küfür etmeden mustafa kemal i savunamayan kemalist

entry6 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. küfür etmeden pkk yı eleştirebilen bir türk de görmedim.

    aynı hesap işte, gel de bu ataturk düşmanlarına küfür etme amk.
    0 ...
  3. 3.
  4. kimileri küfür yemek için tartışmaya giriyor. alışmış kudurmuştan betermiş.

    admalara; koyun musun diyorlar koyduk diyorlar, e adamlar hırsız tezine gönlümüzün hırsızı diyorlar. tükürsen yarabbi şükür diyecekler.
    0 ...
  5. 4.
  6. deneyelim mi hacı. yalnız gücenmek yok sonunda. normalde küfürü severim hele boşlukta kalan bazı cümlelerin yerini doldurmasından ayrı bir haz alırım. kitaplığımın en nadide eseri argo sözlüktür. sen daha ananı diyemeden ben sana onun kızlık soyadını yazarım incinirsin. dedim ya deneyelim nasılsa ifade özgürlüğü var doyasıya girişiriz.
    0 ...
  7. 5.
  8. Bir kemalisti yada solcuyu kufurlerınden tanırsınız. Kendileri senin kutsalına sövmeyi özgürlük olarak görürler, ama sen onların kutsalını eleştirdiğin zaman arka arkaya sövmeye başlarlar. Ulan olm sövmek bir insana manevi olarak elem vermektir, yıpratmaktır. Sonra da kendilerinin iyi niyetli ve kültürlü olduklarını söylerler.

    işte yanıldıkları yer burasıdır. Senin iyi niyetli olduğunu kendin değil, karşındaki söylesin. Diğer taraftan karşıdaki insanın anasına, karısına söven kültür zaten sana mahsus.
    1 ...
  9. 6.
  10. bir takım mevzular kişinin karakterini açığa çıkartır. kemalistleri bilmem ama enteresan bir hikaye gördüm paylaşmak istedim.

    Ziya Gökalp’ın öldüğü geceyi Necip Fazıl şu şekilde naklediyor;

    “Ziya Gökalp’ın Allah’ a karşı tavrına ait bir müşahede(gözlem)…

    Tarihin ve kimsenin bilmediği bir hadise… Benim kırk yıllık bir hatıram…

    Bundan kırk küsur yıl önce, Abdülhak Hamid’in evinde bir hanımefendiyel tanıştım. Bu hanımefendi, ömrü Avrupa’da geçmiş, ne Ziya Gökalp’ı tanıyan, ne Türkiye’yi, Türk Edebiyatını bilen, züppe, Avrupalılaşmış bir kimse… Kimsenin kastla, ne lehinde olabilir, ne aleyhinde..

    Ben Abdülhak Hamit’e, Ziya Gökalp’ın dinsizliğinden bahsederken birden doğruldu ve aynen şunları söyledi…

    “istanbul’a gelişlerimden birinde hastalandım ve Fransız hastanesine yattım. Bitişiğimdeki odadan garip sesler geliyordu.Kim olduğunu, bu sesleri çıkaran hastanın kim ve ne olduğunu sordum. Meşhur Ziya Gökalp, dediler. Mebusmuş(milletvekili). Profesörmüş…ismini bile yeni duyuyordum. Öldüğü gece, başını duvarlara çarparak, SABAHA KADAR ALLAH’A EN GALiZ(AĞIR) KELiMELERLE SÖVDÜ… O kadar fena oldum ki bu hal karşısında odamdan çıkıp başka bir yere sığındım. Öğrendiğime göre Allah’ a inanmazmış…”

    Hem Allah’a inanma. Hem ona söv !

    http://gercektarihvekultu...ttir-o-olurken-allah.html
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük