kuranın önerilerini demagojik sebeplerle eleştirmeye çalışmak çelişki bulmak değildir.
not:islamın farkının toplumsal düzenlemeler olduğu ve zinanın modern hukukçada nispeten daha yumuşak yaptırımı olsada suç sayılabildiğini,dolayısıyla zina nın alkışlanabilir bir hadise olmadığını,kuranın yaptırımlarının alenileşmeye engel olmak için sert önlem aldığına dair(#8857254) okunabilir. miras a ilişkin ise objektif bir gözle insan fıtratına bakıldığında tamamen fıtri bir ölçü olduu açıktır. ve son söz allah insanların akıllarında yaratabileceği bir yaratık değildir ki böyle allah mı olur çıkışının mantığı olsundur. allahı insan seviyesine indirip kendini allah seviyesi çıkararak allah tasavvurunu kavramak mümkün değildir. allah allahtır,insan insandır itiraz yapılacaksa bile bu faktöre göre yapılmalıdır ki sağlıklı bir analiz yapılabilsin.
klasik ateist söylemleridir. inanmayan inanmasın arkadaş, kimseye zorla birşeyler kabul ettirilmeye çalışılmıyor. bu çelişkilerin olduğunu ve kuran' ın bir insan yapıtı olduğunu düşünüyorsan, yaz böyle mucize bir kitap görelim. yanlız, maymundan geldiğini iddia ederek başlarsan kitabına, normal şekilde gülmem sana haberin olsun.
herkes nasıl anlamak istiyorsa öyle anlar. bir kelimeden bir çok farklı anlam çıkarabilir herkes. ama gerçek anlamda tarih bilgisi olan bir insan kurandaki çelişkileri anlayabilir. muhammed büyük çoğunluğu ikna etmiş tebrik etmek gerekir.
öncelikle okurken objektif olmak gereklidir. yani kitabı elimize aldığımızda öpüp başımıza koyuyoruz tüylerimiz diken diken oluyor abdestsiz dokunamıyoruz çoğumuz evimizin en yuksek yerine asıp sadece izlemekle yetiniyor okumaya korkuyoruz.
bu kadar etki altında bu kitapta bir yanlış bulmak imkansızdır. gözümüzün önünde duran yanlışı görmeyiz veya kabul etmeyiz çünkü o kitap mukemmeldir kusursuzdur yanlış olması imkansızdır.
mutlaka yanlışlar var demiyorum ama etki altında kalmadan anlayarak okursak ancak ozaman yanlış veya doğrularını tartışabiliriz.
kur'an-ı kerim'de hiçbir çelişki yoktur. bazı ayetler yoruma açıktır. bu nedenle çelişki (arayana) elbette çoktur. (bkz: (#10634609) tefsir kitaplarının çok oluşu da kur'an'daki yoruma açık ayetlerdendir. hatta mezhep farklılıkları da bu nedenledir. her mezhebin kurucusu yorumlanabilen ayetleri kendi perspektifinden yorumlamış ve yaşadıkları bölgeyi, bölgenin koşullarını de hesaba katarak yorumlamışlardır. ekseriyetle belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum insanlar olaylara nasıl bakarlarsa öyle görürler. yani eleştiren gözlerle bir eksik gedik bulmaya çalışarak okunursa oradaki her kelam her harf kendi düşüncene pay çıkartır. bir de inanarak okunmasını tavsiye ediyorum. tabi tefsirleri de okuyarak...
çelişkileri içlerinde yaşayan ateist şahsiyetlerin, saygısızca, kutsal bir kitap hakkında atıp tutmalarını, cümleyle ifade ediş şekilleridir. okunması, bilinmesi, idrak edilip kabullenilmesi gereken, altın oran mucizelerini araştırınız.
islam'ın kutsal kitabının kendi içinde çelişmesidir. Bu kitapta yaratıcı dedikleri 360 helvadan yapılma putun en büyüğü yahudi yaradanı elohim den gelme Al ilah önce şöyle demiş ve bunu elçisi olduğunu iddia eden saralı adam şöyle belirtmiş daha sonra onun takipçileri de ölümünün arkasından şçyle yazmıştır: "sizin dininiz size, benim dinim bana'' (kafirun, 6),
ama sonra şöyle yazmıştır: ''hürmetli aylar çıkınca, allah'a eş koşanları nerede bulursanız öldürün...'' (tevbe 5)
önce 'senin dinin sana benim ki bana' diyor, sonra 'bulduğunuz yerde öldürün' diyor!
önce şöyle diyor: ''hurmaların meyvesi ile üzümlerden bir içki ve güzel bir rızk edinirsiniz. işte bunda aklını kullanacak kavim için şüphesiz bir alamet vardır'' ( nahl 67),
ama sonra şöyle demiş: "sana sarhoş edici içkileri ve kumarı sorarlar, de ki: ya muhammet, ikisinde de hem büyük günah, hemde insanlara fayda vardır. günahları faydalarından daha büyüktür" (bakara 219)
önce 'şarap rızıktır, aklını kullan' diyor, sonra 'sarhoş edici içkiler kötüdür' diyor!
önce şöyle yazmış: "ey peygamber, inananları cihada teşvik et. eğer içinizden sabırlı 20 kişi bulunursa, onların 200'üne galip gelir. ve sizden 100 kişi olursa, kafirlerin 1000'ini yener" (enfal 65),
ama sonra şöyle yazmış: "şimdi allah yükünüzü hafifletti. bildi ki sizde muhakkak bir zaaf var. artık sizden sabırlı 100 kişi olursa, 200'ünü yener; eğer sizden 1000 kişi olursa, allah izni ile 2000'e galebe çalar"(enfal 66)
önce 'müminler, kafirleri, kendilerinin on katı olsalar bile yenebilirler' diyor, sonra 'müminler, kafirleri, kendilerinin iki katı olsa bile yener' diyor! anlaşılan on kat derken biraz fazla attığını anlamış, iki kata düşürmüş.
önce şöyle yazmış: "kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı 4 tanık getirin'' (nisa 15),
sonra şöyle yazmış: "kadınlarına zina isnad eden ve tanıkları olmayan kimseler doğru söylediklerine 4 kez allah'ı tanık göstersinler." (nur 6)
önce 4 tanık istiyor, sonra bir tanığı yeterli görüp 4 kere allahı andırıyor. anlaşılan 4 kişinin önünde zina yapan bir salak olamayacağını geç farketmiş veya 4 tanık şartı yüzünden aldatılma acısı çekmiş ki bu şartı nesh etmiş.
evet bir de nesh etme(geçersizleştirme) diye birşey var; üstteki çelişkileri bu nesh hikayesiyle kıvırmaya çalışıyorlar ve şu örnekleri veriyorlar;
''herhangi bir ayeti yürürlükten kaldırır veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya onun benzerini getiririz. allah'ın her şeye kadir olduğunu bilmezmisin?'' (bakara 106),
''biz bir ayeti, bir başka ayetin yerine koyup değiştirdiğimiz zaman...'' (nahl 101)
ama aslında nesh etmek diye birşey yoktur, bakın allah(muhammed yani) yine aynı kuranda ne diyor;
"hayır, sen allah'ın kanununda değişiklik bulamazsın. sen allah'ın kanununda bir döneklik de bulamazsın" (fatır 43),
"allah'ın önceden beri gelip geçmişlere tatbik ettiği kanun budur. allah'ın kanununda bir değişme bulamazsın" (feth 23),
"rabbinin sözleri doğruluk ve adalet bakımından tamdır. onun kelimelerini değiştirici yoktur" (enam 115),
"allah'ın bundan önce gelip geçenler hakkında tatbik ettiği kanunda bir değişiklik bulamazsın'' (ahzab 62)
Önce dünyada kadınlara parmak ucunu, gözünü bile kapattırmak adına emirler yağdırıp, erkeklere cennette göğüsleri açık genç kızlar sunmaktadır bu kitap. Ya da şarap ve baldan ırmaklar.
nebe suresi, 33-34 ; şüphesiz allaha karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.
nisa suresi , 57 ; iman edip salih ameller işliyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. orada ebedî olarak kalacaklar. onlara orada tertemiz eşler vardır. onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.
insan suresi, 13 ; orada donatılmış koltuklar üzerine dayanmışlardır: orada ne yakıcı güneş görürler, ne de şiddetli soğuk...
Kısacası Kuran denilen islam peygamberinin ölümünden 50 yıl sonra yazılan ve 4 ayrı mezhep tarafından birbirinden farklı anlaşılıp uygulanan kitabın çelişkileridir.
--spoiler--
islam dünyasını ayağa kaldıran açıklamaların aldından, dünya islam örgütü annatar'a teşekkür ederek, milyarlarca insanı büyük bir hatadan döndürdüğü için minnettar olduklarını bildirdi.
1200 yıldır kimsenin farketmediği bu gerçeğin nasıl oldu da gözlerden kaçtığı ise meçhul olduğunu, konunun derinlemesine araştırılarak sorumluların cezalandırılacağı da hükümet tarafından açıklandı.
bir özür de ilahiyat profesörleri derneği'nden geldi, yıllardır bu çelişkileri fark edemedikleri ve insanları yanlış yönlendirdikleri için halktan özür dilediler ve diplomalarını yakacaklarını söylediler.
--spoiler--
eşin seni aldatıyo gibisinden bir cümleye müthiş şüphe duyan ve konuyu enine boyuna araştırıp kendini tatmin etmeye çalışan dindar bünye nedense içinde binlerce kuralın olduğu ve uyulmadığı taktirde yakılacağını söyleyen kitaba hiç kuşkuyla yaklaşmaz.okumaz ve anlamaya çalışmaz. şüphesiz bir şekilde inanır ve korur.
senin inancın sana, benim inancım bana denilecek bir durumdur. bu başlıklar çok gereksizdir. insanlar birşeylere inanmak ister ya da istemez. bu sebeple kimse kimsenin dini inancı ya da inançsızlığını sabote edecek ya da kişileri kışkırtacak nitelikte söylemler, başlıklar, bildiriler ve yayın yapamaz. o zaman inanan insan da senin inançsızlığın ile alakalı çelişkileri çıkarır ve sana sunar. bu döngü kısırdır uzar da gider. bu sebeple çok gereksiz polemik ve sorgulamalardır. inanmıyorsan bile etik ahlakın ve kişiliğin çerçevesinde davranamıyorsan kişiliksiz ve ahlaksızsın saygısızsın demektir diyebileceğim kavram kargaşaları.
misal tevbe 5 demiş yazar, bu durumda tevbe 1-2-3-4-5-6... bunlar bir bütün olarak eleştirilmelidir. tek başına birşey anlam ifade etmez. o zaman bu sadece vurun kırın asın kesin demek olur ki, kuran da bir insanı katletmek, tüm insanlığı katletmek demektir diye ibare vardır ve bu bağlamda kuran insan hayatının öneminden ve değerinden bahseder. dinimizde insanlara dinde zorlama olmadığını söyleriz. bu durumda neden yazılmış bu öldürün emri ya da ne derseniz işte ondan... bunu anlamak için kesinlikle sadece tevbe 5 denemez. bu bir bütündür sen kısımlarını alıp çelişki dersen olmaz.
enam 108 - onların, allahı bırakıp tapındıklarına sövmeyin, sonra onlar da haddi aşarak, bilgisizce allah a söverler. böylece her ümmete yaptıklarını süslü gösterdik. sonra dönüşleri ancak rablerinedir. o, yapmakta olduklarını kendilerine bildirecektir.
tevbe 28 - ey iman edenler! allah a ortak koşanlar ancak bir pislikten ibarettir. artık bu yıllarından sonra, mescid-i harama yaklaşmasınlar. eğer yoksulluktan korkarsanız, allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. şüphesiz allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
allahsız, hem sövmeyin diye ahkâm kes ve hem de pislik de!
--spoiler--
"ey insanlar! şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. allah katında en değerli olanınız, o'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. şüphesiz allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır."(hucürât, 49/13)
--spoiler--
2 ayet arasındaki tek fark nedir?
bir allah ki kimseyi kimseden üstün tutmadık diyecek sonra dediğinden dönerek biz aslında israiloğulları'nı üstün tutmuştuk diyecek... Hatta öyle bir şey olacak ki, Türkler'e Muhammed söyledikleriyle ırkçılık yapacaktır...
vehb ibnu münebbih'ten hadis,
--spoiler--
onlar ye'cüc ve me'cüc'ün amca çocuklarıdır zülkarneyn, seddini inşa ettiği zaman, ye cüc ve me'cüc'den bir kısmı gaibdiler, onlar terkedildiler böylece kavimleriyle birlikte (seddin dahiline) giremedilerbu sebeple (terk kökünden olmak üzere) onlara türk denildi.
--spoiler--
buhari-k. cihad 95,96; müslim k. fitan 63,64-66
--spoiler--
siz, ayakları kıldan çarıklı, yüzleri kılıflı kalkanlar gibi kat kat, gözleri keçi pisliği gibi küçük, burunları yassı olan bir kavmle savaşmadıkça kıyamet kopmaz.küçük gözlü, kırmızı yüzlü ve suratları kalın deriden yapılmış kalkanlara benzer türklere (yecuc- mecuce) karşı savaşlar yapmadıkça hüküm günü gelmiş olmayacaktır.
--spoiler--
ve eğer o'nu (kitab'ı), yabancı dil bir kur'ân kılsaydık, mutlaka: o'nun âyetleri açıklanmalı değil miydi? derlerdi. araba yabancı dil mi? de ki: o, âmenû olanlar için hidayet ve şifadır. ve mü'min olmayanların kulaklarında vakra vardır. o (kur'ân), onlara karşı körlüktür (şifa ve hidayet değildir). işte onlara uzak bir yerden seslenilir...
--spoiler--
Kime yabancı? Arapça bana yabancı değilde nedir? Siz Türkçe ezana karşı çıkıyorsunuz ama adamlar kendi milletinin anlaması için indirdiklerini söylüyorlar...
Al-i imran, 97. ayet : "Orada apaçık nişâneler, (ayrıca) ibrahim'in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. "
Görüldüğü gibi Kuran, Kabeyi güvenli bir yer olarak tasvir ediyor. Oysaki Kabenin tarihi bunun tam tersini göstermiştir:
Halife Abdullah Bin Zübeyr, Haccac komutasındaki Emevi ordusu Mekke' yi kuşatınca son çare olarak Kabe' nin içine giriyor. Abdullah Bin Zübeyr' in Kabe' ye sığınmasında Al-i imran Suresi' nin 97. ayetine olan inancının etkisinin olduğunu tahmin etmek zor değil çünkü o bir halife. Ancak Kabe mancınıklarla taşa tutuluyor, hem Kabe yıkılıyor hem de içindeki halife ölüyor. Böylece Al-i imran Suresi' nin 97. ayetindeki iddia asılsız çıkıyor.
kendi okumadan kendi anlamaya çalışmadan duruma göre değerlendirmeden aha açık bulduk diyen saf insan tiplemesinin oluşturduğu algıdır.çok değil ölene kadar beklerseniz anlayacaksınız neyin nolduğunu burada başkalarını dinden döndürerek kazanmaılmak istenen sadece kendi vicdanına artı bir puandır. kopyala yapıştır yapmayınız kendiniz okuyunuz.
