fethullah gülen'in doğumunun kutlandığı haftadır. hz. muhammed ile alakası yoktur. peygamberimizin doğumu mevlit kandili ile kutlanır. ve bu gece hıcri takvim miladi takvim farkından dolayı her yıl 11 gün geriye gider... aynen peygamberimizin göğe çıktığı tarih olan miraç kandili, ve ramazan'ın her yıl 11 gün geriye gitmesi gibi..
oysaki kutlu doğum haftası her yıl aynı hafta, nisan'da kutlanır. bu da gülen'in doğduğu haftaya rastlamaktadır ne hikmetse. *
şimdi okuduğum bir entrye göre avrupa da oluyormuş diye yapılan hafta. yok paskalyada aziz haftası oluyormuş kimsenin gıkı çıkmıyormuş türkiye de olunca neden yaygara yapılıyormuş. bu adamlar için gelenek.her yerde mumlar,isanın bal mumundan heykelleri, sokaklarda insanlar acayip neşeli ve şık, bayram havasında geçen günler. bizdeki kutlu doğum haftası ise daha çok tarikatlaşma günü diye adlandırabiliriz. herşeyi cevap verilebilir belki ama bu kutlamanın sonradan icat olması çok garip değil mi ?
sevgililer günü nasıl ki kapitalist düzenin bir yerlerinden uydurmadır, aha bu kutlu doğum haftası da sonradan çıkma arap-islam kültür emperyalizminin uydurmasıdır.. hadi doğumunda neyse kandil falan olur anlarım, yok göğe çıktığında kandil neyim yine olur onu da anlarım da, doğumundan itibaren 1 hafta boyunca böyle ekşınlar yapmak...bak işte buna gülerim...
14 nisan (bugün) itibariyle başlamış ve 20 nisan'a kadar sürecek olan haftadır. tüm müslümanların, hz. muhammed sevenlerinin kutlu doğum haftası hayırlı uğurlu olsun. bu haftada yapılabilecek en güzel şey bolca ibadet edip dua etmek olacaktır. bol bol salavat getirip o yaradılanların en güzeline, en övülmüşüne selam göndermek çok yerinde olacaktır.
şu kâinat ağacının en munevver ve en mükemmel meyvesi
rahmet-i ilâhiyenin timsali
muhabbet-i rahmaniyenin misali
hakkın en munevver delili
hakikatın en parlak lambası
kâinat tılsımının anahtarı
yaratılış muammasının keşşafı
hikmet-i âlemin sarihi
ilâhi saltanatın dellalı
rabbani sanat güzelliklerinin vasfedicisi
mevcudattaki kemalatın en mükemmel örneği
kâinatın yaratılış gayesi
ezel - ebed sultanının mübelliği, elçisi
hakkıyla ibadete lâyık olan allahın en halis kulu
yüce ilimlerin kaynağı ve öğreticisi
kalplerin sevgilisi
akılların muallimi
nefislerin terbiyecisi
ruhların sultanı
insanlığın efendisi
rahmani sırların iniş merkezi
enbiyalar kervanının komutanı
ezel sırlarının şahidi
insanlığın şanlı bülbülü
umum ehl-i cennetin reisi
insanlığın iftihar vesilesi
kâinatın yaratılış sebebi
dünya ve âhiret mutluluğuna vesile
alemlerin rabbi olan allahın sevgilisi
ilâhi cemalin en mükemmel şuurlu aynası
cenabı hakkın güzel isimlerinin en parlak aynası
bütün peygamberlerin mirasçısı
bütün insanlık namına allahın muhatabı
insanlara olan hadsiz ilâhi ihsanların en mühim bir vesilesi
en mükemmel kâmil insan
en mükemmel bir mursid
en büyük rehber
en mükemmel öğretmen
en büyük dellal
kâinatın mânevî bir güneşi
ilâhî lütuf ve rahmete parlak bir misal
allahın şefkat ve muhabbetine bir belig lisan
iki cihanın güneşi
rahmet hazinesinin en kıymettar pırlantası ve kapıcısı
insanlar içinde en meşhur, en namdar, eserleriyle ve yaptıklarıyla en
mükemmel, en muhteşem ferd
rahmetin en parlak bir misali ve mümessili
o rahmetin en beliğ bir dili ve dellalı
mucessem bir rahmet
kâinat kitabinın âyetlerinin tercümanı
cenabı hakkın has kulu
zulcenaheyn bir mebus
risalet semasının güneşi
bütün peygamberlerin efendisi
bütün enbiyanın imamı
bütün asfiyanın serveri
allaha en yakın kul
bütün mahlukatın en mükemmeli
bütün mürşitlerin sultanıdır.
risalet ve hidayetiyle ebedi saadetin meydana gelmesine sebep, ulaşmaya vesile
ubudiyet ve duasıyla o saadetin varlık sebebi ve cennetin icadına vesile
kâinat kitabının en büyük âyeti
bütün ehl-i imana imam
bütün insanlara hatip
bütün enbiyaya reis
bütün evliyaya seyyid
peygamberler ve velilerden oluşan zikir halkasının baş zikircisi
nubuvvet divanının mührü
islâmiyetin menbaı
kurân-ın tercümanı
en mükemmel üstad
şaşırmaz ve şaşırtmaz en doğru rehberdir.
resmi gazetede yer alarak resmiyet kazanmış haftadır.
dinler arası diyalog/kültürler arası diyalog gibi etkinlikleri yürütenlerce desteklenmektedir.
amaç hz. muhammed'in doğum gününü kutlamak ve o mübarek olayın yıl dönümünü anmak ise zaten Hicrî Rebiul-evvel ayının onikinci gecesi Mevlit Kandili olarak bilinir ve müslümanlarca önemli bir gündür.
fakat nisan ayında kutlanan bu ''hafta''nın ne alaka olduğu bir türlü anlaşılamamaktadır.
sofuların kutladığı haftadır.. 23 nisan ve 1 mayıs arasında kalan hafta..
garibim bazıları neyi kutladığını bile bilmiyor, öyle efendimiz falan fistan gazına gelip "heyooo" şeklinde gülünç bir kutlama sergileniyor..
kutlu doğum haftası neden 89 dan beri kutlanıyor bunu hiç düşündünüz mü??
özür dilerim, unutmuşum bizim düşünce özürlü, sürü mantığı dışına çıkmaktan it gibi korkan bir toplum olduğumuzu unuttum bir an..
bilmem ne ayı, o, bu, ta peygamberin yaşadığı dönemden beri kutlanıyor, dedikleri o günden beri yapılıyorda bu kutlu doğum haftası niye süpriz yumurtadan çıkar gibi 1989 da ortaya çıkıyor..
nedenini hemen söyleyeyim, siz düşünmeyin, burda hazırı var, konun hazıra :
23 nisan ve 1 mayısa tepki olarak arasındaki hafta seçilmiştir sofular tarafından.. ayrıca allah kitap adı altında yürütülenlere bir de 27 nisanın fetullah gülen in doğum günü olması, yani o haftanında kutlu doğum haftası olması tesadüfü eklenmiştir..
bak sen allahın işine yahu..
belkide sen aslında fetullah efendinizin doğum gününün haftasını kutladığının farkında değilsin..
ozunden cok cok uzaklara cekilmis, saptirilmis ve amacindan uzaklasmistir. zira turkiye'de bir okul muduru 'her sinifdan bes ogrenci zorunlu olarak katilicak bu etkinliklere arkadas' diyerek tum turkiye'ye cok kutlu bir kutlu dogum haftasi yasatmistir.
Küçük kız "Peygamber Efendimiz'in doğum günü için bir resim yaptım" dedi. Peygamber Efendimiz.
Resim.
Doğum günü.
iki kadın birbirine baktı. "Kutlu Doğum haftalarının armağanı" dedi kızın annesi.
Misafir başını salladı: "Bilmiyorum ki ne kadar doğru? Kutlu Doğum haftaları Mevlit kandillerinin önüne geçiyor. Kandillerde ibadet edilirdi. Kutlu Doğum haftaları, gösteri kültürünün parçası haline geliyor. Kutlu Doğum programı çok eğlenceli geçti dedi bir komşum. Eğlence!!! Sanki her geçen gün... Neyse... Belki kabahat bende. Olan biteni, ne aklım alıyor ne kalbim"
Kızın annesi sustu.Bir şey söyleyecekken sustu.
"Ne kadar zor zamanlardayız" dedi küçük kızın odasına gittiğini fark edince.
"Öyle!" dedi misafir olan. "Çok değil 20 -25 yıl önce Kandil'i bile bidat deyip kutlamıyorduk."
"Yok" dedi ev sahibi. "Ben hep kutladım. Kandilleri hiç bidat kabul etmedim."
"Lokma döküp dağıttım da demeyeceksin herhalde."
"Hayır yanılıyorsun. Lokma döküp dağıttığım çok oldu."
"Tuhaf gelmiyor mu sana?"
"Niye tuhaf gelsin ki! Geleneğimizde kuru kuru tebrikleşme yok. Daima veren el olmak özendiriliyor."
"Haklısın" dedi misafir. "Hatta geçen gün kardeşimle konuşurken bu veren el olmanın boyutlarının Anadolu düğünlerinde nerelere vardığını hatırladık."
"Ne gibi?"
"Yıllar önce istanbul'a gelince bizimkiler çok şaşırıyor. istanbul'da düğün sahibine hediye götürülüyor. Halbuki bizim oralarda düğün sahibi hısım ve akrabalarına davetiye niyetine hediye gönderir."
"Biliyorum. Bizde de öyle. Ama bu durum düğün sahibi için çok külfetli. Bir de verilen hediyeyi kimse beğenmez. Onunki daha iyi muhabbeti girer devreye. Medeniyetin dili en çok almak ve vermekte düğümleniyor değil mi? Tüketim ekonomisi insanları hep almaya özendiriyor.Promosyonlar, hediye çekleri."
"..."
"Hiç unutmuyorum, rahmetli dedem bankaya para yatırmıştı. Sıkı sıkı tembih etmiş aman faizini benim ana parama karıştırmayın diye. Banka kendisine bir kumbara vermiş. O kumbarayı elinde ateş topu gibi gezdirmiş, ne yapacağını bilememişti. Bu bana paramın faizi olarak mı verildi diye."
içerden bir ses geldi. Doğum günü şarkısı. iki kadın dikkat kesildi.
Küçük kızın "iyi ki doğdun Peygamberim" cümlesi dağları dereleri toplayıp getirdi odanın içine. Bir müddet birbirlerinin yüzüne bakmadılar. Hayır söyleyelim hayır bulalım tesellisine mi sığınmıştı ikisi birden.
Neden sonra ev sahibi bir mektup çıkarttı. Ortak dostlarının mektubunu.
Latif ve zarif.
Zarif ve duyarlı.
Duyarlı ve âşık arkadaşlarının mektubunu.
Ev sahibi; mektubu, sahibinin sesini taklit ederek okudu. Kalbin yarasına şifa niyetine :
"Bu gün neredeyse gün boyunca Efendimiz (sav)'in bir sözünü tekrarladı durdu zihnim ve kalbim; "Mü'min'in misali yeşil ekin demeti gibidir; rüzgâr onu eğiltir, kimi kere yere yıkar, kimi kere doğrultur. Eceli gelinceye kadar böyle devam eder..." Bu mübarek sözü bana hatırlatan kelime ise "rüzgâr" oldu. O bahsedilen rüzgâr... içimde hep hüzün var."
"Bilmem" dedi ev sahibi. "Kapıldığımız bir rüzgar var. Bir o tarafa bir bu tarafa. Durduğumuz yerde kalsak kar sayacağımız günlere mi geldik?! Efendimiz "iki günü birbirine denk olan bizden değildir" buyuruyor ya. Ne bileyim sanki hepimiz iki günü birbirine denk olmayı sadece mal mülk biriktirmek zannediyoruz. Dündeki kendini geçebilen var mı? Sabrıma sabır, şükrüme şükür kattım diyebilen var mı? Geçmiş ibadetlerimi düşünüyorum da ne kadar aşksızmış diyebilen var mı?"
yüce Allahın en sevdiği kulu, habibi. nebiler serveri efendimiz hz muhammed (sav)ì hatırlatan,
onu sevdiren her kutlama gibi kutlu doğum haftasında yapılan etkinlikler de ona gönül veren
herkesi sevindirir ve mutlu eder. o`nun dünyaya teşrif edişinden duyulan sürur ile yapılan kutlamaların
bir kaç güne sığamayacağını anlamak hiç de zor degil. belki bir ömür kutlasak yine de onunla allahın bize lütfettiği nimetlerin şükrünü eda etmiş olamayız. Allah bütün insanlığa, ebediyette onun liva`ul hamd sancağının altında toplanacak şekilde, en güzel kulluğu yapmayı nasip etsin.
hz. muhammed'in doğum gününün 20 nisan olmasından kaynaklanan, ama hz. muhammed'in doğumunun sadece mevlit kandili'nde kutlandığından bihaber olan müslümanların kutladığı uyduruk bayram.
edit: zaten mevlit kandili diye bir şey yok mu? yalan mı söylüyoruz yani? bu entry niye bu kadar kötülendi, anlamadım?
hicri takvime göre her sene 11 gün geri gitmesi gerekirken her nasılsa(!) nisan ayının son haftasına saplanıp kalmış, genellikle 23 nisan günü hortlatılan yalan dolan.
bu arada kutlanması sadece türkiye müslümanlarına farz kılınmış herhalde...
son yıllarda revaçta olan... saçmalıktır bildiğin. evet baya baya bildiğin saçmalık. dur bi oku sonra ver yine eksini, tamam celallenme tutan yok.
şimdi haftanın amacı nedir tam olarak kavrayabilmiş değilim. ancak bu kavrayamamışlık anlama yetimin eksikliğinden değil olayın hiçbir mantığa sığamamasından kaynaklı. tahminlerimce baktılar adam bir o tarihte bir bu tarihte doğuyor, gel biz bi bunu bi genelleyelim, sabitleyelim dediler. -tarihlerin farklı olması da miladi takvimle hicri takvimin farkından kaynaklanıyor ya zaten. böyle düşününce de insana ay, gün, yıl kavramı ne kadar saçma geliyor. aslında öyle de zaten, neyse.- ben işte tam da bu noktada mükemmel -evet öyle- bir soru sormak istiyorum. tüm dinî kutlamalarını, dinî işlerini hicri takvime göre yapan bizler, bu kutlu doğum haftasını ne bok yemeye miladi takvime göre kutluyoruz? yok ben kutlamıyorum da sen niye kutluyorsun yani? hani madem öyle bir olayımız var, ramazanı da kışa aldıralım derim ben. hayır oruç tutmuş olmak için öğlen 12'ye kadar yatan insanlardan gani gani var güzel yurdumda. oruç tutmayı kolaylaştırınca ülkece basıveririz cenneti vallahi. ben gideceğim zaten de bu bahaneyle siz de gelirsiniz daha ne? günler kısa geceler uzun, yaz yaz susuz kalmayın diye canım, arım, balım, peteğim. kendim için bir şey istiyorsam namerdim; yeminle bak.
hadi geçtim her şeyi de, başka hiçbir müslüman ülkede de yok böyle bir saçmalık. tamam kutla peygamberin doğumunu ama eh mantıklı ol biraz yahu. merak ediyorum da özenle beyinlerinizi çıkarıp çıkarıp mı ortalığa salıyorlar sizi kuzum?
tüm cemaatçilerin bir yuvarlak masa etrafında oturmuşçasına fikir münasebetinde bulunmalarını,
ve dahi bu münasebet esnasında illa gerekli imişçesine laiklik ve vicdan özgürlüğü ve çağdaşlık üzerine atıp tutabilmelerini sağlayacak bir konuyu tanımlar.
( zaruri not: *
tüm mariz söylemcilere kutlu olsun demeden geçemiyoruz.)
halkın ve hükümetin karşısında durması sayesinde akim kalmış 27 nisan 2007 e-muhtıra girişimi ve çydd başkanı türkan saylan isimli şahsın beyanlarında eleştirilen etkinliktir. aslında eleştiriler bu etkinliğe değil insanımızın dindarlığına ve gönlündeki peygamber sevgisine karşı yapılmakta ama açıkça ifade etmeye yürekleri yetmediğinden sadece bu tür etkinlikler eleştiriliyor izlenimi verilmektedir. bu eleştiriler bazı çevrelerin türkiye'de din ve vicdan özgürlüğünden ve laiklik kavramından ne anladığını açıkça ortaya koymaktadır. bir grup sözde çağdaş da taraf gazetesini de bu kutlamalarla ilgili haber yaptı diye vakit gazetesi çizgisinde yayın yapmakla suçlamışlardır. islam'a ve peygamberine duydukları kin ile sadece kendilerini küçülttüklerinni farkına varmış olsalar herhalde sadece susarlardı.
saçma sapan bir haftadır.bir müslüman olarak kutlu doğum haftasını icra etmiyorum. edenlere de şiddetle karşı çıkıyorum.
bidat denilen şey iyi amaçla da olsa bidattir. mevlid kandili ile zaten biz bu mubarek dogumu kutluyoruz.
şimdi diyeceksiniz ki efendimiz'i hatırlamak için böyle bir haftanın nesi kötü.
bende size diyeceğim ki
vakti zamanında hazreti ömer hacc vazifesini ifa ederken gözü hacer ül esved'e takılır.
-vallahi der eğer efendimiz haccına buradan başlayıp ve buradan saymaya başmasaydı. şavt
cenneten gelmiş olman bile gözüme gözükmez seni parça parça ederdim.
(sebebi de insanların o taşı öpmeye başlamalarıdır sırf efendimiz dokundu diye)