dikkatle okundugunda ne denmek istedigi gayet net anlaşılan ayetlerdir. allah sacınızı örtün, sacınızın bir telini bile göstermeyin vb seyler dememektedir. ziynet yerlerini örtsünler, sehvet uyandıracak sekilde giyinmesinler demekle sacını örtsün demek aynı sey degildir. bu tarz seyleri yorumlarken dikkatli olunması gerekir.
ahzap suresi'ndeki elbiseden kasıt cilbab degildir. ya da tam cevirisi yapılan cilbab degildir. kur'an-ı kerim'in indirildigi dönemde arabistan'da kadınlar bütün vücutlarını örten giysiler giymekteydiler. bundan da mı haberiniz yok? kastedilen budur.
ayrıca bizim dinimizde zorlama, tehdit yoktur! lütfen bunları söylerken daha dikkatli olun. basını örtmeyen cehenneme gider diye gecen bir yer gösterin bana kur'an'dan! yoktur böyle bi şey. kimin nereye gidecegi basına örttügü örtüyle degil vicdanıyla, inancıyla belli olur! ki bu da allah ile kul arasındadır. bırakın cennet cehennem listesi yapmayı!
aklı selim bayanın bu ayetlerden çıkaracağı sonucun: tahrik etmeyecek, mahrem yerlerini göstermeyecek şekilde usturuplu giyinmesi gerektiğini anlaması olmasıdır. ayetlerin herhangi birinden kara çarşafa bürünmenin, yahut saçın tek telini göstermemenin farz olduğunu çıkaran kişi gidip adam gibi dininin gereklerini öğrenmelidir. zaten kur'an bilime de dayalı olarak indirildiğine göre, bir saç telinin karşı cinste şehvet uyandırması saçmalıktır. bir bayanın saç telinden bile cinsel anlamda uyarılan kişinin hormonlarının salgıları hakkında bilimsel bir açıklama mümkün değildir, aksine psikolojik açıdan tedavi edilesidir. bu bakımdan "örtünmek", sadece başı örtmek olarak algılanmamalıdır.
buluğ çağına ulaşmış tüm müslüman hanımların uygulaması allah * tarafından emrolunan ayetlerdir.
bunu inkar eden (müslüman olduğu halde) kafir olur. zaten müslüman değilse allah, kıyamet gününde onlarla ilgili olacakları yine hazreti kur'an'ın mübarek ayetleri ile bizlere aktarmıştır.
işte o ayetler:
1-
"mümin kadınlara da söyle: gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tabi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). ey müminler! hep birden allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz."
(bkz: nur suresi, 31)
görüldüğü gibi örtünmenin ne zaman, ne şekilde, kimlere karşı olacağını yüce rabbimiz detaylı olarak bize anlatmış.
2-
"ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış elbiselerinden (cilbablarından) üzerlerini sıkıca örtsünler! bu, onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. bununla beraber allah, çok bağışlayıcıdır, merhamet edicidir."
(bkz: ahzap suresi, 59)
cilbab'ın tam olarak anlamı ise: baştan aşağı örten çarşaf, ferace, car gibi dış örtüsünün, elbisesinin adı şeklindedir. burada da açık şekilde müslüman kadınların ne şekilde ve nerede örtünmeleri gerektiği bilgisini alıyoruz.
3-
''artık nikah arzuları kalmamış, hayızdan ve evlattan kesilen kadınların. süslerini göstermek ortalıkta dolaşmamaları şartıyla örtülerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. ama saakınmak için titiz davranmaları, onlar için daha hayırlıdır. allah her şeyi işitir, her şeyi bilir.''
(bkz: nur suresi, 61)
yine burada da görüldüğü gibi hangi müslüman kadınların örtünmeme mazeretine sahip olduğu yüce rabbimiz tarafından bizlere bildirilmektedir.
tüm bunlar allah'ın ayetleri, emirleridir. bunlara inanmayanların allah'ın cennetlerine girebilme ihtimalleri yoktur. her insanın gözünün önünden öldüğü saniye örtülen perde alınır. tüm gerçekleri o saniye zaten anlar. böyle bir islami bütünlüğe sahip memlekette doğup da inanmayanlardan olmak allah muhafaza cehennemde daha büyük acılara sebep verebilir. bu yüzden sürekli bu tip yazıları okumak, sıkça tevbe etmek ve bir bilene danışmak gerekmektedir.
unutulmasın ki allah bizim için işleri zorlaştırmıyor, kolaylaştırıyor.
ilâhi bir iş yaptığını sanıp da Allah'a şirk koşanları meydana çıkarmış ayetlerdir. Ulan sen kimsin ki iki-üç ayet yazıp 'bunlara inanmayan cennete gidemez' buyurabiliyorsun ?
okuyan bir müslüman kişiyi, okuduğu saniyeden itibaren sorumlu hale getiren, kamu alanına kapalı olarak hanımları almayanların da kimliklerini ortaya koyan zaman ve mekan ötesi mübarek ayetlerdir.
kuran, kadınların karşı cinsin dikkatini çekecek şekilde giyinmeyi, yürümeyi yasaklar bu ayetlere göre. yani burada emir "kapanmak" değil, erkeklerin ilgisini çekmemek. ikisi arasındaki fark büyüktür.
zaten 3. ayet de bunu tasdik eder nerdeyse. menopoza girmiş kadın için bu emir yoktur. yani emir açıkçası, seksi görünmeyiniz demektedir. üreme yeteneği kaybolmuş kadının, seksi görünmesinde sakınca yoktur. çünkü muhtemel bir ilişki yoluyla, soyu karışacak olan bir çocuk doğma ihtimali yoktur. örtünmenin tek amacı buradan hareketle, zinayı önlemektir. bunu yok çarşaf giy, başörtünün şekli şöyle olsun diye uzatmak kişisel tercihten ötesi değildir.