Çoğu kalitesiz korku filminde karşılaşabileceğimiz, hatta filmin kalitesizliğinin başlıca nedenlerinden olan klişelerdir.
- Bir grup gencin ıssız ve muhtemelen korkunç hikayelere ev sahipliği yapmış bir ormanda kamp yapması
- çiftlerin öpüşürken korkunç yaratıklarla karşılaşması
- Kapının gıcırdaması ya da kapıların ani ve kendiliğinden açılması/kapanması
- Genç kızların illa ki her kaçışta aptalca davranması, ayakları takılıp düşmesi
- Giderek yükselen ya da aniden duyulan fon müzikleri
- meraklı insanların kendileriyle hiç alakası olmayan yerlere (mesela bir köşke, malikaneye vs.) girmesi, evi tarayıp nerede kötü/korkunç şey varsa bulup olay yaratması
film karakterlerinin esrarengiz yerleri keşfedebilmek için, action aramaları ve her şeye burnunu sokmaları. ulan kimsesiz terk edilmiş ev belki, neden içeri girip de, kimse yok mu, merhaba sesimi duyan var mı dersin denyo.
en sessiz olunması gereken yerde ses yapılıp saklanılan yerin belli edilmesi ve sonra saklandıkları şeyin ya da kişinin oraya doğru yavaşça gelmesidir, sadece yaklaşan kişi gosterilir ve varıp baktığında oradan kaçmış olurlar ve bizlere bir sürelik gerilim sağlarlar.
banyoda aynalı dolabın içinden ilacını almak için kapağını açarsın. ilacını alıp o aynalı kapağı kapattığın gibi aynadan tam arkandaki hilkat garibesini görürsün ve karakter dahil herkes foraaa..
filmin sonuna kadar ağzı yüzü yamulup tüm arkadaşlarının ölümünü izlerken tavşana dönen kız filmin sonunda katili yada yaratığı öldürmek için tatar ramazandan daha cesurlaşır.
bütün evi hayaletler bastı, katiller koridorda elinde testere geziyor ama çocuklar yinede odalarında yanlız ve karanlıkta uyumaya gönderiliyor. biz olsak evcek dayılara yatıya gideriz.
(bkz: radyasyondan koşarak kaçan türk)