntülerini bu ülke unutmamıştır. Doğuda durumu bilmeyen yoktur. Ki doğulular da kabul eder bunu. Batıda da bir elektirik direğinden sarkmış elli tane kablo görüyorsanız orası kürt mahallesidir.
kul hakkının ne kadar büyük bir günah olduğunu görmezden gelen ama müslümanlık denildi mi akan suları durduran insan modellerini gözlerimle görmesem safsata derdim belki ama diyemem, asla!
2- kaldığım mahalle sakinlerinin kışın balkon lambalarının dahi sabaha kadar yanık bırakmaları. ( ev sahibim ben en azından kapatıyorum bunlar tam hayvan diye yakınırdı)
3- haftada en az 2 kere trafonun yanması.
kaldığım eve elektrik 3 ana şebekeden geliyordu. 1. mahallenin ana hattı 2. sanayi* 3. bir ön caddeden.
edit: mega center bile kaçak elektrik hatlarıyla yapılmıştır daha ne diyim.
safsata olmamakla beraber kaçak elektrik kullanımının asıl büyük kısmı batıdaki sanayi tesislerinde görülmektedir. Yani kürtler Türk Milletine yük olurken Sermaye sahipleri hem emeğimizi sömürerek bize yük olmakta hem de elektriğimizi çalarak gize yük olmakta bunun yanında vergiden çalmaları da cabasıdır.
safsata değil, gerçektir. Yalnız kürtlerde kaçak elektrik kullanmaktadır, türklerde...
Adana otogarı girişince kaçak elektrik kullanmakla ile ilgili uyarı yazısı bile vardır.
ülkenin batısında oturup da doğusunu hiç görmeyen birinin "hayır kardeşim 2011'e geldik hükümetimiz de evelallah izin vermez denetlemesini yapar" sözleridir. tabiki denetlemesini yapar ama büyükşehir belediyelerinde ya köyler ne olacak. türkiye'nin elektrik tüketiminde rekora koştuğu şu günlerde faturamızın %20-30 artacağı görüşündeyim ve orada elektrik direğine kanca atan dallamalar yüzünden de faturamın kabarması gücüme gidiyor.
4 sene güneydoğuda görev yapmış birisi olarak rahatlıkla söyleyebiliyorum %90 gibi bir çoğunluğu kaçak elektrik kullanıyor. işin en kötüsü hacı hoca takımınında kullanması. yani işlerine gelince Allah Allah işlerine gelmeyince yallah yallah. demogoji ile ulaşılmış bir gerçek değildir bu net olarak oraya giden elektrik miktarı ve oradan ücreti alınabilen elektrik miktarıyla hesaplanmış gerçektir.
sevdiğim bir esnaf komşusuyla durumunu şu şekilde anlatmıştı.hoca ben 100tl aylık elektrik faturası öderken aynı büyüklükteki yan komşum 1 tl fatura ödüyor reva mı bu? işte öteki dünya haram falan bir şeyler anlatmıştım(napayım enayiliğine doyma mı deyim,yaptırım mı uygulatayım).yani istisna olarak karakterli olanları kaçak elektrik kaidesini bozmuyor.
yer istanbul'un kenar mahallelerinden birinin yakınlarında bir işletme.
işletmemiz kendi özel elektrik hattını yaptırıyor, çok geçmeden civardaki tüm kürt evleri bu elektrik hattından faydalanmaya başlıyor. haliyle işletme ihtiyacı olan elektriği randımanlı alamıyor.
bu duruma bir çözüm aranıyor ve firmamız tarafından işletmede kullanılacak voltajın 220 v değil 110 v olarak ayarlanması tavsiye ediliyor ve uygulamaya geçiliyor.
besleme hattı 110 v gerilim vermeye başlıyor. tabi bu arada bu besleme hattından hırsızlık yapan şerefsizlerin evlerindeki tüm buzdolapları, televizyon, müzik seti, çamaşır ve bulaşık makinası gibi cihazlar perte çıkıyor bunun üzerine kürt vatandaş işletmenin kapısına dayanıyor ve hesap soruyor.
-la noliy evdeki bütün aletler gidiy...
yani hem hırsız hem yüzsüz. hem adamın elektriğini çalıyor hem bir de gelmiş hesap soruyor...
kürtlerle alakalı yazdığım birçok olumsuz örneği beğenmeyebilirsiniz. ama bu ırkın karakteristik özellikleri insanlıktan çok uzak.
bütün bunlar yaşanmış ve tecrübe edilmiştir...
özellikle kışın artan kaçak kullanımın asıl yüzü tuğlalar içine döşenen elektrikli ısıtıcılar ile neredeyse bir mahallenin kullanacağı elektriği tüketen ve trafo merkezlerinde dahi farkedilen aşırı tüketimlere neden olan doğu illerindeki kaçak kullanımlar, (bkz: k k bedeli) olarak dürüst vatandaşın faturalarına yansımaktadır. http://blog.milliyet.com....or___/Blog/?BlogNo=218432
2009 yılında hakkari yüksekova'da kaymakamlıkça "kaçak kullanıyorsunuz bari masrafınız az olsun" mantığıyla dağıtılan tasarruflu ampulleri görmüşlüğümden beri var olduğunu bildiğim olay.
peki ne oldu bu tasarruflu ampullere?
sokaklarda çılgın bir furyayla kırıldılar.
neden kırıldılar? bdp isimli şeyin militanları tarafından "içlerinde dinleme cihazı var, kırın" dendiği için.
3 tane kuzuya bakan çoban bile kırdı "devlet beni dinliyor" diye, "kimim lan ben dinlenecek kadar" diye sormadan.
birilerinin kullandığı elektriği misli misli biz ödüyoruz tamam, abi kaçak mı çekelim saate mi bağyalayalım sorusuna kaçak çek kaçak cevabına tamam, devlet bize bakmiyire tamam, bunlara ve daha fazlasına alıştık alıştırıldık, kanıksadık da ağa bu memlekette göte göt derler deyip kürtlerin kaçak elektrik kullandığı yazarsam faşist oluyorum ya işte ben buna hasta oluyorum.
kaçak çekmek için aldığı kablolar için ödediği bedeli fatura gibi düşündüyse normaldir! Doğrudur, kaçak kullanım için cepten bir miktar gitmesi benim kürt kardeşime batar. Onu da devlet versin!
