en nefret ettiğim ve her gördüğümde anasını sikmek istediğimdir. tabi tabi, yazın buraya insanların en büyük dostu, cici, bici, arkadaş zart zurt diye. en yakınınıza, örneğin annenize bi saldırsın, paralasın da göreyim ben sizi. dostmuş. sana dost olup diğer insanlara düşmansa sikeyim öyle dostu.
Benim için dünyanın en güzel hayvanı. Her özel ders vermeye gideceğim zaman karanlık sokaklarda bana eşlik edip öğrencimin evine vardığımı görünce eve dönen patisini yediğimin şirin köpeği. Küfür gibi oldu biraz ama olsun.
gecenin üç buçuğunda sokakta denk gelirseniz şaka maksatlı selamun aleyküm demeyin bu dünyalar tatlısı yaratıklara. 1.5 km oldu aşağı yukarı. hala takip ediyor yahu.
biliyorum genelde hepimiz kediciyiz ama, bu hayvanlar gerçekten çok dost canlısı yahu. yani galiba ilk bizim aklımıza gelmek dost edinmek, evcilleştirmek falan ama hiç alakasız canlılarla bile arkadaş olabilen, ya da olmaya çabalayan başka bir canlı varsa o da kesinlikle köpektir bence.
geçen yaz peygamber devesi olduğunu düşündüğüm tuhaf bir böcekle arkadaş olmak için kırk dereden su getirdi, önüne koşmalar, koklamalar, şirinlikler falan ama böcek pek yüz vermedi kendisine. düşünün artık.
Her şey bitmiş, etkinlik geçmiş, yemek yenmiş, hesap ödenmiş, masadan kalkılıyor. Bir baş ağrısı ki ta kökünden vuruyor kafatasımın.
Kahveye geçelim son kalan üç-beş kişi diyorlar. Hiç kalasım yok baş ağrım yüzünden. Gidip kendimi yatağa gömmek istiyorum. Sabah üstümde toprakla uyanmaya dair imgeler üretiyorum.
Tekrar başlıyor ağırlığı varlığın. Duman yeniden ciğere doluyor. Baş ağrısı büyüyor. içlerinden biri sen de kal diyor. Beynim dönmüş sızlamaktan, sen de gel gidelim diyeceğim yerde sen de kalırsan kalırım demişim. Tamam işte ben kalıyorum diyor. Dediğimi düzeltmek kalmaktan daha zor geliyor.
Başım ağrıyor diyorum, bitki çayı getiriyorlar. Bir saat daha kafalar ütüleniyor. Kıvrımlarım yumuşuyor dinledikçe. Çay iyi geliyor, ağrı geçiyor.
Tütün muhabbeti, kalkmaya yakın. Kafir yansın diye erken kalkıyoruz birkaç dakika.
Bir köpek çıkageliyor, elimin yanında bitiyor burnu. Onun Burnuna sınır çizmeye kalkan kapitalist bir el bu bendeki. Sınırlarını kabul etmiyor, bağımsızlığını ilan ediyor burnunun. Elim üzerinde direniyor.
Savaşı o kazanıyor. ilk kez bir köpeği seviyorum. Yolun bittiği yere kadar eşlik ediyor.
Korka korka sevmek böyle demek diyor sol elim bana. Bir sigara daha tutuşturuyorum haddini bilsin diye.
en yakın arkadaşım, biricik dostum, bir hareketiyle bütün neşemi yerine getiren kızım. insanlardan çok daha iyi, çok daha sadık ve çok daha sevecendir. iyi bir dost mu istiyorsunuz? doğru yerdesiniz.
evet bakımı çok zor, ama birazcık sabırla hayatınıza aldığınız en doğru canlı olduğunu göreceksiniz. hastalanınca ağlayacaksınız, karnı ağrıyınca yatağınıza alıp sarmalayacaksınız. o sizin hayatınız olacak, siz onun her şeyi.
