bir nedeni olanlardır! hani vardır ya, her şeyin bir nedeni vardır felsefesi! işte o nedendir kendilerini kravatla asmalarının!
belki de nedensizlikten çıldırıp da asmışlardır kendilerini!
en kötüsü budur işte!
kişinin varlığına nedensizlikten çıldırması! kimse anlamaz! anlayamaz! ruha giydirilen her şey yakışı olmaz! eğreti durur hayat, kişinin bedeninde! eğreti durur yaşam, kişinin varlığına nedensizliği yanında!
yakışmaz hiçbir şey! ya bol gelir ya da dar!
tüm dinsel, sosyal normalar-formlar sırıtır! dişlerini göstere göstere! birincilikle bitirilen okulun diploması bir gece yakılır! okulun duvarına işenilir! sonra bir parka gidilir! saatlerce ağlanılır! sokak köpekleri etrafı sardığında, bir park lambasına kravat bağlanılır! ve denenir!
dayandırmaz medeniyetin yuları, hayal kırıklıklarıyla dolu bir bedenin ve ruhun ağırlığını! düşülür! yere! gün ağarıncaya kadar ağlanılır! üç-beş akşamdan kalma sayesinde yorgun beden en yakın hastaneye götürülür! ötenazi istenir devletten! kimse anlamaz-anlaymaz ölümü neden bu kadar istediklerini! aynı cevap gelir yetkili mercilerden:
yine aynı cevap geldiğinde, karar verilir! en zor intihar stili denenecektir! doğanın yetmiş yılda büyüttüğü organizmayı yedi saniyede öldürmesine gıcıklık olsun diye:
