kuantum mekaniği ve beyin üzerine düşünceler

entry3 galeri0
    1.
  1. biliyoruz ki beynimizin çalışma mekanizması henüz tam anlamıyla çözülebilmiş değil ve beynimiz de her şey gibi "özünde" atomaltı parçacıklardan oluşuyor. diğer taraftan ise kuantum mekaniğinin işleyişi de aynı şekilde bilinmiyor. peki sadece bu bilgi bizi beynimizin kuantum mekaniği ile çalıştığı bilgisine götürür mü? tabii ki hayır.

    ancak şu anki bilimsel yöntemlerle "nasıl oluyor da hayal kurabiliyoruz, aşık oluyoruz, rüyalar görüyoruz ve en önemlisi zeka dediğimiz kavram nasıl meydana geldi ve beynimiz nasıl işliyor?"gibi soruları çözemeyişimiz ve beynin tabiri caiz ise bu "garip" işleyiş tarzının altında yatan mutlak ve açık bir sebep olmalı diyoruz. tabii bunları sorgularken klasik bir biçimde determinist, yani bir neden-sonuç ilişkisi içerisinde düşünüyoruz mutlak bir sonuç arıyoruz. bu tür bir düşünce biçimi de kuantum mekaniğine doğrudan ters bir düşünce. zira kuantum mekaniği determinist düşüncenin aksine olabilirlik dalgaları üzerinden işliyor, en azından şimdilik ona dair bildiğimiz kesin ve tek şey bu.

    matematikte "bulanık mantık"* denen bir kavram vardır. burada bulanık mantık kavramından önce "klasik mantık"* kavramını açıklamamızda fayda var sanırım. şimdi başında 0 ve sonunda 1 yazan bir cetvel hayal edin. mutlak mantığa göre bir şey ya 1'dir ya da 0'dır. yani ya vardır, ya da yoktur. hiçbir şey hiçbir şekilde 1 ile 0 arasında bir değer alamaz. yani bir kahve ya sıcaktır ya da soğuktur. ona ılık demek mutlak mantığın içinde yer almaz çünkü bir karşılığı yoktur. öyle olursa "ılık" kavramı nedir sorusu ortaya çıkar. kısacası göreceli kavramlar mutlak mantık içinde yer almaz.

    bulanık mantığa göre ise, bir şey kesinlikle 1 ya da 0 değildir ve arada bir değer de alabilir. az önce verdiğim kahve örneğine geri dönelim. bulanık mantığa göre bir kahve ılık olabilir. tabii bana göre ılık olan kahve sana göre sıcak ya da soğuk da olabilir. yani "doğru" dediğimiz kavram değişkendir ve aynı anda birden fazla değere sahip olabilir. bu da bizi kuantumun dünyasına, yani şeylerin aynı anda var olup aynı anda yok olduğu bir gerçekliğe götürüyor. bu dünya apayrı bir dünya o yüzden buna şu an hiç girmiyorum. örneklerle devam edelim. aşık olduğumuzda nasıl bir hisse kapıldığımız tam olarak açıklayamıyoruz ya da herkese göre bunun farklı bir anlamı var. yani hiçbir şekilde bir kişiye tam olarak şu oranda aşığım diyemiyoruz. dolayısıyla bir mutlaklık yok. başka bir örnekte, hepimiz hayal kurmayı severiz. hayalgücü geniş insanlar oturduğu yerden dünyanın herhangi bir yerine kendini götürebilir. kişi fiziken oturduğu yerdedir ancak beyin olarak her an her yerde aynı anda bulunabilir. peki böyle bir hayali kurma nasıl oluyor? bu konuda örnekler daha da fazla çoğaltılabilir ancak özünde anlıyoruz ki tüm bunların nasıl gerçekleştiğine dair bilgimizin olmadığı bir gerçek. bulanık mantığın nasıl çalıştığını daha iyi anlamak adına onu bir kaç örnekle görselleştirelim:

    http://www.bulanikmantik.com/images/image-2.jpg
    https://upload.wikimedia....ic_temperature_en.svg.png

    zeka kavramına gelelim. zekayı meydana getiren şey nedir sorusunun cevabı gerçekten büyük önem taşıyor. nasıl oluyor da düşünebiliyoruz? kuantum mekaniği? olabilir. peki beynimizin karmaşık yapısını mutlak mantık ve determinist düşünce biçimiyle çözemeyişimiz, bir ihtimal beynimizin bulanık mantık ile çalıştığını mı bize gösterir? kesinlikle öyle. yalnız bununla da bitmiyor. daha doğrusunu söylemek gerekirse beynimiz bulanık mantığı kullanarak onun da ötesinde bir mekanik ile işleyiş tarzına sahip. beynimizin bulanık mantık ile çalıştığı gerçeği bilimsel bir gerçektir ve buradan yola çıkarak kuantum mekaniği ile bulanık mantığı bir araya getirme başarılır ise belki de bazı şeyleri anlama bakımından biraz daha yol katedilebilir. tabii bunun için bilimin öncelikle henüz bebeklik aşamasında olduğu kuantum mekaniğini fazlasıyla anlaması gerek. bu konuda kuantum bilgisayarı yüksek ihtimalle bilime yol gösterici olacak. kuantum bilgisayarları da apayrı bir başlıkta incelenmesi gereken bir konu o yüzden ona da şimdilik girmiyorum.

    peki kuantum mekaniğinin çözülmesiyle birlikte her şey tamamen açıklanmış olup fiziğin ve her şeyin sonuna mı gelmiş olacağız? kişisel fikrime göre böyle olmayacak. bence kuantum mekaniğinin ötesinde başka mekanikler ve fizikler mevcut ve bunları zamanla öğreneceğiz.

    özetlemek gerekirse beyin, bulanık mantık ve kuantum mekaniği üçlüsü üzerinde durulması gereken bir şey. çünkü evrenin başlangıcında olduğu gibi, beynimizde dendrit ve sinaps seviyelerinde de belirli zaman aralıklarının altında neler olup bittiğini henüz bilmiyoruz. tek başına klasik fizik ve mantıkla da bunu açıklamak mümkün değil. bu anlattıklarım gerçekten çok uzun ve geniş bir konu ama bu yazıyı da bir şekilde bitirmek gerek. bu yazdıklarım beyin ve kuantum dünyasının ilişkisi hakkında iğne ucu kadar büyüklükte bile olmayan basit bilgiler ve naçizane düşüncelerdi. merak edenler olursa hakkında ayrıca kendi başına bir araştırma yapabilir.
    8 ...
  2. 2.
  3. beyin, bulanık mantık ve kuantum mekaniği üçlüsü yerine agm üçlüsü hakkında muhabbet açaydın buralar dolar taşardı. mamafih bu başlığa gelen olmaz. olsa da tek tük.
    sebebi ise sadece cinsel açlık çeken insanların çokluğu değil, eğitim sistemimizin gülünçlüğü, basitliğidir. toplumsal sistemde de ciddi yalpalamanın olduğu bir ülkede bilimsel konulardan bahsetmenin zorluğu yürek burkan, surata konmuş okkalı tokat gibi ifşa oluverir.
    ama yine de sözlük adına mutluluk verici özel başlıklardan bir tanesi.

    kuantum hakkındaki bilgim kişisel gelişimcilerin son yıllarda diline doladığı kuantum düşünce tekniği hakkında ettikleri laflardan ibaret. ama çok derin bir mevzu onu biliyorum.

    geleceğe yönelik olmasını istediğin şeyler hakkında hayaller sesler ve düşünme odaklı düşünme biçimi.

    beyin ise, hepimizde olup, çoğumuzda statik hareketleri gerçekleştirmesi dışında bir misyon yüklenmeyen zavallı bir organımızdır.
    3 ...
  4. 3.
  5. güzel konu ama bu saat itibariyle okumadım.

    (bkz: walter bishop)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük