kurtlar vadisi klişeleri diye bir başlık oluştu kafamda ama açıp da polemik oluşturmak, müptelalarıyla uğraşmak istemedim, üstelik lost da izliyorum, tam hedefim yani. şimdi arkadaşım izliyor ben de internette takılırken göz gezdiriyorum ama daha önceki göz gezdirmelerimde birkaç kez daha karşılaştığım bir sahneden bana bile fenalık geldi.
polat alemdar - ki kendisine derin devletin cüce temsili diyen ece temelkuran'ın ağzından öpmek isterim hala- bir yeri, aracı, şeyi yakar, patlatır ve sonra arkasına bakmadan yavaş yavaş yürümeye başlar ya, hayır gözünde canlanan sahne değil, diğeri, hayır diğeri diğeri.
yani demem odur ki vazgeçsinler bundan, bi tüp falan patlıycak, götü başı yanıcak korkuyorum.
polat alemdar vatan için, devlet için verdiği sözde durdu ve inandığı dava uğrunda en sevdiği insanlardan biri olan memati'den vazgeçti. bu hareketiyle akıllara bir ayeti getirdi:
"müminler içinde öyle adamlar vardı ki allah'a verdiği sözde durdular.. ve öyleleri de var ki ona verdiği sözde duracakları günü beklemektedirler"
30. bolum elleri baglanmis memati'nin kafasina silah dayanmasiyla son bulmustur.
simdi ipuclarini inceleyelim.
1- memati bolumun ortalarinda arka cebinden bicak cikarmistir ve kamera zoom yapmistir. yani memati arka cebinde bulunan bicakla ellerini cozer ve kurtulabilir.
2- iskender abdulhey'i tanidigini soylemistir. durup dururken bunu soylemesi beni killandirdi. iskender tam memati'nin kafasina sikarken abdulhey arayip "abi pohunu yiyem furma memati'yi" diyebilir.
3- memati beynine kursunu yer ve bugune kadar mefta ettigi 100lerce insanin hesabini obur tarafta vermeye baslar.
iskender buyuk'un kotu adam tiplemesine bence oturmadigi dizidir. zira yuzu daimi olarak solgun, dudak kenarlari asagi sarkik, gozler yavasca hareket ediyor ve garip vurgulamalari var. maalesef bu da onu tasakli kotu adam tipinden ziyade "puf" desen yikilacak tiynetsiz bir adam kiligina sokmustur. tamam bazi buyuk adamlarin buyuk hastaliklari olabilir, bunlar buyuk insan olduklari icin hem buyuk mucadeleleriyle hem de hastaliklariyla ugrasabilirler. tipki yavuz'un sirpencesi ile ugrastigi gibi veya 4. murad'in amansiz hastaliklari gibi. ama bu herife gitmemis be birader. soyle bi "heyt" diyemiyor bu adam.
muro'nun baskani da gitmemis o afilli role. herif yorgun hamallara benziyor. yani mesela muro'nun sinifina girip ogrencilere sikacak adam daha bi saglam yapmaliydi o sahneyi, muro ve ceto bile sicmaliydi altina "acaba bizi de mi oldurur?" diye. yani bilader tabanca bile yakismamis herifin eline.
o soba borusundan cevirme fuze cok kotu kacmis maalesef. yani madem bolumun onemli sahnesi, oyle bi bazuka koy ki oyuncunun omzuna seyirci unutsun o an sahneyi ve "oha ulan bazukaya bak" desin ve iki salise sonra diziye donsun tekrar. kaliteyi artirir bu gibi unsurlar.
raci şaşmaz'ın yapımcılığını ,sadullah şentürk'ün ise yönetmenliğini üstlendiği dizidir. iyi bir kurgu örneğidir. burada gösterilmek istenen çetenin özenilecek birşey olması değil bunların çökertilmesi gerektiği ve bunlar yapılırken devletin nasıl çalıştığıdır. belli bir bilince sahip olmadan sadece tesbih sallamak için izlenilecek dizi değildir.
spoiler olsa ne olmasa ne -----------------
dizi yönetiminden almış olduğum istihbarata göre;
memati ölmeyecektir. şöyle ki;
iskender füzelere mematiden daha çok değer vermektedir. füzelerin tamri içinde o ajdar a benzeyen mühendis şarttır. işte bu esnada abdulhey mühendis ile mematiyi takas edecektir. mematiyi bulunduğu yerden de cenkis (cengiz) kurtaracaktır( zorla).
ulan hiç mi aklınız kesmiyor bre gafiller bu polat ve ekibinin elinde c4 bile patlasa bunlara bişey olmaz, ölümsüz lan bunlar. heh şöyle yola gelin gayri, gidin yaprak dökümnü izleyin, zerda'ya bakın. rahatlayın.
spoiler olsa nee olmasa nee----------------
edit: zerda dizisi 6 yıl önce sona ermiş, sizn en iyisi aliye izleyin.
son dakika editi: aliye'de bitmiş, sağlık olsun, pusu'ya devam.
flaş edit: o değilde bir marimar vardı ona ne oldu?
o kadar bölüm sonra, ohaa! dedirten dizi. dedirten başlık gibi oldu vauvv!
türlü türlü gelişmeler oldu, aselsan'daki mühendis ölümlerine dâhi göndermeler vardı bence. en önemlisi de; polat alemdar'ı canlandıran şahıs bölüm sonunda hakikaten rol yaptı lan. seyirciye hissettirdi, odun gibi durmadı.
lan insan hakikaten gelişebiliyormuş, bunu öğrendik.
kardesim dahil, lise cagindaki veletlerin izleyip sacma sapan diyaloglara girme cabalarini besleyen ve yayinlanmasi herhangi bir sekilde engellenmesi gereken programcik. milleti goruyorum bazen, okuldan cikip caddenin az ilerisindeki ulku ocaklarina takilacak haller edinmeye baslamislar. yani tamam kesinlikle bu diziyi ornek almalari kendi bilincsizlikleri de, be hocam bunlara dani filth'in karili kizli fotolarini gostersen 'en koyu black metalci*' onlar olurlar alemde! onu gectim 'aaa! lan bu olay boyle olmus demek ki.' diye ha dediler ha diyecekler, o derecede..
istedikleri kadar racon yerine adam kessinler, bi klozete bok olacak kadar beyninleri yok bu diziyi yapanlarin ve yayinlayanlarin..
hani diyorum belirli donemlerdeki genclerin psikolojik gelisimini onemseyen, cesitli durumlarda ota boka sansur koyan bi' kurum vardi esas o nasil, iyiler mi kendileri?
bu haftaki bölümünde senaristlerin ölümü gösterip kansere razı edeceklerini düşündüğüm dizi...
şöyle ki efenim, bilindiği üzere memati, bulut ve muro gibi son zamanlarda dizinin önüne geçtiği apaçık şekilde görülen ve hali hazırda dizinin en bomba üçlemesi konumundaki bu üç karakter namlunun ucunda. başka bir bölümde, başka bir şekilde öldürülmeleri dizi fanatiklerinin büyük tepkisini çekecek olan bu üç karakterden biri büyük ihtimalle bu hafta feda edilecek, ki bana kalırsa bu isim hiç istemesem de yalçın bulut olur, ama memati ve muro kurtulduğu için izleyici tepkisi minimize edilecek, ne şiş yanmış olacak ne de kebap, herkes kendine payına mutlu olacak, alan razı satan razı hesabı...
31. bölüm fragmanı yaayınlanmış olan dizi. fakat fragmandan bi bok anlaşılmamakta. ulan ölecek mi bu memati. ha bi de muro hiç geçmedi fragmanda, bakalım örgütün muro üstündeki planı tutacak mı?
eskiye yapılan göndermelerle daha hoş hale gelen dizi.ihtiyarların da işin içine girmesiyle ortalık iyice karışmıştır.yahu hani karahanlı ve konseyi ''tırt''tı.en güçlüsü bu dört aile idi.şimdi de onları da aşan bu iskender ve ihtiyarlar çıktı piyasaya.yakında daha ihiyarlar ve en ihtiyarlar da çıkacak bu gidişle.ihtiyarların da dediği gibi bu iş dünyayı ele geçirene dek sürecek.
konseylerin, illuminatilerin, birliklerin, komitelerin ardı arkasının kesilmediği dizidir. şimdi bir de ihtiyarlar çıktı. nedense her çıkan da öncekini sallamıyor ve onlar da neydi ki asıl biz en süperiz iddiasında bulunuyor.
kurtlar vadisi pusu'nun ilk bölümlerinde ortaya çıkan dörtlü grubu nasıl da gözümüzde büyütüp, kurtlar vadisi'ndeki yılların karizması olan konseyi basit bir çapulcular birliği gibi göstermişlerdi. şimdi de o dörtlü gruptan daha büyük, daha gizli, daha güçlü oluşum olan ihtiyarlar çıktı. bunun bir sonu gelecek mi merak etmekteyim. 20-30 bölüm sonra da 700 yıllık ihtiyarlar'ı ayağa düşürüp de yeni bir şebeke çıkarırlarsa çüş diyeceğim artık.
veli küçük ismini iskender büyük diye değiştirerek iyiden iyiye ergenekon'u anlatan dizi. iskender Büyük'ün dizinin ilerleyen bölümlerinde abdurrahman yalçınkaya'ya benzer bir savcıya hükümete dava aç diye emir verirse hiç şaşırmam.