zındıkların ahireti görmeden iman etmeyeceklerinden kaynaklıdır bu anlayamama durumu,
anlamak istemeyene ay'ı ikiye bölsen, ayette de dediği gibi 'bu müthiş bir büyüdür' der gene inanmaz,
sanki ebu cehil bilmiyormuydu neyin ne olduğunu, ebu lehep yeğeninin ahlakını bilmiyor muydu, gene de inanmadı, herkesin inanması elbette gerekmiyor ama gariptir ki, zındıkların tek derdi inanmadıkları din hakkında hüküm vermek olmuş,
garip bir ruh halleri olsa gerek.
labirent gibi. yazarın beyninin labirentlerinde kayboluyor okuyan, aslında çıkması zor değil çünkü labirent duvarları pek bi çürük ah bi de bunu görebilseler kaybolanlar.
açık olsaydı kılıf uydurulamaz, çürütülür giderdi, dindarların kitaplarında görülen temel sahtekarlıklardandır bu ne kadar anlaşılmaz olursa o kadar bir şeylere kılıf uydurabilirsin. olanı olduğundan farklı yada alakası olmayan şeyleri alakalı gösterebilirsin. o yüzden din kitapları yada din adamları bu tür dili kullanır. gizemin bir cehaleti vardır aslında. işte din bu cehaletin cahil bırakacak şekilde çözülmesi gibi bir durum. amaç bir şey anlatmak yada kanıtlamak değil, kişileri o yazılan şeyleri anlamlandırması ve inanmasıdır.