Celiski dediniz seyler o guñlerde hz muhammet'de o gunki olaylara gore inen ayetlerdir o yüzden o an orda yaşamadınız icin size celiskili gelebilir ama aslında bir gram celislki yoktur ve hiç vozulmamıştır bozulmadıgıda surdan bellidir cünki gep iyiligi adaleti akrabaya yardım etmeyi emreder aźgınlıgı çirkinligi fenalıgı ve sapıklıgıda yasaklar ALLAH size tutasınız diye ögüt veriyo.
'' inkar edenlerden bazılarına aşağıdaki cevabın verileceği çelişkilerdir.
peki günümüzde böyle mucizelerin olmaması 1400 yıl önce yaşananların masal olduğunun apaçık belgesi niteliğinde değil midir? ne hikmetse o zamanlarda olmuş böyle şeyler peki allah bizi de inandırmak için mucizeler yapsın ama allah yok değil mi cevap bu. '' BU ZiHNiYETE NE ANLATABiLiRSiN. SEN KUR'AN'DA BAHSEDiLEN iNKARCI PROFiLiNE TAMAMEN UYUYORSUN. :D KUR'AN BUNU DA BiLMiŞ. BAK BU BiR MUCiZE. SEN O KADAR iNKAR ETMEYE PROGRAMLANMIŞSIN Ki MUCiZE GÖRSEN BiLE iNANMAZSIN. NiTEKiM KUR'AN'DA ÖYLE DiYOR.
BU KOSKACA EVRENi YARATAN ALLAH iÇiN ÇOK KOLAYDIR. RABBiM KUR'AN'DA KENDiSi iÇiN YAPMAK VE YARATMANIN NE KADAR KOLAY OLDUĞUNU SÖYLÜYOR. iNANMIYORSAN SEN BiLiRSiN.
1. kuran ı kerim, mekan ve zamandan ayrı tutularak irdelenmelidir. en basiti uzayda zaman mı var ki? uzay-zaman kavramı hariç, ki o da görecelidir.
2. kuran bir çok yerde ahiret hayatının önemine vurgu yapar ve dünya hayatının doğruları ve yanlışları ile fazla üzerinde durulmamasını bekler.
3.kuran ın bilim anlayışı, inançlı ve inançsız olarak ikiye ayrılır. bunun çok ayrıntısına giremeyeceğim ama günümüzde birçok fizikçi özellikle quantum fiziğinin gelmiş olduğu son noktalara bakıldığında, bilimin felsefeden ayrı tutulmasının çok doğru olmayacağı yönünde görüş bildirmektedir.
bunlara göre bir çelişki bulun getirin de bir bakarız.yoksa bsg.
ÇELiŞKi YOK VE GÖREMiYORUM. SEN iNANMAK iSTEMiYORSUN. AL BiR YALANINI YUKARIDA ORTAYA ÇIKARDIM. ŞiMDi DE DALGA GEÇiYORSUN. BEN SANA RABBiMiN SÖZÜYLE CEVAP VERiYORUM. 43. içlerinden, bu kişilere: 'insanların (gerçek mü'minlerin) iman ettiği gibi siz de iman edin' denildiğinde: 'aşağılık kimselerin iman ettiği gibi mi iman edeceğiz?' diye söylerler. iyi bilin ki, aşağılık kimseler bizzat kendileridir ama bunu bilemiyorlar. /bakara13
''onlari bulduğunuz yerde öldürün ayeti'' bariş anlaşmasini bozup müslümanlari katleden müşrikler için geçerlidir. ondan önceki ve sonraki sureyi tamamen okuyan anlar. cahil ateistler ise çarpitir.
''ONLARI BULDUĞUNUZ YERDE ÖLDÜRÜN AYETi'' BARIŞ ANLAŞMASINI BOZUP MÜSLÜMANLARI KATLEDEN MÜŞRiKLER iÇiN GEÇERLiDiR. ONDAN ÖNCEKi VE SONRAKi SUREYi TAMAMEN OKUYAN ANLAR. CAHiL ATEiSTLER iSE ÇARPITIR. AYNI SUREDE GEÇEN AYETLER. 9:7 müşriklerin allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! mescid-i haram yanında atlaşma yaptıklarınız müstesna. bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru-dürüst davrandıkça, siz de doğru-dürüst davranın. allah, sakınanları sever. ------------- 9:8 onların ahdine nasıl güvenilebilir! eğer üzerinizde egemenlik kurarlarsa, sizinle ilgili ne bir atlaşmaya saygı duyarlar ne de bir yemine. ağızlarıyla size hoşnutluk sunarlar, fakat kalpleri inat eder durur. ve onların çoğu gerçeğe uzak düşmüş sapıklardır.-------------- 9:6 eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse / senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, allah'ın kelamını dinleyebilsin. sonra da onu, güvenli gördüüğü yere kadar götür. böyle yapmanın gerekçesi şudur: bunlar bilmeyen bir topluluktur.
alin okuyun cahiller! yalancilar!
asıl gerçekleri inkar etmeye kendisini programlamış ateist çarpıtmalarıdır. Kendileri o kadar anlamamakta ısrar ederlerki, kur'an'ın kendileri için yaptığı tarife tam uyarlar. 9:7 Müşriklerin Allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! Mescid-i Haram yanında atlaşma yaptıklarınız müstesna. Bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru-dürüst davrandıkça, siz de doğru-dürüst davranın. Allah, sakınanları sever. ------------- 9:8 Onların ahdine nasıl güvenilebilir! Eğer üzerinizde egemenlik kurarlarsa, sizinle ilgili ne bir atlaşmaya saygı duyarlar ne de bir yemine. Ağızlarıyla size hoşnutluk sunarlar, fakat kalpleri inat eder durur. Ve onların çoğu gerçeğe uzak düşmüş sapıklardır.-------------- 9:6 Eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse / senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, Allah'ın kelamını dinleyebilsin. Sonra da onu, güvenli gördüüğü yere kadar götür. Böyle yapmanın gerekçesi şudur: Bunlar bilmeyen bir topluluktur.
ALIN OKUYUN CAHiLLER! YALANCILAR!
43. içlerinden, Bu kişilere: 'insanların (gerçek mü'minlerin) iman ettiği gibi siz de iman edin' denildiğinde: 'Aşağılık kimselerin iman ettiği gibi mi iman edeceğiz?' diye söylerler. iyi bilin ki, aşağılık kimseler bizzat kendileridir ama bunu bilemiyorlar. /bakara13
her sureden birer ayet almış, hala cımbız falan değil diye konuşuyor bazıları.
iyi ya ne güzel, ben bir roman okuyayım bu roman 600 sayfalık olsun, ama içinden tek tük cümleler seçip o kitaba cinayet romanı diyeyim. ne kadar akıllıca.
tefsirin ne kadar gerekli bir şey olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
allah'a inanıyorsunuz ama varolduğunu bilmiyorsunuz. bu bir çeşit şehir efsanesi de olabilir, gerçeğin ta kendisi de. asıl önemli olan varlığı yada yokluğu da değil. senin iyi bir nedeni kendine yol etmen önemli. içinde hissettiğin olgulara gerçekten güveniyorsan inan ama diğer türlü kendini kandırırsın kardeş.
hiçbir çelişki yoktur. sadece ayetleri tahrif edip cımbızlayarak sunan ve ucuz zaferler elde eden cahil ateistler vardır. rabbim onlara cevap vermiş:
“Şimdi (ey mü’minler!) onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa ki, onlardan bir zümre, Allah’ın kelâmını işitirler de iyice anladıktan sonra, bile bile onu tahrif ederlerdi.” (2/Bakara, 75)
sorduğumuz sorulara yanıt veremeyen birilerinin, sormadığımız, gündeme getirmediğimiz konuları gündeme getirmişiz gibi yaparak inkar etmeye çalıştığı çelişkilerdir.
şu hale bak! kimse lafını etmediği halde, verdiğimiz örnekler, sorduğumuz sorular ortada olduğu halde, "dağların sabit olması" ve "dağların bulutlar gibi yürümesi" ayetleri arasında bir çelişki olduğunu söylediğimizi iddia edip, bilimden de pek bir anlarmış gibi ukalalık yapıyorlar!...
söz konusu ayetler arasında çelişki yoktur. zira kuran'a göre "dağların bulutlar gibi yürümesi" bugün olan değil, kıyamette olacak bir hadisedir. malum zihniyetin ateistlere yönlendirdiği en adi ve gerçekle alakası olmayan suçlamalardan biri, "hedef aldığımız ayetten bir önceki veya sonraki ayete bakmayarak anlam saptırdığımız" yalanıdır.
şimdi göreceğiz ki söz konusu arsızlar, kendi yaptıkları namussuzluğu hiç utanmadan ateistlere yüklüyorlar. bakın "dağların yürümesi" ayetinden bir önceki ayet neymiş:
neyden bahsettiği açık değil mi? sizi gidi yalancı mucize tüccarları sizi!...
hayır, dine inanmakta ısrar edenlere bir lafım yok... inanabilirsiniz.. fakat zerre vicdanınız varsa, aranızdaki yalancıları görün ve de dine inanmayanların elle tutulur hiç bir sebebi olmadığı, yalan söyledikleri yanılgısından kurtulun artık... neyin ne olduğu, kimin kim olduğu, kimin yalancı olduğu ortada değil mi?
bir din inkarcısının bunu bile bildiğine şükretmek gerek..
ama bunun içeriğinde ne var bilmiyor yeni ateist olmuş ergenimiz..
kuran toplumlara indi, tabii ki toplumların durumuna göre uyarılar, müjdeler gönderecek.
tefsir hadis okumalarını zaten geçtim, meal bile okumaktan acizsiniz.
gugıldan seçme ayet getirip din çürüteceğini sanan kainatın en akıllı insanlarısınız. cidden bak..
