köy enstitüleri

entry571 galeri80
    199.
  1. bugün köylünün emekçinin işçinin üç kuruş uğruna ölüyorsa iş cinayayetleri oluyorsa, 3 . köprü rezilliklerinde üç işçi hayatını kaybediyorsa kimse sikindirik küreselleşmeyi bize anlatmasın efenim. asıl köyülünün işçinin -öğretmenin halkın hakkının nasıl gasp edildiğini anlatmasındır- bugün hala daha atanmayan öğretmenler varsa efenim.
    2 ...
  2. 200.
  3. yani kapatılması yazık olmuş okularımızdır , aydınlanma ocaklardır devrim ocaklardır.
    2 ...
  4. 201.
  5. topyekün kalkınmanın kırsal kesimden başlayacağını isminin içinde barındıran ve bu ülkenin başına gelmiş ama kısa sürmüş en güzel şeylerinden bir tanesidir şüphesiz.
    burada mühim olan köylerde gerçekleşen eğitim ve üretim sürecinde yetişen nesillerin yine kendi gibi nesiller yetiştirecek olmasıydı.

    bugün köylerimize bakın. üretim yok, köyler bomboş. dolayısıyla nesiller de aynı şekilde yok ve boş.
    eğer yeniden bir devrim yaratacaksak bunu köylerden başlatacağız...

    bugün 17 nisan.
    ''meçhul öğretmen anıtları''nda saygı duruşuna davet ediyorum sizleri.
    9 ...
  6. 202.
  7. türkiye düşmanlarının " dinsiz yetiştiriyor " damgasını vurarak kapattırdıkları okullardır. şimdiki dinsizleri görselerdi keşke.
    7 ...
  8. 203.
  9. Komunistler hala agliyor. Demek ki menderes iyi koymuş.
    1 ...
  10. 204.
  11. kapatılması tamamen korkudandır. bilinçi toplum olmanın en önemli adımlarından biri olan köy entstitülerinde yetişen ve birbirlerini etkileyerek çoğalacak olan insan yığınlarından korkularak kapatılmıştır. bilinçli toplum bilinçli yöneticiler seçer o zamanki ve şimdiki zübük zadeler'in en büyük korkusu bu.
    2 ...
  12. 205.
  13. Mezun olduğum lisenin bir zamanlar ki etiketi.
    Şimdilerde şehirden ne kadar uzak olduğu göz önünde bulunduruldugunda o zamanlar halktan tamamen kopuk köylü çocukların alınıp eğitim öğretim gördükleri okullardi.
    Neresinden tutarsan tut hiç kimse bunu köylü halkı eğitmek olarak yutturamaz mantıklı düşünen bir insana. Ki zaten kapatılması sürecini de "menderes faşisti tuttu eğitimi yok etmek köylüleri cahil bırakmak için kapattı" diye düşünmek safça olur. Seçimlerde açık oy gizli tasnif stratejisiyle tek parti rejimini devam ettirmek isteyen bir inönü'nun halk için isteyeceği en son şey halkın bilinçli nesiller yetiştirmesi için onları eğitmek olurdu. Ki inönü denen mübarek insan halka değer verseydi kararlarına da saygı duyardi demi sevgili sözlük halkı. Köy Enstitülerinin ne olduğunu ne amaca hizmet ettiğini herkes biliyor Afedersiniz ama kimse dile getirmek istemiyor işine de gelmiyor.
    0 ...
  14. 206.
  15. atatürk dönemi projelerinden olup, inönü döneminde gerçekleştirilmiştir.
    1 ...
  16. 207.
  17. kapatılmasıyla birlikte muhafazakar iktidarların sürüklediği ülkemiz; komünist, allah kitap düşmanı, bahçesinde rakı içilip türkçe ezan dinlenilen bu fuhuş batağından kurtularak, yükselmenin önündeki tek engelden arınmış halde bilim çağına geçiş yapmış, uzaya astronot ve sonda yollamış, dünyanın eğemen ülkelerinden birisi haline gelerek, para birimini dünyaya kabul ettirmiş, üniversiteleri dünya sıralamalarında başı çekmiş, alınan patentler, nobel ödülleri havada uçuşmuş, ötekileştirmeler sona ermiş, gözyaşları dinmiş, ülkede refah ve huzur telkin edilmiştir.
    gomünistler moskovaya, din düşmanı ateyizler de cehenneme odun olmaya.
    iyi ki de kapanmış ya. yaşasın muhafazakar türkiye.

    daşşağı bir yana da, bu memlekette kısa süreli sol franksiyona haiz güç odakları iktidar olsalar da zaman zaman, 50 den beri sağ tabanlı iktidarlar başı çekmiştir ve bu hükümetler ülkeye çok bir şey katamamıştır. bana kalırsa, artık şans verilmeyi de hak etmiyorlar. zira koskoca bir tarih var önümüzde ve ülkemizi türban, laiklik, mini etek, türkçe ezan, rakı gibi popüler kavramlarla onlarca yıldır yöneten zümre, popülizm çukurunu ısrarla deşmiştir. o nedenle bu oluşumlar, artık siyasal alanda güç odağı olmayı hak etmiyorlar.

    keşke zamanında köy enstitülerine bir şans tanınsaydı. en azından muhafazakar iktidarların alternatifinin neler yaptığını öğrenmiş olurduk. iyi veya kötü. belki o zaman, 70 yıllık kronik merkez sağa gönül vermemizi sağlayacak donelere de sahip olabilirdik.
    0 ...
  18. 208.
  19. türkiye'de 1938'den beri yapılan tek işe yarar proje idi.
    ismail hakkı tonguç ve hasan ali yücel sağolsunlar.

    fakat yaşatmadılar, izin vermediler, uygunsuz ithamlarda bulundular.
    komünist yetiştiriliyor dediler. korktular.
    anlayamadılar yararlarını.

    köy enstitüleri bugün de yaşasaydı daha çok çıkardı güzel yurdumuzdan nice aşık veyseller, fazıl saylar.
    3 ...
  20. 209.
  21. kısaca; operasyonel yavşaklık!

    hala savunan mankafalar da var..
    0 ...
  22. 210.
  23. köy enstitüleri = türkiye'nin yakın tarihte kaçırdığı en büyük fırsat
    1 ...
  24. 211.
  25. küçük hitlerler, stalinler yetiştirecekti..

    demokrası kazandı maalesef..

    (bkz: operasyonel yavşaklık)
    0 ...
  26. 212.
  27. cumhuriyet döneminde köy nüfusunu eğitmek amaçlı açılan ve gerçek cumhuriyet kadınları / erkekleri yetiştiren enstitülerdir.
    0 ...
  28. 213.
  29. kapatılmasalardı malum sözlük eşekleri de adam olabilirlerdi bir ihtimal...
    2 ...
  30. 214.
  31. Umuyorum ki hepar iktidarında yeniden kurulacaktır.
    0 ...
  32. 215.
  33. Atatürk'ün ne kadar zeki olduğunun göstergelerinden sadece bir tanesidir. Cahil kalan köylü her zaman tehlikelidir. Tıpkı bugün olduğu gibi. Köylüyü eğitmek için kuruldu buna uyanan amerika ve onun adamı menderes kapatarak görevini başarıyla tamamladı.
    4 ...
  34. 216.
  35. ismail hakkı tonguç dünyada hala eşi benzeri olmayan eğitim sistemini türk milletine armağan etmesi ile ortaya çıkan eğitim sistemi.
    Son yılda 4 eğitim bakanının değişmesi hala sistemin düzelmesi bakana bağlı görülmektedir, herkes de bu kanı var lakin köy enstitüleri tabiki günümüz şartlarında etkisiz kalacaktır ancak modernize edilirse gıpta edilecek bir sisteme dönüştürülür. Almanyada liseden çıkan bir endüstri mezunu genç mercedes de audi de rahatlık ile iş bulabilmektedir ama bizde toplumun en kötü addedilen bireyler o okullarda okumaktadır halbuki askeriye en iyi ınsanlari istihdam edip ülkenin beyin gücünü pasifize etmektedir.
    Halk olarak da biraz vurdum duymaz olduğumuzu malum olmakla beraber günümüzde bazı kavramların değişebilmesi çağa ayak uydurmak gereksinimini bize göstermektedir.
    Hasılı eğer istenirse neden nev zuhur olarak var olmasın bu kurum.
    3 ...
  36. 217.
  37. var olsalardı ermenek'teki rezaletin yaşanmayacağı kurumlardı.

    en az ermenek katliamı kadar üzücü olan rezaleti anlatayım öncelikle (kaçıncıya anlatıyorsam? olsun, bıkmadan tekrarlayacağız):

    insanlar(!) bir taraftan feryat figan ederken, diğer taraftan taner yıldız'a sarılıp "feryat ediyoruz ama kusurumuza bakmayın sayın bakanım. özür dileriz" diyorlardı! devletlü "hiç öyle şey olur mu? asıl biz özür dileriz" filan demedi... söz konusu yaratıklarla aynı türden olduğumdan utandığım anlardan biriydi bu sahne...

    gelelim köy enstitülerine... köy enstitülerinde her cumartesi açık kürsü günüydü. öğretmen, öğrenci fark etmez, şikayeti olan ortaya koyulan bir kürsüye çıkıp şikayetini dile getirir ve sorumlu olanları özeleştiriye davet ederdi.

    ismail hakkı tonguç yayınladığı bir genelgede "talebelere dayak atılamaz, hakaret edilemez. böyle bir muameleye maruz kalan talebenin aynı şekilde karşılık verme hakkı vardır" diyordu...

    velhasıl cumhuriyetin ve köy enstitülerinin amacı, osmanlı'nın ezik, cahil ve onursuz bıraktığı köylülerden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, haysiyetine sahip çıkan vatandaşlar yetiştirmekti... başta chp'nin sağ kanadı olmak üzere, sağcıların oyunları sayesinde olmadı maalesef...
    1 ...
  38. 218.
  39. dp Döneminde kaldırılmış oluşumdur. Eğer ki günümüze kadar uzansaydı ne Adnan olurdu ne Turgut ne Tayyip. Tamamiyle sosyalist bir devlet olurduk.
    2 ...
  40. 219.
  41. Orta ve liseyi eski bir köy enstitüsünden dönüşme bir Anadolu öğretmen lisesinde okumuş birisi olarak okulun emeklilik yaşı gelmiş emektar çalışanlarından ve farklı kaynaklardan öğrendiğim bilgilere göre bu okulların kuruluş amacı kesinlikle komünizm denen pisliği Anadolu'ya yayıp Anadolu halkını zehirlemektir ve bu yüzden özellikle kırsal bölgelere kurulup köy enstitüsü olarak adlandırılmışlardır.
    2. Dünya savaşı sonrası Amerika'nın komünizme topyekün savaş açması sonucu kominist ismet in hayelleri suya düşmüş ve dp hükümeti zamanında teker teker kapatılmaya başlanmışlardır.

    Komünistlerin bu konuda göt acısı büyüktür eğer bu okullar 15, 20 yıl daha faaliyet gösterebilseydi komünistler devlet kadrolarında komünist bir devrim yapabilecek kadar ezici bir çoğunluk kurabilirdi.

    Ne diyelim geçmiş olsun. Geçirenler sağolsun.
    2 ...
  42. 220.
  43. bu enstitülerin kapatılması adnan menderes döneminde tamamlandığı için herkes menderes'in kapattığını sanmaktadır ancak bunların kapatılmalarına 1948'de ismet inönü döneminde başlanmıştır.
    2 ...
  44. 221.
  45. ülkemizin kaçırdığı tren. ülkemiz çok tren kaçırmıştır, sanayi trenini de, bilişim trenini de kaçırdıktan sonra peşinden tabanvay şekilde koşmak zorunda bırakıldığımız ortadadır. ama köy enstitüleri olayı belki de bu ülkenin trene yerleşip, koltuğuna oturup, yolculuğun keyfini çıkarma zamanı geldiğinde ise trenden atlamak suretiyle herşeyi berbat ettiği yegane olaydır.
    2 ...
  46. 222.
  47. cumhuriyet tarihinin en önemli ve en anlamlı eğitim projesidir. daha önce de bahsedildiği gibi bu projeden önce, pek çok farklı ülkede de benzer enstitüler kurulmuş, bu enstitülerden de ciddi katkılar alınmıştır.

    hatta buna benzer bir örnek de israildeki kibbutzlardır. kibbutzlar köy enstitülerinden aşağı yukarı 30 yıl önce israilde kurulmaya başlanmış ve israilin kuruluş sürecinde ve kalkınmasında önemli rol oynamışlardı. bu örnekler çoğaltılabilir tabii ama şuna değinmeden geçemeyeceğim. kibbutzlar özleri itibariyle oldukça sosyalist ve toplumsal normlara alabildiğine aykırı bir felsefi pratik üzerine oluşturulmuş olmalarına rağmen ne enteresandır ki israile sosyalizm gelmemiştir!

    köy enstitüleri neden bu kadar önemliydi?

    öncelikle köy enstitülerinin kurulduğu tarihe bakmak lazım. 1930ların sonu. aslında köylülere yönelik eğitim projeleri bundan öncesinde başlatılmıştı zaten. peki bu dönem nasıl bir dönem? dünyada faşizm eğiliminin olanca kuvvetiyle arttığı ve köylülüğün çözülmeye başladığı bir dönem. köylü hareketleri tarihin bu döneminde çok dikkatle incelenmiş ve konu hakkında derin analizler yapılmış. görülmüş ki köylerden şehirlere yoğun insan göçünün yaşanması, faşizme eğilimi de otomatik olarak artırıyor. aynı zamanda iş bulamayan göçmen köylüler mutsuz ve çaresiz oluyorlar, radikal fikirlere açık bir hale geliyorlar ve toplum için tehdit oluşturuyorlar.

    işte bunun önünü almanın en önemli yolu da köylerin bu insanların yaşamaları için uygun bir hale getirilmesiydi. böylece köylüler kendi köylerini kalkındıracaklardı. köylerde artan zenginlik ve verimlilik de yine köy halkının şehirlere göç etmesini engelleyecek, köylüler kendi ihtiyaçlarını kendileri giderebileceklerdi. köy enstitülerinde yetişen gençler, köylerine birer "hoca" olarak dönecekler ve cahil kalmış, dünyada olan bitenden pek haberi olmayan köylüleri eğiteceklerdi. onlara sadece modern ziraatı değil, aynı zamanda edebiyat, müzik, heykeltıraşlık gibi sanatları da öğreteceklerdi.

    enstitülerdeki eğitim gerçekten de özenle hazırlanmış ve çağdaş sistem ile türk toplum yapısının temel elementleri sentezlenerek oluşturulmuştu. bu sisteme göre derslerde öğrenilen bilgiler, saha çalışmasında ve iş üzerinde pratiğe dökülüyordu. enstitülerde tam bir komünal sistem hakimdi. okullar imece usulü, öğrenciler, öğretmenler ve köylüler tarafından inşa ediliyorlardı. öğrenciler ve öğretmenler aynı yemekleri paylaşıyorlar, her bakımdan birbirleriyle denk olarak her şeylerini paylaşıyorlardı. eşitlik ve adalet prensipleri öylesine kuvvetliydi ki, ismet inönü ziyarete geldiğinde ona verilen yemeğin farklı olması bile cumartesi toplantılarında eleştiri konusu olmuştu. kaçak saraya ses çıkaramayan ve hatta büyük sarayın büyük türkiyenin gücünü göstereceğine inananların böyle bir şeyi anlamlandırmasını beklemiyorum zaten. ama sırf şu olay bile köy enstitülerinin ne kadar da hür iradeli ve hür vicdanlı bireyler yetiştirdiklerinin göstergesidir.

    şimdi düşünün bakalım bu genç aydınlar köylerine döndüklerinde büyük toprak sahiplerini, toprak ağalarını nasıl eleştirecekler, bu adaletsiz düzeni bozmak ve köylüyü bilinçlendirmek için nasıl çabalayacaklardı? demokrasi kültürünün bugün bile bir türlü yerleşemediği köylerde kim bilir nasıl bir mücadeleci demokrasi kültürü yayılacak, kim bilir ülke halkı olarak nasıl da bilinçli nesiller yetiştirebilecektik? hem belki böyle bir halk, adnan menderesin demokrasiyi ve anayasayı talan etmesini de, sonrasında darbeyle düşürülmesini de, darbeci cuntaları da, alevi sünni kavgasını da, pkknın oluşmasını da ve belki daha nice elim vakayı da çok önceden engelleyebilecek, belki türkiye yetiştireceği pırıl pırıl, düşünen, sorgulayan, anlamaya çalışan nesillerle kim bilir ne seviyelere yükselecekti?

    tüm bu sorular cevapsız kalmıştır. çünkü türkiyede yapılmak istenen her güzel şey gibi, bunun da önü kesilmiş; sebep olarak da yine o tanıdık düşman, dış mihraklar (komünizm gelecek korkusu) gösterilmiştir. aslında tarih bize göstermektedir ki, türk halkı böyle bir kafaya sahip olduğu müddetçe çürümek ve yozlaşmak için hiç bir dış mihraka ihtiyaç duymamaktadır. maalesef.
    3 ...
  48. 223.
  49. geçtiğimiz yıla kadar varlığını anadolu öğretmen olarak sürdürmüş ve başkalaşmış eğitim kurumlarıdır. zamanında anadolu insanına her türlü eğitimi verip geri bulunduğu bölgeye gönderip insanları bilgilendirmesi amacı ile kurulmuş olan bu eğitim yuvaları adnan menderes ile etkisini yitirmiştir. zamanında amerikalılar bu enstitülerin kapanacağını öğrenip son kez izlemek adına geldiklerinde sahnede romeo ve juliet oyununu gördüklerinde inanamazlar ve duygulanırlar..
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük