türkiye şehirleri içinde, avrupa şehirleri ayarında düzgün bir altyapı ve görünüme sahip belki de tek şehir olması... istanbul, ankara, izmir, bursa, samsun ve adana'ya bakıyorum da, hiçbiri bunca derli toplu değil...
o beyaz tebeşir gibi şeker. iç yakıcı ama güzel.
edit: anlamadığım sanırım sırf eksi vermek için eksi veriyosun sen. seri oy veren şahsiyeti buldum ahada bu !
etli ekmek diye bir şeyleri var bunların. her sene iki kere gidip 10ar gün kalıyorum genelde de kime gitsem bundan dayıyorlar önüme. ben bu kadar salakça bir iş hayatımda görmedim. 1,5 metre ama pek bir ince bir şey. tadı da yok. pide gibi falan da değil.
batırık diye bir şey var. bol bulgur içine su döküp biraz da domates atıyorlar. bütün gün yiyorlar. amına koyayım. sanırım ovalı olmanın getirisi bu sürekli bulgur olayı. soğuk soğuk içiyorlar. bildiğin soğuk çorba. içine haşlanmış lahana atıp yiyeni de var. komik işte. tadı iğrenç. susuz yapılanı da var. etsiz pembe çiğköfte.
Aniden değişen havası. Lan bir bakıyorsun cıvıl cıvıl güneşli, on dakika sonra yağmur yağıyor, yarım saat bir saat sonra gene güneş. Hasta eder lan bu Konya bizi.
Hee bir de kızlar çok kezban amk. Ne bileyim 5-6 ay oldu geleli ama kızların çoğunda kendini beğenmişlik görüyorum.
Dur dur bitmedi. Adres sorduğun çoğu vatandaş sana garip gözle bakıyor. Hem de çok garip. Çoğu kişi adresi bilir ama nedense uğraşmaz, tenezzül etmez söylemeye. Nereden mi anladım? Lan esnafa sordum "tütüncüler sokağı nerede" diye. Bilmiyorum dedi başkasından öğrendim, o sorduğum esnafın dükkanının tam arkasında. Söylesen ne olur lan.
Son olarak çok içici var ulan.
bunlarda ısrarla bir bahçe olayı var. 10metreye 10 metre toprak parçası olsa bile alıp ekip biçmeye çalışıyorlar. elma salatalık domates ekip sene de iki kez toplayıp yiyip mutlu oluyorlar dangalaklar.
bir tanesini de görmedim arkadaş şöyle "bizim bahçe var küçük de ev yaptık alalım etimizi rakımızı iki de karı kapalım sabaha kadar sikerük" diyen. hadi ok karı olmasın da mangalda keçi eti ve rakısız bahçeyi götüne mi sokucan neye yarar.
