çelişkileri içlerinde yaşayan ateist şahsiyetlerin, saygısızca, kutsal bir kitap hakkında atıp tutmalarını, cümleyle ifade ediş şekilleridir. okunması, bilinmesi, idrak edilip kabullenilmesi gereken, altın oran mucizelerini araştırınız.
kur'an-ı kerim'de hiçbir çelişki yoktur. bazı ayetler yoruma açıktır. bu nedenle çelişki (arayana) elbette çoktur. (bkz: (#10634609) tefsir kitaplarının çok oluşu da kur'an'daki yoruma açık ayetlerdendir. hatta mezhep farklılıkları da bu nedenledir. her mezhebin kurucusu yorumlanabilen ayetleri kendi perspektifinden yorumlamış ve yaşadıkları bölgeyi, bölgenin koşullarını de hesaba katarak yorumlamışlardır. ekseriyetle belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum insanlar olaylara nasıl bakarlarsa öyle görürler. yani eleştiren gözlerle bir eksik gedik bulmaya çalışarak okunursa oradaki her kelam her harf kendi düşüncene pay çıkartır. bir de inanarak okunmasını tavsiye ediyorum. tabi tefsirleri de okuyarak...
öncelikle okurken objektif olmak gereklidir. yani kitabı elimize aldığımızda öpüp başımıza koyuyoruz tüylerimiz diken diken oluyor abdestsiz dokunamıyoruz çoğumuz evimizin en yuksek yerine asıp sadece izlemekle yetiniyor okumaya korkuyoruz.
bu kadar etki altında bu kitapta bir yanlış bulmak imkansızdır. gözümüzün önünde duran yanlışı görmeyiz veya kabul etmeyiz çünkü o kitap mukemmeldir kusursuzdur yanlış olması imkansızdır.
mutlaka yanlışlar var demiyorum ama etki altında kalmadan anlayarak okursak ancak ozaman yanlış veya doğrularını tartışabiliriz.
herkes nasıl anlamak istiyorsa öyle anlar. bir kelimeden bir çok farklı anlam çıkarabilir herkes. ama gerçek anlamda tarih bilgisi olan bir insan kurandaki çelişkileri anlayabilir. muhammed büyük çoğunluğu ikna etmiş tebrik etmek gerekir.
klasik ateist söylemleridir. inanmayan inanmasın arkadaş, kimseye zorla birşeyler kabul ettirilmeye çalışılmıyor. bu çelişkilerin olduğunu ve kuran' ın bir insan yapıtı olduğunu düşünüyorsan, yaz böyle mucize bir kitap görelim. yanlız, maymundan geldiğini iddia ederek başlarsan kitabına, normal şekilde gülmem sana haberin olsun.
kuranın önerilerini demagojik sebeplerle eleştirmeye çalışmak çelişki bulmak değildir.
not:islamın farkının toplumsal düzenlemeler olduğu ve zinanın modern hukukçada nispeten daha yumuşak yaptırımı olsada suç sayılabildiğini,dolayısıyla zina nın alkışlanabilir bir hadise olmadığını,kuranın yaptırımlarının alenileşmeye engel olmak için sert önlem aldığına dair(#8857254) okunabilir. miras a ilişkin ise objektif bir gözle insan fıtratına bakıldığında tamamen fıtri bir ölçü olduu açıktır. ve son söz allah insanların akıllarında yaratabileceği bir yaratık değildir ki böyle allah mı olur çıkışının mantığı olsundur. allahı insan seviyesine indirip kendini allah seviyesi çıkararak allah tasavvurunu kavramak mümkün değildir. allah allahtır,insan insandır itiraz yapılacaksa bile bu faktöre göre yapılmalıdır ki sağlıklı bir analiz yapılabilsin.
kuran değil de din olgusunda bir şeyler var çarpılmayacaksam değinmek istiyorum. mesela dinde, allah'la insan arasına kimse giremez deniliyor. fakat din, her örneğinde başka bir insan vasıtasıyla insanlara sunulmuş. yani yaratıcıyla yaradılan arasına her defasında girilmiş. diyerek uzaklaşıyorum. koşuyorum valla.
başlığın ilk entrysindeki "sözde çelişki" sadece kişinin islam hukuku bilgisinin zayıflığından kaynaklanmaktadır. kur'an'dan böyle bir şeyi alıp kıt bilgi ve araştırma yoksunluğuyla yola çıkılırsa olacak şey; ancak kendilerinin bilgisiz olduklarını gözler önüne sermek ve kuru kuruya çamur attığını göstermektir.
bu konu miras hukukuyla ilgilidir. yapılan hesaplamada oluşan 9/8 lik oranda malın(miras) az, kişilerin alacaklarının çok olduğu durumu söz konusudur. burda bir çelişki yoktur; zira kur'an her şeyi içinde barındıran, çeşitli çözümler sunan ayrıntı bir kitap değildir, temel şeyler sunulur, bunlardan çıkarımlar yapılır. bu oranlar kişilerin alacakları miras payıdır, ayetlerde bunlar belirtiliyor. eğer ki mal eksik geliyorsa; yani az ise zaten bu gibi durumlara islam hukuku çözüm getirmiştir. "avliye" yapılır; yani mal(payda kısmı), kişilerin alacakları rakama(pay) tamamlanır. 9/8, 9/9 olarak ele alınır. kişilere paylaştırma yapılırken de kşilerin alacakları 2/3, 1/6, 1/8= 2/9, 1/9, 1/9 a eşitlenir. olay bu şekildedir. mal paylaşımı yapılırken illa miras alınacaklardan küçük çıkacak diye bir şey de yoktur, miras olan bazen fazla olabilir. o zaman da reddiye yapılır. payda eksiltilir, buna göre paya eşitlenir.
az blgiyle kur'an çelişkilerle dolu diye öyle boncuk bulmuş gibi sevinmeye gerek yok, biraz araştırmak gerek.
"nisa suresinde 2 sure vardır." cümlesi de nedir yahu? bir surenin içinde 2 sure var, ilginç. çelişkiyse en büyük çelişki budur. surenin içinde ayet olur; yani cümle. bir şey iddia ederken iddia tutarlı değil, bari en azından bazı noktalarda tutarlı olunmalı, biraz araştırılıp çamur atmaya kalkılmalı.
bilmiyorum kuran'da yazıyor mu ama;
islamiyetin, kölelik karşıtı bir din olduğunu biliyoruz en azından. fakat ''hz. muhammet onun kulu ve elçisidir vs.'' diye ibareler var. aynı zamanda yine, ''allah'ım sen şu kullarına şunu yap, doğru yolu göster vs. vs.'' diye devam eden dualar da var.
basım hatası heralde...
fussilet 34. Iyilikle kötülük bir olmaz, sen (kötülügü) en güzel bir sekilde önle. O zaman seninle arasinda düsmanlik bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.
sura 40.bir kötülügün cezasi, ona denk bir kötülüktür. kim bagislar ve barisi saglarsa, onun mükâfati allah'a aittir. Dogrusu O, zalimleri sevmez.
kuran hem edebi açıdan, hem matematiksel açıdan, hem mantıksal açıdan her konuda kusursuzdur.
allah kuran'ı kullarına hatasız, hak kitap olarak göndermiştir.
allah ayette;
de ki: "eğer bütün ins ve cin (toplulukları) bu kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansa -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler." (17/88)
demektedir fakat bu başlıktan da anlayabileceğimiz gibi kuran'ı herkesin anlaması mümkün değildir.
kur'an okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık. (17/45)