-gıcırdayan kapı sesleri. -katilin uzun uğraşlar sonucu yakaladığı esas kisiyi öldürmeyip rehin alıp bir yere kilitlemesi. -polisin hep olay bittikten sonra ortaya çıkması.
her yerde paranormal olaylar dönmesine rağmen hiç sallamadan banyoya giren yalnız ve güzel kız,
ıssız bir yolda tabelasında yanıp sönen ışık bulunan bir motel,
salak saçma cinli perili her olay hakkında bilgisi olan görmüş geçirmiş bir teyze,
sürekli anlamsız espriler yapıp kızların gözüne girmeye çalışan bir nerd...
Korku filmlerinde yönetmen rengi ve dekoru bilinçli olarak türlü aşırılıklara ve yapaylıklara kaçarak bozar ve bunlardan rahatsız edici, rüyavari bir kontrast, özgün ve etkili bir estetik çıkarabilmeyi başarır. Filmde müziğe çok önem verir, başrol oyuncularını tanınmamış ve deneyimsiz olanlar arasından seçer. Olayları katilin gözü ve bakış açısından aktarır, bu da izleyicinin kendini daha kolay özdeşleştirmesini sağlar.
şişko gözlüklü çocuk , marş basmayan araba , sahipsiz bir eve " merhaba " diyerek giren amerikalı genç , çalışmayan telefon , yağmurlu ve gök gürültülü hava , aniden çıkan jumpscare tarzı yaratık veya insan , tutukluk yapan tabanca genellikle filmin sonunda da 1 tane kız kurtulur meğer sevgilisi ölmüştür falan.
sağ gösterip sol vurmak . şöyle ki her şey başroldeki kızın başına gelir onun dışında herkes olası suçludur . ama bir de bakmışsınız kız şizofren . her şey aslında onun başının altından çıkmış . ki bu durum arkadaş ortamında dalga konusu da olur .
bi süre sonra korku filmi izlerken
-ben biliyorum ama ya bu kesin şizofren ;
gibi kurgu ötesi bilmişlikler taslarken buluverirsiniz kendinizi . (bkz: swh)