- haftasonu kaçamağı için çiftlik evine giden sevgililerin ölmeden önce doyasıya vuruşması.
- ağlayarak kaçan güzel kızın en vahşi biçimde can vermesi.
kahramanımız bir ses duyar ve sesin geldiği odaya yönelir kapıyı açar ve içerisi boştur, gerilim müziği de buna göre rahatlamış bir duruma geçer sonra kahramanımız arkasına döner ve katil kesinlikle oradadır. veya işin daha da bokunu çıkarıp seyirciyi daha da ters köşeye yatırmak istenirse kahramanımız arkasına döner ve kimse yoktur sonra tekrar odaya bakar ve katil oradadır. buradan çıkarılacak ders "sesin geldiği yere gitme, gidersen de arkana dönme" dir.
oyuncunun duşa girmesi ve ardından gelişen banyoda bıçaklanma sahnesi.
tarihte ilk kez banyoda bıçaklanma sahnesi alfred hitchcock tarafından pyscho adlı filmde yapılmışır efenim..*
gıcırdayan bir kapı ve açık bir pencereden içeri dolan, bu kapıyı açıp kapayan bir rüzgar (tabi rüzgarın da esinti sesi duyulur... uuuwww diye.) nerden geldiği bir türlü anlaşılmayan bir ayak sesi de bu sesler topluluğuna katılır ve böylece korkunçluğu içinde barındıran bir orkstra oluşur. gel de korkma bu orkestradan.
1.katil olanlar genellikle zeki ve çok soğuk kanlıdır.
2.kan akarken siyaha çalan bir renk ile akar.
3.genellikle hava pusludur.
3.kurbanlar bağırsalar bile sesini duyuramazlar.
4.ne zaman yola çıkılsa kötü bir şey olur.
ve sonuncusu
için korku filminin korkulan kişi değil cansız birşeyse herzaman korkunç bir görüntüye sahiptir ve içinden garip sesler gelir.
-Kurbanların cep telefonları gerektiği anda ya çekmez ya da şarjı biter!
-Kurban katilden kaçarken arabaya biner. Ama nedense araç bir türlü çalışmaz! Ya da son anda çalışır ama iş işten geçmiştir.
-Kurbanlarda gereksiz ve anlamsız bir merak vardır. O merak sonucunda mutlaka ölürler.
-Katil kesinlikle ilk seferde ölmez. Ne kadar yaralansa da ayağa kalkacak gücü kendisinde bulur!
-iyi adam eşek sudan gelinceye kadar dayak yer ama ne yapıp edip kötü adamı döver!
-Kurban, katilden ya da canavardan kaçarken mutlaka birkaç kez tökezleyip düşer.
-Katil, kurbana doğru silahını uzatmıştır, öldürmek için tetiği çekmesi yeter ama nedense konuşmaya başlarlar ve kurban kurtulur!
-ilk önce hep şişman ve gözlüklü olanlar ölür.
-ihtiyaç olduğunda ya polis hiç gelmez ya da iş işten geçtikten sonra ortaya çıkar.
-Katilin ortaya çıkacağı sahne müziklerden çok rahat anlaşılabilir.
-Kötü bir şeyler olacağı zaman, elektrik ya tamamen kesilir ya da gidip gelmektedir.
-Telefon ihtiyacı olduğunda hatlar mutlaka kesiktir.
-Testereli katilin kestiği kurbandan o kadar çok kan fışkırır ki insan vücudundaki kan miktarından fazladır.
-Kurban katilden kaçarken karanlık bir yere girer ve aniden omzuna bir el dokunur.
-Kurban, arabalı katilden kaçarken nedense yoldan hiç ayrılmaz ve ne yapar eder kendini ezdirir!
-En olmadık yerde ya el fenerinin pili biter, ya bir rüzgar mumu söndürür ya da meşale suya düşer!
-Kurbanlar nedense her zamanki yollarından değil de kestirmeden gitmeye kalkarlar ve başlarına gelmedik kalmaz.
-Filmde bir kişi gruptan birkaç dakikalığına bile olsa ayrılsa mutlaka ölür.
-Banyoda aynaya bakan kurban gözünü birkaç saniyeliğine başka yere çevirip tekrar aynaya baktığında katil arkasındadır!
-Kurbanlar normalde girilmemesi gereken, birilerinin onları rahatça öldürebileceği kuytu sessiz yerlere girerler. Ve bunu genellikle kimseyi çağırmadan tek başlarına yaparlar!
-iyi adamımız silahındaki bütün mermileri bir tane kalıncaya kadar hoyratça harcar. Filmin sonuna kadar tek kurşunlar idare etmek zorundadır!
-Zombili, vampirli filmlerde bir karakter mutlaka ısırılır, ancak diğer karakterker ona acıdıkları için onu öldüremezler. Ama ısırılan kişi zombi yada vampir olup birilerini katlettikten sonra öldürülür.
-Genellikle karanlık bir yerde ilerleyen karakterler korkularını yenmek için kendi kendine yüksek sesle şarkı söylerler, ki katil yerlerini daha rahat bulsun!
-Kurban katilin nerede olduğunu hiçbir zaman bilemez ama katil eliyle koymuş gibi kurbanları bulur.
neyse bu kadar yeterli.
ek: şunu eklemez isek olmaz;
-Esas oğlan ile kız ne kadar zor durumda olsalar da mutlaka öpüşürler ya da sevişirler!
güzel kız*, yakışıklı oğlan, zeki adam*, akıl hastası*, küçük çocuk(erkekse düz taranmış sarı veya kumral saçları vardır, keten ceket giyer, kız ise beyaz bi elbisesi ve elinde oyuncağı vardır.), çok neşeli fakat çok kötü çocukluk geçirmiş bi kişi**, çok konuşan zenci*.
geneli budur efenim bazı karakterler aynı anda birden fazla özelliğe sahip olabilir. ve bu zahti muhteremler birbirini tanımaz, kader onları bir araya getirmiştir.
tüm aptal arkadaşların toplanıp bir arada geziye, pikniğe vb. yere gitmesi. nedense başroldeki çıtır erkek arkadaşını ölü olarak bulur ve inadına (ya rabbi ne aşk öyle) eline balta vb. şeyler alıp adamı, yaratığı öldürmeye çalışır...
