ateist komünistlerin ortaya attığı bir yalandır. bunların içinde imansızlık kaynaklı derin ve korkunç bir boşluk var ki bu da her allah'ın günü bizim kutsalımıza saldırmalarını gerektiriyor anladığım kadarıyla. acıyorum bu zavallılara.
kuran-ı kerim değiştirilmemiştir, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. bu bağlamda inanmıyorsanız bile saygı göstermeniz lazım. en güzeli budur.
şimdi değiştirilmek derken bir noktaya değinmek gerek. bilindiği gibi ilk 'inen' sure alak suresi. hani şu 'ikra' ile başlayan, hira'da gelen. ancak kuran'ı açtığınızda karşınıza çıkan ilk sure alak değil fatiha. sanki burada bir sıralama karışıklığı olmuş gibi. yirmi yıl sonra ceylan derilerinden ayet toplamak zor olsa gerek. ancak kitap haline getirildikten sonra değiştirilmiş olabileceğini sanmıyorum. zaten kitap haline getirilme nedeni de bu. fakat surelerin yerlerinin karışık olması en azından ebced hesabı gibi saçmalıkları ortadan kaldırır. şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır*
inanıp inanmamayı bir kenara bırakırsak hz osman kuran okurken şehit edilmişti. okuduğu kuran-ı kerim halen topkapıdadır sergilenmektedir. günümüzdeki kuran-ı kerimle karşılaştırma yapmak zor olmasa gerek. hz osman ın okuduğu kuran da değiştirilmiş olamaz heralde. zira peygamberimiz vefat ettikten yaklaşık 25 sene sonra şehit edilmiştir ki 4 büyük halifeden biridir.
hiçbir müslüman ın aklına bile gelemeyecek hadise. fitneci ibnelerin fitne yayması bilgisizleri çlme girişimi. islam allahın vaadi ile kıyamet gününe kadar, bizzat allah tarafından korunacagı vaad edilen bir dindir.
şahsen bir kutsal kitap yazsam içine "bu kitap son kitaptır, değiştirilmemiştir." cümlesini eklerdim. ve insanlar kuşkuya düşerdi, tıpkı şu aciz yazar karin'in yaptığı gibi.
Topkapı Sarayı'ında Hazreti Osman'nın şehit edildiğinde okuduğu el yazması Kuran ile günümüzdeki Kuran kelimesi kelimesine, noktası virgülüne kadar aynıdır. Peygamberimizin* ölümünden, (8 Haziran 632,) Hazreti Osman'nın şehit edilişine kadar (17 Temmuz 656) geçen 24 yıllık süre içinde Kuran'nın değişmesi mümkün olamaycağına göre (Çünkü hafızlar tarafından tüm kuran ezbere biliniyordu) başka bir delile bile ihtiyaç yoktur. Maalesef dinimizi bu şekilde karalayamazsınız ey kafirler !!
Edit:imla
yüksek olan olasılık. mademki kuran-ı kerim doğruluk ve adalet kurmak için indirildi. neden kadın-erkek eşitliğinden bahsetmiyor ? neden kadına erkek kadar miras verilmiyor ? neden erkek kadar, kadının erkeği ve çocukları üzerindeki ve çocuklarında ebeveyni üzerindeki haklarından zikredilmiyor ? bütün ırkların allah önünde eşit olduğundan bahsedilmiyor ? neden kuran ayetlerini doğru yorumlamayan din adamlarına verilecek cezadan bahsedilmiyor ? kanımca hz ali'ye kadarki dönemde doğru nüshalar vardı ama muaviye döneminde değiştirilmiştir. çünkü kuran'ın istediği yönetim şekli bugünkü anlamda cumhuriyetti ve muaviye'nin yönetim şekline cevaz vermiyordu. ben kuran-ı kerim'i okudum ve birçok yerde birbiriyle çelişen ayetler gördüm. bence kur'an yeniden ve aslına uygun biçimde yorumlanmalıdır.
edit: anlamak, araştırmayı gerekli kılar. unutmayın ki ilk emir "oku"dur. hemen koruma içgüdüsüyle suçlamayın, araştırın. beni eksileyenlere sözüm, siz resmen dogmatiksiniz (körü körüne inanan, sorgulamayan), yalan mı ?
sadece dini fanatizm ya da önyargıyla değil, tarihsel olarak bakıldığında da düşüktür. eldeki en eski kur'an hz. osman devrine ait olsa da yakın zamanda muhammed hamidullah'ın ortaya çıkardığı ibni hibban'ın hadis derlemesi göstermiştir ki buhari'nin sahih diyerek kaydettiği hadislerin neredeyse hepsi zaten peygamberimiz zamanında kayda geçirilmiştir. bu hadislerin bir çoğu da içlerinde bugün aynıyla duran kur'an ayetleri bulundurmaktaydı ve derlemenin kendisi bile peygamber'den sadır olan sözlerin muhafazasındaki hassassiyeti göstermektedir. ayrıca ibni hibban'ın derlemesinde bugün kur'anda bulunan ayetler arasından hiçbirine "hadis" olarak rastlanmaması ilk dönem müslümanlarının vahiyle hadis arasında keskin bir ayrım gözettiklerini gösteriyor.
sonraki dönem islam tarihçilerinin hemen hepsinin ittifak ettiği nüzul sebepleriyle ayetler arasındaki ilişki de ayetlerin tarihsel otantikliğini desteklemektedir. zira kur'an'da nüzul sebebi tarihçilerce ve muhaddislerce belirlenmemiş ayet yok denecek kadar azdır. ufak bir kısmının (hepsi mekke dönemi olmak üzere) da nüzul sebepleri yok değil, fakat ihtilaflı olduğu için kesinlikten yoksundur.
geriye nüzulu ihtilaflı bir kaç ayet kalmaktadır ki (şeytanın ayetleri, keçi ayeti) bunların hepsi tarih kitaplarında (taberi ve vakidi başta olmak üzere) ayrıntılarıyla anlatılmaktadır. ne hz. osman'ın mushafında ne de daha sonraki mushaflarda bu ayetlerin bulunmaması ve siyerlerin mevzuyu kapanmış olarak lanse etmeleri kur'an ayetleri konusunda daha peygamber zamanında bir ittifaka varıldığını göstermektedir.
tabi kuranın değişmediği konusunda mantıklı ancak spekülatif sebepler de öne sürülebilir. mesela hicrî birinci yüzyılda yazılmış bir siyer olan (ve muhtemelen ilk siyer olan) ibn ishak'ın siret ün-nebeviye'sinde 10000'lerce mısra şiir bulunmaktadır ki bunların hepsi dilden dile aktarılarak gelmiştir. bu kadar şiiri aklında tutabilen bir arabın (hatta binlerce arabın) kur'an gibi ezberlenmesi kolay, insanlarca kıymet verilen bir eseri ezberleyip, değişik nüshalarındaki yanlışları sezip ortaya çıkarmadığını düşünmek gülünç olur.
yüzde yüzdür. zamanında hemze yoktu, sonradan eklendi. a ve e harfleri birbirine girdi en basiti. yoruma açık bir kitap oldu. bu yüzden orjinalinden farklı olduğu kesindir.
Kuran'ı Allah korumuştur ve 1400 senedir hiçbir değişiklik olmadan günümüze kadar gelmiştir. Allah bu gerçeği bize şöyle bildirir:
"Rabbinin sözü doğruluk bakımından da adalet bakımından da tastamamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O işitendir, bilendir." (Enam Suresi, 115)
1400 yıldır değiştirilmediği iddia edilen kitaptır. ama bunu iddia edenler kurandan* bir ayeti örnek olarak alıyorlar.
"Rabbinin sözü doğruluk bakımından da adalet bakımından da tastamamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O işitendir, bilendir." (Enam Suresi, 115)
biri onu değiştirip bu fikri savunan insanların gösterdiği ayeti sonradan eklemiş olamaz mı diye sorarlar adama.
Kuran'ın Allah kelamı olduğuna inanan onun değiştirilemeyeceğinede inanır* inanmayana diyecek yok kendi tercihidir.imani konuda sorun yaşayan birisiyle bu meseleyi tartışmak yanlış olur.
hayır saçmalık şurada ki be hey aklıevvel sözde inancı sağlam kardeşlerim! desenize ki bizim inancımız böyle. nedir ispat telaşınız? bir defa bilimsellikle ispatı olsaydı o zaman inanç olmazdı değil mi? yani kuran allah tarafından indirilirken şahit mi oldunuz? hayır. o zaman iddialaşmanın bir manası var mı? hele kuran ın değiştirilmediğini ispat için kuran dan ayet göstermenin manası nedir? böyle bir ispat olur mu? adam inanmıyorum diyorsa ona "inanmıyorsun ama allah kuran da var olduğunu ve kuran ı o nun gönderdiğini söylüyor." diye delil gösterdiğini sanmak hangi akla hizmettir.
inançlı olun, inançsız olun; ne olursaız olun ama önce biraz akıl-fikir-bilgi sahibi olun. azıcık o beyninizi kendi başınıza, özgünce kullanmayı deneyin.
ki olasılık; olayı 0 ile 1 arasinda bir reel sayıya eşleştiren bir fonksiyondur.
yani öyle ya da böyle olabilme durumu.
oysa kuranda öyle ya da böyle bir olabilme durumu yoktur. net ve apaçıktır. kuranın sözlerinde eğrilik ve gel gitler yoktur.
sıfır hata...
eğer tek bir yerinde birtakım zevatın iddia ettiği ve asla ispatlayamayacağı çelişkiler olsa idi evet derdik ki bu kitap bozulmuştur. ama yok ve cevap net, yok.
o yüzden kasmayın boşuna. değiştirilme olasılığını sadece konuşacak ve asla ispatlayamayacaksınız. çünkü yok değil var ispatlanır.
ben kesinlikle değişme yoktur ve çelişki yoktur diyorum. yokun ispatını isteyen kişi bilimden uzaktır.
sen var diyorsan ispatlamakla mükellefsin. hadi görelim seni.
yuzde yuzdur. adam "allah vardir" diye mesnetsiz salliyabiliyorsa, ben de "kur'an kesinlikle degistirilmistir" diyebilirim. "hani delilin nerde?" diyecek hali yok ya. ha derse ki "kur'an in degistigine delil goster", o zaman bir zahmet allah'in var olduguna ve kur'an'in o allah tarafindan gonderildigine delil gosterecek.