askerlerin hain gösterilmesiyle diziye karşı bir kızgınlık oldu bende. birde son bölümde orgenerale 4 yıldızlı general derlerken, şimdi ortaya rütbeleri de gözüken askerler koymuşlardır. binbaşı ve cezaevi arabasındaki astsubay gibi. ama askerlerin bu kadar hain olacağını sanmıyorum. abartılmış.
ayrıca polat' ın hali neydi öyle ? bu karizmayı zor toplar bu gidişle. bence polatı da kurtaran halo dayı olur. ha ama bulut - memati ortaklığı da çok iyi olur. bakalım göreceğiz. bu arada erhan' a da acıdım harbiden. yazık olmuş.
Açıklık getirmek açısından cezaevindeki askerler hain değildir. Onlar haksızlığa uğramış bir kahraman olarak görmektedirler iskender'i ve ellerinden geldiğince iyi ağırlamak istemektedirler. Zaten verilmek istenen mesaj da "sizin kahraman gördüklerinizden bile bu ülkeye ihanet edenler olabilir"
Diyeceksiniz ki cezaevinin öyle bir yetkisi var mı iyi ağırlamak hertürlü imkanı sağlamak gibi.. Zaten bu soruyu soranlar bu diziyi izlemesin boşuna zaman kaybı onlar için...
polat alemdar'ın koca bir bölüm boyunca felçli misali durup bi'buçuk iskender ve izleyenleri uyuttuğu dizi.
son sahnede o skici bakışını atmayı da ihmal etmemiştir polat alemdar kişisi.**
beklediğimden başarılı bir şekilde yeni sezona merhaba demiş dizidir. geçen sezon o kadar çok saçmalamışlardı ki, bu sezonki ilk bölümde olayların hepsini toparlamak ancak bu kadar başarılı olabilirdi. yani bir nevi kendi pisliklerini temizlemek zorunda kaldılar. hala bazı saçma unsurlar yerinde duruyor lakin olabilecek en başarılı bir giriş bölümü yapılmış. sonuçta bütün saçmalıkların bir anda düzelmesi beklenemez.
geçen sene son yayınlanan final bölümünden 40 gün sonrasında başlıyor yeni bölümümüz. olayların akışında flash back olarak yangından kaçış sahnelerini görüyoruz ve bu bana göre şahane tasarlanmış bir kurgu olmuş. neredeyse lost'un ilk bölümlerindeki flash back'ler kadar etkileyici idi. heyecanla takip ettik. duygusal yönden oldukça yeterli olması ve müziklerin şahane kullanılması da cabası. mamati'nin hastanede arkadaşlarının cesetini görürken fonda çalan* müzik çok etkileyici idi. utanmasam salya sümük ağlayacağım. bölümde 28 days later filminin havası vardı sanki. çaresizlik duygusunun aktarımı ve en az oradaki kadar müziklerin yerinde kullanımı.
polat alemdar'ın karizmasının çizildiğini düşünmüyorum. hele bir de o iskender'e kafa atma sahnesi çok hoş olmuş. karizma fışkırdı polat'ımın heryerinden. içimin yağları eridi resmen. hapları azında saklayacağı ise tahmin edilebilir bi ayrıntıydı. diğer bölümlerde de bu kadar özenle seçilmiş sahneler bekliyoruz.
neticesinde olmuş diyoruz. beğenilmiştir, yani ben beğendim.
( mantık hatası aransaydı yine onlarca adet bulunabilirdi. artık bu tarz şeyleri kafaya takmamak gerektiğini düşünüyorum, çok bariz saçmalıklar olmadığı sürece. geçen seneki mantık hataları ve çatışma sahnelerindeki facialardan sonra, düşmüş olan beklentilerimiz neticesinde bu bölüm oldukça beğenilmiştir.)
kalitesinden ödün vermeden yeni sezon başlangıcını yapmış dizi.
yerinde ve zamanında flashbackler gerçekten etkileyiciydi. ayrıca buradan kurtlar vadisi senaristlerinin seyirciyi aptal yerine koymadıklarını anlıyoruz. yoksa gülse birsel'in avrupa yakası'nda yaptığı gibi ilk 15 dakika "ne oldu ne bitti" temalı açıklayıcı ve yapmacık diyaloglarla geçiştirilebilirdi.
dikkatimi çeken ikinci şey necati şaşmaz'ın yakın plan yüz çekimlerinde bile rolünü iyi kotarmasıydı. bu adam kendisini çok geliştirdi kabul etmek lazım. ayrıca geçen senenin sonlarındaki memati'nin konuşurken rahatsız edici şekilde hırlamaları çok azalmış. bu da sevindirici.
televizyon izlenen sahnelerde skyturk'ü bölümü izleyen herkes farketmiştir sanırım. hikayelere gelince hemen hemen hepsi mantıklıydı. muro ve ekibininki hariç. bu mu yani bulunan çözüm; trafik kazası. kurtlar vadisi kalitesindeki bir yapımın senaristlerinden daha iyi bir hikaye beklerdim doğrusu. bir diğer düşünülmeyen(bana göre)polat'ın kaldığı hücrede bir kamera yok mu allahaşkına? yıldız ve bulut konularına ise hiç girilmedi bölüm büyunca. müzikler ise yine muhteşemdi.
neredeyse 10 dakikada bir verilen reklamlar ise iyice öldürdü beni. ama bir şeyi farketmemi sağladı. reklam girdiğinde diğer kanallarda hiç izlemediğim yapımlara baktım. gördüğüm şey kurtlar vadisi'nden 3-4 gömlek aşağı kalitede olan yapımlardı. hele son ağa diye aptal bir dizi var ne o öyle? tamer karadağlı'nın şivesi falan... itici, yersiz, çirkin.
asker eleştirisi apaçıktı. bence doğru ve yerindelydi de... fakat sonradan sadi paşa*ile biraz dengelediler. bu arada o sultan'da da bi iş var ama hayırlısı. neyse her konuya girmeyeyim. neticede bu sene de kalitesiyle farkını ortaya koyan efsane yapım, tahtını kolay kolay devretmeyecek gibi görünüyor. bize de izlemek düşüyor.
seovi'nin izleyen ulusözlük yazarlarının hatrını sorduğu dizi olmuştur bu akşam itibariyle.
ayrıca kaldığı yerden daha da bi güzel olan yeni sezon ilk bölümüyle bizleri gene tv izlemeye başlatmıştır.
ah bu içimdeki muro sevgisi olmasa.*
(bkz: seovi was here)
polat alemdar'ın ağzından çıkardığı mavi ve kırmızı hapLarı gördükten sonra dejavu hissi uyandırdı yahu. ürküntü verdi bir an. 1.60 cm. lik poLat ve uçuşan pardösü... (bkz: sana geliyorum allahım)
gectigimiz sezon iyice bokunu cikardigi "iktidar partisinin istediklerini, dusuncelerini halka zerketme" sacmaligindan siyrilip adam gibi aksiyon dizisi haline geldigi takdirde izlenebilir olan dizi. bugunku bolum aksiyon sahneleri acisindan basariliydi. lakin polat' a ilacin neden agizdan verildigi, neden damardan direkt zerkedilmedigi sorusu havada kalmistir. zira o biyikli kel amcamin elinde kapsulleri gordugum anda anlamistim polatin o haplari agizinda saklayip yutmayacagini. mematiye eroin verdiginiz gibi versenize damardan su mereti enayi misiniz siz?
iyice saçmalayan kanımca hala süleyman çakır zamanındaki fanatikleri tarafından
-ulan başladık bakalım sonunda ne olacak acaba. yüzünden izlenen artık bitsin dedirten dizi
son bölüm belkide şimdiye kadar yayınlanan en berbat ve sıkıcı bölümdü. geçen sezonda açık bir şekilde belli olan ve birçok kişinin de söylediği gibi polatın ekibinin sayıları az ve acemi olduklarıydı. iskender büyük onlarca kişiden oluşan eğitimli elemanlarıyla bu savaşta ağır basıyordu. son bölümde gördükki ekipten 3 kişi daha öldü ve polat ın ekibi artık 4 kişiye düştü. eroinman memati, hapcı polat, tek kollu erhan, işkence yüzünden ayarı bozulmuş abdülhey. tekrar söylemeye gerek yok ama eski kurtlar vadisinde mafya babalarının ekipleri daha sağlamdı para harcanıp düzgün bir kadro oluşturuyorlardı. hüsrev ağa ve laz ziyanın hapisten çıkış sahnesi en güzel örnektir.
gelecek bölümlerde ne olacak polat tek başına o kadar adamın arasından kurtulup çıkacak diyelim sonra kiminle çalışacak yanında sağlam biri kalmadı ki. artık dizinin ismi kurtlar vadisi pusu değil kurtlar vadisi hastane olmalı.
dizinin akp yanlısı ve ergenekon operasyonun borazanı olduğu apaçık ortada. bu nedenle dizi samimiyetsiz gelmeye başladı.
bir de söylemeden geçemeyeceğim bir olayda bu muro meselesi.muro nun yakalandıktan sonra polislerle olan diyolağu acayipti. neredeyse pkk yı memlekete faydalı bir örgüt olarak anlattı ve polisler buna net cevap verip susturamadılar. son günlerde yaşanan terör olaylarından sonra muro karakteri aracılığıyla pkk yı ideolojik bir örgüt yada legal siyasi oluşum gibi gösterilmye çalışılması hoş değil. teknik aksaklıklar ve polat ın karizmasının çizilmesi kısmına hiç girmiyorum bile.
bu kadar saçmalığa rağmen hala alışkanlık yüzünden seyrediyorum.
edit : dizinin son 15 20 bölümdür alenen akp propagandası yaptığını görmemek için ya kör yada akp li olmak lazım. ergenekon operasyonu akp bağlantılıdır.çünkü ergenekon operasyonu sadece hukuk sisteminin ilgilendiği bir operasyon değildir.bu işin siyasi yanı vardır akp nin siyasetine karşı olan bir çok insan suçlu veya suçsuz hapse atılmıştır.terör örgütü diye ortaya konulan topluluktan bir kaç suçlu çıkar onlarda zaten güçlerini çok zaman önce kaybettiler. günümüzde var olan gerçek terör örgütü pkk'nın bu kadar peşinde koşulsa herhalde pkk dağılırdı.akp bu işi kendi açıklarını kapatmak ve muhaliflerine göz dağı vermek için yaptı.
polatın aslında hapları yutmadığı
yakında iskenderin iri ölçekte bir hap yutacağı
pürmüz, nevzat ve eren in dolayısıyla pasif kişilerin bir kısmının diziden elendiği
nazife annenin mematiye sarılma sahnesinin etkileyici olduğu
şu halo dayı artık ölsün dedirttiği
iskender bitse de artık illuminatiye sarsak diye beklediğimiz *
nefretliğiyle ve seveniyle pek çok ilgilenene sahip dizi. *
09 Ekim 2008 bölümü necati şaşmaz'ın oyunculuğunun başarılı sayılabilecegi tek bölüm olan dizidir. Abimizin güya aldığı hapların etkisiyle bütün bölüm boyunca eblek eblek bakması gerekmektedir ki bu rolü gayet başarıyla icra edebilmiştir.
konusu olmayan bu yuzden sikici olan dizi. eski kurtlar vadisi'nin bastan sona bir kurgusu, hikayesi vardi. pusu'da ise konu yok, gundeme gore dizi cekiliyor senaryo yaziliyor. son bolumuyle sabah gazetesini gecmistir iktidar yalakaligi konusunda.
iskender büyük adlı kişinin, ergenekon örgütü lideri olduğunu ve askerin de buna yardım ettiğini anlatan dizidir. burada askeri hain gibi gösterip halkın tsk ya kin ve nefret duygusunu, polat sevgisi yüzünden körüklemesine yol açan yavşakça seneryo yazan dizidir. zira kurgusuda bozuldu, geçen sezon on bölümlerde hükümet taraftarı seneryo yazımı yaptıklarını inceden belirten, devamı gelebeleceğini düşündüğüm ve haklı çıktığım, hala da böyle devam ederse izlenmeyecek olan dizidir.
hani derler ya ' şu program türk aile yapısını bozuyor, bilmem ne kaynana tv den uzak tutulmalu, kadın programları çok vidividi...'
lan bundan daha iğrenç, daha ahlaksız, daha ahlak bozucu dizi mi olur?
yanlış anlamayın; amacım troll luk veya kutsal değerlere(!) saldırmak falan değil.
hakikatten dayanamadım, geldim bunları yazmak için. dün bakayım dedim, nasıl başlayacak sezona diye... bakmaz olaydım. tiksindim lan...
senaryo saçma, kurgu saçma, gidişat saçma...
düzgün olan bir şey yok mnkym!
nerede lan bu dizide devlet? hani biz polis devlet iz ya; neredebu polis. bir tane iskender çıkıyor, devletin ağzına sıçıyor. bizde salak gibi izliyoruz.
gerçi vatan için adam öldüren adamı, kahraman ilan edip, davadan beraat eden bir mahkemenin bulunduğu ülkede böyle şeyleri sorgulamak gereksiz bile.
flashback lerle lost tadı veren dizidir. en can alıcı replik ise " son bir şans için var mısın yok musun'a katılacaktın nazımım bizim yanımıza değil" repliğiydi dünlü bölümde..
