laboratuvarlarda denek olmuş işkencelere maruz bırakılmış hayvan. çok iyi sıçrıyor beyninin bir kısmı makasla kesilse bile. başsız kurbağanın sıçrayıp arkadaşın pantalonuna yapışması olayı. *
ata demirer in gösterisinde bahsettiği hayvanlardan birisi.
muhabbet aynen şöle gelişir..
kurbaga: abe prensesim bea bi kerecik öpeyimde insan olayım prenses tabi asi karı
prenses:: hassiktir ordan cartt (kurbağanın üzerine basar)
derisi mukus tabakası ile kaplı oldugundan oldukca kaygandır. yasama devri süresince önce solungac* daha sonra akciger solunumu* yapar.ve oldukca fazla cesitleri vardır.
Tüm kurbağalar büyük gözlere ve göz kapaklarına sahiptirler. Birçoğunun da gözlerini yağlayacak ve temizleyecek özel bir zarı vardır. Ayrıca karadayken suyu kolay bulmalarını sağlayacak, mavi ışığa duyarlı göz yapıları da vardır.
meraklı çocuklara,"siğil yapar elleme" diyerek keşfetmesine izin verilmeyen,büyüyünce de merak edilmeyen,her daim ıskalanmış,bacağından çorba yapılan(kurbağa bacağı çorbası)hayvan.
Bazı kurbağaların kış uykusu sırasında vücutlarında buz kristalleri oluştuğu keşfedilmiştir. Kışın don olaylarının görüldüğü coğrafi bölgelerde yaşayan bu canlılarda kış uykusuna yattıklarında hiçbir hayat belirtisi görülmez. Kalp atışı, nefes alışverişi ve kan dolaşımı tamamen durmuştur. Buz; kurbağanın derisini, karnını ve kas liflerini tamamen kaplamıştır. Aort damarı kesildiğinde dahi kanama olmaz.; kalp ve diğer hayati organlar soluk bir renktedir. Kol ve bacaklar sert, gözler ise pusludur. Buzlar çözüldükten sonra görülen ilk hayat işareti kalbin tekrar atmaya başlamasıdır. Hayvan ilk önce seri halde nefes alıp verir. Ağaç kurbağası gibi diğer canlılardaki en önemli özellik bol miktarda glukoz üretebilmektir. Glukoz, donmuş kurbağanın vücudunda oldukça önemli bir rol oynar. Hücrelerden su çekilmesini önleyip, büzülme olayını engellediği için kurbağanın hücreleri bu donma olayından hiçbir zarar görmez.
bu hayvanın derisi yalandığında kafa yaptığı söylenir.hatta bazı filmlerde de vardır bu muhabbet.her ne kadar tatlı bi görüntüye sahip olsa da derisini yalamak için bünye lazımdır.
bi de şöyle bi söz vardır yanılmıyorsam charles bukowski söylemiştir:"kurbağanın kanatları olsaydı zıplaya zıplaya götünü eskitmezdi"
