savaş uçaklarımız ırak'ı bombalıyor.
iran'la suriye yüzünden sürekli birbirimizi tehdit ediyoruz.
suriye'ye mübarek ramazanı atlatalım zaten gireceğiz hayırlısıyla.
yunanistan, ona da saldırmayalım diye korkudan etrafını hendeklerle çevirip 2011 yılında kendini kilitledi.
bulgaristan'da her hafta cuma namazları basılıyor, türk karşıtı yürüyüşler yapılıp türkiye'ye lanet ediliyor.
ermenistan'la zaten açık sınır kapımız yok.
azerbaycan'a sıra gelse bir kaşık suda boğacağız da sıra bir türlü gelmiyor.
bunun dışında israil, mısır, somali, libya, suudi arabistan ve daha birçok deniz aşırı ülkeyle sürekli restleşiyoruz.
sıfır sorun politikası mı dünya savaşı denemesi mi belli değil.
Bu politika Akp'nin olmaktan ziyade Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun savunduğu bir politikadır. Bugün varolan duruma baktığımızda da bu gayet iyi işlemiştir aslında. işbaşı yaptığında hayalperestlikle suçlanan Davutoğlu'nun bu planı, ayakları yere basmaya başlayınca baya bir şaşırtmıştı.
Not : akp'li değilim.
zaten asla dostumuz olmayan iran'ın bu konuyla pek alakası yoktur. yıllardır ortadoğuda tek güç olmaya çalışan, bunun içinde başta israil ve türkiye'yi indirme planları yapan şeriatçı humeynilerin her zaman yaptıkları şeylerdir.
dini ön planda tutan kaç ülke böyle şerefsizlik yapmamış ki? hele müslümanlar. daha dün biz suriye ve iran başkanlarını nasıl ağırladık. nasıl dosttuk. şimdi suçumuz bile yokken olanlara bakın.
ağızlarına yüzlerine bulaştırdıkları politikadır. nato görevlisi bir hükümet asla bağımsız ülkelerle sorunsuz ilişkiler kuramaz. adam akıllı komşumuz kalmadı, müslüman dediğiniz suriye ve iran bile artık bizi vurmakla tehdit ediyor.