okuyanların okuduklarından anladıklarını okuduktan sonra beni filozof yapmış kitaptır. halbuki "adl" allah'ın 99 isminden birdir. ama nerede akıl dağıtırken adalet? bak gördün mü çelişkiyi?
kendisine saygı gosterilmesini bekleyenlerin diger kutsal kitaplara saygı
duymadıgı,duymak istemedigi kutsal kitap.birden bire şak diye de inmemiş çöle.
nasıl peygamber kırk yasına kadar bekleyip bu meseleye kafayı takmışsa
dinini de yavas yavas uygulamaya koymus,düşünmüş taşınmış uzun uzun.
bu süreç içinde zaman zaman geri çekilmiş,zaman zaman atağa kalkmış.
mucizeye ihtiyacı olan insanlar,zor durumda olan insanlar.
sizin bugün mucizeye ihtiyacınız var mı?kelle koltukta yaşamıyorsunuz.
insan denilen canlı beyni yüzünden doyumsuz olabilir,rahat insana batar.
1500 sene önce arap çöllerinde yaşayan insanlar sizin yaşadığınız hayatın
binde birini yaşamıyordu.kuran zor kosullarda yasayan insanların
ölüm korkusunu dibine kadar somurur.hadi onlar zor kosullarda yasıyordu,
peki size ne oluyor?coğunuz günde üç öğün et yiyebiliyorsunuz.
yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda.insanda utanma sıkılma olur.
hz muhammed sizin gibilere sefaat mi edecekzannediyorsunuz "obur tarafta"?
ben olsam etmezdim.
icinde yazilanlarin hicbirine inanmadigim kitap. fazla tehditkar ve +18 yas bir kitap oldugunu dusunuyorum. kucuk cocuklari korkutabillir ve kotu sekilde etkileyebillir.
bir sanat eserini* orijinal dilinden çevirisinin yapılması, nasıl orijinali gibi tat vermiyorsa; kur'an-ı kerim'de *sadece* çeviri ile tat alınacak bir kitap değildir*****. bu saye ile arapçayı öğrenmek* yerinde olacaktır.
bakara suresi
23- Eğer kulumuz Muhammed'e indirdiğimiz Kur'ân'ın doğruluğundan şüpheli iseniz, haydi onunkilere benzer bir sure ortaya getiriniz ve davanızda sadık iseniz, bu hususta Allah'ın dışındaki şahitlerinizi yardıma çağırınız.
24- Eğer bunu yapamazsanız -ki asla yapamayacaksınız- yakıtı insanlar ile taşlar olan ve kâfirler için hazırlanmış olan Cehennem ateşinden korkunuz.
tüm dinsel niteliği bir kenara bırakılacak olunursa; incil ve tevrat ile birlikte tüm bir dünya tarihi'nin "gelmiş geçmiş en çok satan" kitapları arasında yeralan kitaplardan biridir. kaç basım yaptığını düşünemiyorum bile yani bir nevi best seller.
insanlik tarihinden beri en fazla tartisilan kitap en az tartisilmasi gerektigi halde. zira kimse gidip de hiristiyanlara "bu ne bicim kutsal kitap kardesim azizlerinizin metnini kutsal kitap kabul ediyorsunuz" demez veya yahudilere gidip "talmud'daki bilginlerinizin kurallarini kutsal kitaplarinizdan ve Allah'in kurallarindan ustun tutuyorsunuz bu ne yaman celiski" demez ama Kuran'in gayet mesajlarini aklinca tevil eder satasirlar kustahca. (bunu gercekten anlamak isteyenler ve hakikati kavramak isteyenler icin soylemiyorum)
madem sacma geliyor sana ilisme di mi? ama yok illa spekulasyon cikaracak abim.
tamamen subjektif bi degerlendirme ama kuran'a kustahca laf atanlarin tavirlarinda galileo'ye yargilayan veya aristo'yu mahkum edenlerin tavirlarini seziyorum. cunku hakikat yillar sonra o kadar cok parliyor ki yargilayanlarin toz haline gelmis kemikleri uzerinde. yazik.. kendilerine ediyorlar kimseye degil...
sevgili kardeşlerim. kuranı kerim indirilmesi tamamlandıktan sonra defalarca resullulaha baştan sona kadar cebrail aleyisselam tarafından söylenmiştir,anlatılmıştır.
kuranda belirtildiği gibi "biz onu peyder pey indirdik" furkan32 yani onun parça parça indirildiğini, yavaş yavaş açıklandığı söylenmek isteniyor.
sevgili kardeşlerim
bunun sebebide şöyle açıklanabilir: kuranın söylediği kuralların, tam zıttını yaşam şekli haline getirmiş bir topluma ,bunca kural birden söylendiğinde , kuralların kavranması benimsenmesi gerçekten daha da zorlaşacaktı..
örneğin içki önceden haram olmayan bir içecekti ama daha sonra haram olarak nitelendirildi.
"......... .ne oluyor size? nasıl hüküm veriyorsunuz?" yunus35
burada yazılar yazdığınıza göre belli bir kültür birikimine sahip kişilersiniz. bu kadar yazı yazıyorsunuz bunca tahsiller yaptınız ve belkide binlece kitap okudunuz ama bir kere olsun kuranı kerimi tefsirleri ile baştan sona sabrederek anlamaya çalışarak, kestirip atmadan okumayı denediniz mi yada denedik mi? hepimize bu soruyu yöneltmek istiyorum.
arkadaşlar bu o kadar zor bir şey değil, ufak şeylerde takılmayınız. once resmin tamamına bakmaya çalışalım ondan sonra teferuatlara bakalım. tabiki kuranın nasıl kitap haline getirldiği önemli ama bunlar çok ufak hadiseler..
"allah insanlara zülüm etmez ancak onlar kendilerine zülüm ederler" yunus44
"kim gözünü açıp hakkı idrak ederse kendine, göremezse kendi zararına" enam104
kardeşim oyle bir sistem ki , yaptıklarının karşılığını göreceksin. bu söylenenleri açıklananları.belirtilenleri yaparsan sonuçları şunlar,, yok eğer belirtilenleri yapmazsan sonuçlar bunlardır.
aslında ne kadar basit değilmi kardeşlerim,elimizin altında veya hemen ulaşabileceğimiz kadar yakın olan bir kitap ama biz onu anlamaya bile çalışmıyoruz.
son olarak anlamak istemeyen arkadaşlara
"ya bu söylenenler doğru ise"
ben de en basitinden bir misal vermek istiyorum. ama scurtel hocam varken bana ne kadar düşer onu da çok düşündüm.
neyse hatamız olursa affola..
aslında erkeklere indirilmemiştir. insanlara indirilmiştir. ama böyle düşünen kişi kadınları insan olarak görmüyorsa kuran'ın yapabileceği bir şey yoktur.
"Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip-yayan Rabbinizden korkup-sakının. Ve (yine) kendisiyle, birbirinizle dilekleştiğiniz Allah'tan ve akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir." (NiSA SURESi / 1)
" erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler. çünkü allah birini diğerinden üstün yaratmıştır. bir de erkekler mallarından harcamaktadırlar. iyi kadınlar, itaatkar olanlar ve allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır. fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. bunlar da fayda vermezse dövün. eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. çünkü allah çok yücedir, çok büyüktür. "
tevrat'ın çok kötü bir kopyasıdır, ki kuran'ın yaklaşık %40'ı tevrat'tan ve musevi efsanelerinden yapılan alıntılardan oluşur. alıntılar da bölük pörçüktür. kitap genel olarak 7. yüzyıl çöl arabı erkeğine hitap eder; çöl arabı erkeğinin yaşamını düzenlemeye çalışır.
"içinden ırmaklar akan" (ali imran suresi 15. ayet); "altlarından ırmaklar akan" (ali imran suresi 136. ve 198. ayet); zemininden ırmaklar akan (nisa suresi 13. ve 122 ayet) (maide suresi 12. ve 119. ayet); "içinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar" (muhammed suresi 15. ayet) bulunan, "çeşit çeşit ağaçlarla dolu" (rahman suresi 48. ayet); "koyu yeşil" (rahman suresi 64. ayet) cennet tasviri bile çölde yaşayan insana yöneliktir. kadına düşkünlüğü ile bilinen çöl arabına bir de "Memeleri tomurcuklanmış, Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış cennet kızları" (nebe suresi) vaat edilmiştir.
çok eşliliğe; akraba evliliğine ve kadının darp edilmesine izin verir. nisa suresinde mirasın nasıl paylaşılacağı anlatılır, ki o hesaba göre miras paylaştırmaya kalkışıldığında mutlak kaos çıkar. çünkü nisa suresindeki talimata göre miras mirasçılara yetmemekte, paylar toplandığında ana toplam mirastan daha fazla çıkmaktadır. tanrı'nın sözünün değişmezliğini vurgular lakin kuran'da tanrı sözü sık sık değişir.
bu kitabın allah / tanrı'sı, yarattığı kulları olan insanlara pek çok surede hakaret ve küfür eder. örnek:
1. "Canı çıksın o insanın, o ne nankördür." (Abese suresi 17. ayet)
2. "Onları (yahudileri, hristiyanları) Allah yok etsin!" (Tebe suresi 30. ayet)
3. "Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!" (Zariyat suresi ayet: 10)
4. "insanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler..." (bakara suresi 142. ayet)
5. "Sonra siz ey sapıklar, yalancılar!" "Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz." (vakia suresi 51. 55. ayetler)
6. "...Onun durumu tıpkı köpek'in durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur." (araf suresi 176. ayet)
7. "Ebu Leheb'in elleri kurusun! kurudu da..." (Tebbet suresi)
8. "...Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir... Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar? (münafikün suresi, 4. ayet)
9. "(Böyle iken) kesinkes bizi öfkelendirmişlerdir." (şuara suresi 55. ayet)
10. "Böylece bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk." (zuhruf suresi 55. ayet)
kuran'daki allah / tanrı, işte böylesine öfkelenip deliye dönebiliyorken, yarattığı kullarına sakin olmasını ve öfkelenmemesini buyurur.*
örnek:
1. "Ve onların (müminlerin) kalplerinden öfkeyi gidersin" (tevbe suresi 15. ayet)
2. "O takva sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. (ali imran suresi 134. ayet)
kuran ı kerim, -kendi içinde geçen bir tabirdir- eskilerin masallarıdır.
"Ona ayetlerimiz okunduğu zaman o, 'Öncekilerin masalları!' der." (kalem suresi 15. ayet)
nihayetinde ben, allah / tanrı'nın yoktan var edip yarattığı kullarına bu şekilde hitap edebileceğine, kulları ile böylesi insani duygu eseri hakaretamiz hitaplarla muhatap olacağına inanmıyorum. kullarına gönderdiği bir kitapta "allah onları yok etsin; elleri kurusun; beyinsizler; sapıklar" ve sair aciz ifadeler kullanmayacağını düşünüyorum. yine dinsiz yarattığı kullarını sonradan gönderdiği bir dine dahil etmek için "Memeleri tomurcuklanmış, Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış cennet kızları" vaat etmiyeceğini de tahmin edebiliyorum. (nebe suresi)
sonsuz güç sahibi bir yaratıcının, yine sonsuz bir yücelik ile donatılmış olacağını, böyle insani acizlik ve kusurlardan soyutlanmış bulunacağını da elbet biliyorum.
kuran-i kerim'in üslubu beliğdir.söz söylemedeki güzelliğine dikkatimi çeken bir örnek vereyim. mesela Kuran'da vakıa suresi vardır.vakıa büyük olay, kiyamet anlamına gelir. yine kıyameti ifade etmek için Kuran'da kıyameh ya da okunduğu şekliyle gıyameh kelimesi kullanılır.ancak vakıa suresinin ilk ayetinde Allah,
1.iza vakıatil vakıah
yani "vakıa vuku bulduğu zaman" demektedir. halbuki vakıa ile aynı anlama gelen kıyameh kelimesini kullanarak "iza vakıatil kıyameh" de diyebilirdi ve aynı anlama gelirdi. fakat vakıa kelimesi ile vuku bulma kelimesi yanyana daha beliğdir. tabi Kur'an' ı yalnızca bu yönüyle değerlendirmek doğru değildir.
indiği zamanın anayasası.kimse kabul etmese de değiştirilmiş ya da eklentiler yapılmış olması muhtemeldir.toptan sallanmış da olabilir.bilemeyiz,ama yine de;
(bkz: saygı)
insanlara aklını kullanarak yolunu bulması gerektiğini gösteren kitaptır. şehir rehberi gibi içinde herşey tek tek yazmaz. öyle olsaydı cennet ve cehennemin işlevi kalmazdı ve tüm insalar gerçeği bu dünyada öğrenirdi. indirildiği zamanki karmaşaları kaldırmak için geldiği ve çoğunlukla o zamana hitap ettiği doğrudur ancak mantıkla yaklaşınca bütün zamanlar için yorumlanabildiği görülmektedir. bence düşünlülmesi gereken, eğer yaratan varsa kendisine giden yolu bize göstereceği olmalıdır.
zamanin sartlarina gore degil butun zamanlari kapsayarak yazilan kitaptir. yalniz allah insanlara "oku" demistir. okumadan bu kitabi anlamaya calismak buyuk bir hatadir. bizi diger canlilardan ayiran en buyuk ozelligimiz olan "dusunmek" ise dogru yolu bulmamiz icin en buyuk aracimizdir. sorgulamadan, kaliplasmis ilkelerle inanmak yanlistir. ateist bile olsak ateist olma nedenlerimizin gercekliklere uygun saglam neden olmasi gerekir. inancli olmakta bunu gerektirir. ne yazikki yesil kafalar dini kendilerine gore cekmistir, zaten onlari dini "islam" degildir seriattir. islam bir felsefedir, bunu gorebilmek icinse yesil kafali olmaktan vazgecmek gerekir.