alaattin tepesi diye tepeleri var bunların şehrin ortasında sik gibi duruyor. arazi sağa sola 360 derece dümdüz olduğundan sanırım yapay olarak yapılmış bir tepe bu. hangi manyak bilmiyorum bildiğin toprağı yığmış. üstüne de bir adet orduevi 3-5 çay bahçesi olmazsa olmaz havuz falan koymuşlar iç anadolu malları. öyle işte.
kulesite diye bir alışveriş merkezi var. imdi müslüman olduklarından bunlar adını kule-city koymamak için direnip bu adı koymuşlar mallar.
içerde de bir şey yok pek. bildiğin alış veriş merkezi. sikko bi mekan. kızların hepsinin istisnasız çirkin olduğunu test etmek için super bir yer olması dışında pek bir sike yaramaz bu da.
fırın kebabı diye bir şey var bu orta anadolu ovalı mallarının tükettiği. hacı şükrü diye bir adam bulduğunu iddia ediyor ama sanırım bu hacı şükrü bir tarihte egeye gitmiş sonra gelmiş bunu yapıp yutturmuş bu mallara. egede yüzyıllardır sura adı ile tüketilen yemek bu çünkü.
bana iki gün falan anlattılar en sonunda gittik. saat 13 dedin mi bitiyormuş. bu mallar bunu sabah kahvaltısı diye yiyor. hacı şükrü iyi sikmiş bunları.
meram bağları diye bir tepe var burada, bağ falan yok. zengin mallar fakir mallardan ayrı evler yaptırmışlar oturuyorlar. tamamen köylü kitschliği ile dopdolu garip 3 katlı evler villar var. biraz düşünüp sıçsan aynını yapabilirsin. ortasından bir dere geçiyor derenin iki yanında ahşap oturma yerleri var. ne yapalım desen hemen merama gidelim diyorlar. alkol yok tabi çay var. türk kahvesi var onda bile sakızlı falan kahve yok. hep mal mal ovalı işleri işte
nalçacılar diye bi cadde var. bu caddede de nişantaşı sokak var. ya da birisi mahalle diğeri cadde olabilir hatırlayamadım. neyse bu malların hepsi bu nişantaşını istanbul nişantaşı zannediyor/benzediğini sanıyor.
evladım geniş cadde yapıp yanına da 10-12 katlı apartman yapınca olup bitmiyor işte.
bi de bu salak cadde üzerinde herhalde 15-20 tane avize satan dükkan var ama hepsinde aynı avizeler var.
