komünistlere göre, zaten karı koca düşüncesi sahiplenmenin bir türevi olduğundan ötürü yanlıştır. Komünistler o açıdan evliliği ve aile kurumuna sıcak bakmazlar. Bu bağlamda, komünistlerin zaten karısı da olmayacağı için paylaşacak bir şeyi de yoktur.
Bu dünyada herkes birbiri ile özgürce sikişecek kimse kimseyi kıskanmayacaktır. Bu durumda çoluk çocuğun kimden olduğu da önemsenmeyeceği için, bütün mal mülk komünal olarak ortak paylaşılacaktır. Anaerkil sistemle yönetilen bir dünya düzeni kurulacağı için, erkeklerin zaten ne kadını ne de çocuğu sahiplenme gibi bir hakkı olmayacaktır.
komünistler işi yine küçük emraha vurup "siz kadınları üretim aracı olarak görüyorsunuz hyaa" diye muhabbete giriyorlar. kadın elbette bir üretim aracıdır. doğanın üretim aracıdır. kadınlara çocuk sahibi olmayı kötüleyen, çocuğa bakmayı, çocuk emzirmeyi kötüleyen bir anlayıştan başka ne bekleyebilirsiniz ki? işçilere işten nefret etmeyi, çocuklara büyüklerinden nefret etmeyi, kadınlara da annelikten nefret etmeyi aşıladılar. bunları "burjuva safsatası" olarak geçiştirdiler. işin aslı burjuvazi falan değildir. gerçek şudur ki, aile kavramı, karı koca kavramı, ve çocukların anne babasını tarafından sahiplenerek büyümesi, komünizmin önündeki en büyük engellerden biridir. gerçek amaçlarınızı, şatafatlı anekdotların arkasına saklayarak hiç bir şey elde edemezsiniz komünitler.
çocuklar bunu daha önce anlattık. bunu entrylerle anlattık, bakınızlarla anlattık. yeri geldi zall' la anlattık.
bakın bir kez daha anlatıyorum.
--spoiler--
marx manifestoda şöyle değinir meseleye,
"aile ve eğitim konusundaki, ana-baba ile çocuk arasındaki kutsal ilişki konusundaki burjuva safsataları, proleterler arasındaki tüm aile bağları modern sanayiin etkisiyle parçalandıkça, ve bunların çocukları basit ticaret nesneleri ve iş araçları haline geldikçe daha da iğrençleşiyor.
ama siz komünistler, kadınların ortaklığını getirmek istiyorsunuz, diye bağırıyor tüm burjuvazi bir ağızdan.
burjuva, karısını, salt bir üretim aracı olarak görüyor. üretim araçlarının ortaklaşa kullanılacağını duyuyor ve, doğal olarak, ortaklaşa olma yazgısından kadınların da aynı şekilde paylarına düşeni alacaklarından başka bir sonuça varamıyor.
hedeflenen gerçek noktanın, kadınların salt üretim araçları olma durumuna son vermek olduğunu aklına bile getirmiyor.
kaldı ki, burjuvalarımızın sözümona komünistler tarafından açıkça ve resmen yerleştirilecek olan kadınların ortaklaşalığı karşısında gösterdikleri erdemli öfkeden daha gülünç hiç bir şey olamaz. komünistlerin kadınların ortaklaşalığını getirmelerine gerek yoktur; bu, çok eski zamanlardan beri zaten var.
burjuvalarımız, kendi proleterlerinin karılarını ve kızlarını ellerinin altında bulundurmakla yetinmiyorlar ve resmi fuhşu bir yana bırakırsak, birbirlerinin karılarını baştan çıkarmaktan büyük zevk duyuyorlar.
burjuva evliliği, gerçekte, evli kadınlarda ortaklık sistemidir, ve dolayısıyla komünistler, olsa olsa, kadınların ikiyüzlüce gizlenmiş ortaklaşalığı yerine açıkça yasalaştırılmış olanını getirmeyi istemekle suçlanabilirler. zaten, apaçıktır ki, bugünkü üretim biçiminin kalkmasıyla birlikte, bu sistemden çıkan kadınların ortaklaşalığı da, yani resmi ve özel fuhuş da kalkacaktır."
buraya dikkat,
"burjuva, karısını, salt bir üretim aracı olarak görüyor. üretim araçlarının ortaklaşa kullanılacağını duyuyor ve, doğal olarak, ortaklaşa olma yazgısından kadınların da aynı şekilde paylarına düşeni alacaklarından başka bir sonuca varamıyor."
okuduğumuzu anlayalım lütfen. böyle bir ders vardı değil mi? gerekliymiş meğer. evet kapitalist sistemde üstü örtük neler yapılmıyor ha. para karşılığı karısını satan adam dahi vardır. ah o para ve ticaret... ama içinde yaşamadığımız bir sisteme ve hatta hiç incelemediğiniz bir sisteme bok atmak en büyük becerimizdir.
--spoiler--
komünistlere karşı klişe önyargılardandır. sovyet rusya'ya yönelik kapının önündeki bir direkte bi şapka asılıysa bil ki karın bi adamla birliktedir, biraz gez, öyle gel şeklinde de bi şehir efsanesi vardır hatta. buraya kadar her şey alışılagelmiş. ama '' kadın paylaşmak '' kısmını biraz eşitlemeye çalışıp, olayı daha ender bi açıdan görüp renklendirmek için şu sorunun üzerine de düşünülsün isterim : mesela komünizm gelirse kocalar da paylaşılabiliniyor mu ?
müslüman aptalları kandırmak için uydurulmuş bir palavradır. şimdi bunları korkutmak kolay olduğu için bu yola başvuruyor. komünizm gelse kan gövdeyi götürür de gram ses çıkmaz, vahşet zaten sıradan kendilerine göre normal bir eylem ama bakire kız kalmayacak de ülke ayağı kalkar. karını paylaşacaksın da bunu üst bir yorumudur. her şeye vajina üzerinden bakan islamın komünizm gibi koca ideoloji de ama karımı kim sikecek gibi bakması pek anlaşılmaz durum değildir.
Komünizm denen illet (evet illet) ahlaki değerleri yok saydığı için, böyle bir durum muhtemeldir. Tabii komünist sever arkadaşlar kuzey korede paylaşabilirler doya doya(!).
Can Dündar i komünist olarak belirtildiğini gördüğüm mevzu. Can Dündar bal gibide kapitalisttir. Onun o komünistliği parayı görmeden öncedir. Yaşam standardı kişi başına düşen milli gelırın üzerinde olupta komünist geçinene ben daha rastlamadım. Can Dündar komünist değildir yav, solcudur solcu. Hani şu din karşıtı olanların dünya görüşü.
Ulan zaten bacımızı anamızı kızımızı ulu orta beceriyorlar taciz ediyorlar tecavuz ediyorlar.Bir şeyler gelse ne olcak gelmese ne olcak?Adam olun yeter ki.
Nazım Hikmet Şeyh Bedrettin Destanı'nda kısaca özetlediği gibi: "Yarin yanağından gayri her yerde her şeyde hep beraber diyebilmek"tir sosyalizm.
muhafazakar ve saf bir toplumu kurtuluşuna gidecek yoldan uzaklaştırmak, soğutmak ve hatta düşman etmek için sömürücü sınıfların elindeki en iyi silahlar din ve namus üzerine kurulu yalanlardır.
