kimilerinin başarısız bulduğu hitabet yöntemlerinden birisidir. mesela devlet bahçeli bunu hiç sektirmeden yapar ve çok da eleştirilir.
ben dinlediğim konuşmacının kağıttan okumasını her zaman tercih etmiş biriyim. konuşma kağıttan okunuyorsa,
-ne söylenilmek istendiği
-nasıl söylenmesi gerektiği
-konu hakkındaki kaynaklar ve iddialar
-verilecek cevaplardaki detaylar
vb. bilgiler en az bir kaç defa gözden geçirilmiş demektir. dolayısıyla bu konuşmacının, ilgili konu hakkında çalıştığını, unutma ve hafıza eksikliğinden korunduğunu, kasıtlı olarak yapmazsa dinleyiciye yanlış bilgi aktarmadığını gösterir.
insanlar, dinlerken "gaz" arıyorlarsa kağıttan okunan konuşmalarda bu gazı bulamazlar.
yazı, şuurdur.
(iş bu yazı devlet bahçeli özelinde genel olarak kaleme alınmış şahsi tercihleri yansıtır.)
(bkz: devlet bahçeli)
edit: her gördüğümde vurgusuz ve donuk ses tonuyla hazırlanan metnini kafasını kaldırmadan satırı satırına okuyan biridir bahçeli.
çok seviyorum arkadaş ben öyle insanları. hani böyle bir konferansa gidersiniz, konuşmacı gelir kürsüye, selam sabah faslından sonra kafasını eğer önüne önceden kalbi kadar temiz olan o beyaz sayfalara yazdıklarını okur babam okur. işte seviyorum ben öyle insanları.
konuşmanın etkileyiciliğini azaltmaktır. kişi konuşmayı kağıttan okuyacağı zamanı ve enerjiyi ses tonlamaları, vurguyu ayarlamaya ayırırsa dinleyiciyi daha bir etkileyebilir. *
hazırlanmış, planlı bir yazıyı kağıttan okuma durumudur. birçok siyasetçinin yaptığı eylemdir. okul törenleri, resmi törenler vs. birçok yerde rastlanılabilir.