bizi zerre ilgilendirmeyen. haklıysa kursunlar amına koyim. ne yapalım yani "buyrun nereyi isterseniz seçin, diyarbakır var size uygun mesela memnun kalırsınız. biz girişimcilere hep destek olmuşuzdur zaten." mi diyelim?
dünyada haklı olduğunu düşünen her onurlu halk savaşıyor, hakkını savaşarak almak için mücadele veriyor. buyurun savaşın arkadaş. hem devletin imkanlarından faydalanıp hem de devletle dünyanın en onursuzca yöntemleriyle mücadele ederek mi hakkınızı koruyorsunuz? ha savaşmaya götünüz yemiyorsa parlamentoda temsil edilme hakkınızı kullanın, adam gibi arayın hakkınızı. orta oyununda bir karakter var, yahudiydi sanıyorum. hem hasmına tekme tokat girişir hem de "imdat adam öldürüyorlar." diye ortalığı velveleye verir. bunlarınki de aynı hesap.
türkiye cumhuriyeti misakı milli sınırları içerisinde olduğu sürece hiç bir haklılığı olmayan istektir. bu topraklar kanla alınmıştır, ancak kanla verilir.
bu yazılan yüzyıl önce söylenip yapılmış olsaydı eyvallah. ama sen benim izmir'ime istanbulu'uma yerleş
oraya o kadar yatırım yaptır 30 bin mehmetçiği şehit et. yılda milyonlarca dolar değerinde silah aldırmak zorunda bırak sonra gel hakkımızı isteriz de sözlükte demogoji yap. (bkz: ybsg)
halkların kendi geleceklerini tayin etme hakkını kullanmaları bir kereye mahsustur. çok istinai durumlar olmadıkça bunu bir daha kullanamazlar. nitekim kürt halkı da bu hakkını türkiye ile kalmaktan yana kullanmıştır.
devlet kurmak için "tek gereken şeyin" belli bir bölgede nüfus teşkil etmek olduğuna inanmış kişi önermesidir.
Hatalıdır.
evet wilson ilkeleri halkaların kendi kaderini tayin etmesi gerektiğini belirtir ancak bu türkiye'nin sadece bu ilkeye dayanılarak kurulduğu anlamına gelmez. Unutmayalım, zaten 700 yıllık bir devlet vardı bu coğrafyada. Türkiye Cumhuriyeti bir gecede, "aa wilson ilke icat etmiş hadi bizde devlet kuralım" diye ot gibi bitmedi.
Herşeyden önce "millet", "halk", "vatan" ve "dil-kültür" gibi "devlet" ile doğrudan ilgili olan kavramlar iyi okunmalı.
Wilson ilkelerini daha iyi anlaşılmalı,
Wilson'un bu ilkesi kapsamında kurulan devletler ve devlet kuramayan/kurmayan halklar iyi incelenmeli.
Sonra bu durum yeniden değerlendirilmeli.
Asla söz konusu olmayacak ve olmaması gereken tek başlık. Kürtlere karşı ön yargılı olmak istemem. Ama kürtler ya da başkaları kimse ait olunan hiçbir şeye toprak parçası ya da başka unsur fark etmez. elinden almaya hakkı yoktur. Ve bu ülkede kimin ne yaptığı ne şekilde yaptığı tabiri caiz ise kabak gibi ortadadır. insan canı alınarak affedersiniz şerefsizlikle mücadele olmaz. Haksız savaşı da kimse kazanamaz.
eğer kürtlerin tamamı bu ülkeden ayrılıp başka bir ülkede hayatlarına devam etmek isteselerdi,kurtuluş mücadelerimizde yanyana bizim saflarımızda savaşmazlardı.şimdiki povakasyonlar yapan, ayrılmak isteyen kesim, yalnızca kürtlerin bir bölümüdür.onlardan bazılarının kürt olduklarını da sanmıyorum ya neyse...
devlet kurmayı muhtarlık kurmak sananların onayladığı zımbırtı. devlet kurmak öyle ''ayh siz çekilin biz şurada köşede devletimizi kuralım'' demekle olmuyor. çelik çomak oyunu değil o. devletler kanla kuruluyor.