varlığıyla; che' nin efsane olma amacıyla halkları sömürdüğünü(!) öğrendiğimiz saraydır. pardon intihar ettiğini. yok yahu, mevkisini beğenmemiş, ondan devrimi kullanmış. devrimi tüketmiş ya da. komünizm satmış zengin olmuş işte che. özentileri için yaşamını feda etmiş che' nin enfes evi vardı işte ordan biliyorum. 39 yıl daha kral gibi yaşamak varken, 39 yaşında dağ başında ölmeyi seçmiş doktor adam.
bu saatten sonra james cameron' a yaratıcılık adına ödül veren hollywood' un kalıbına tükürürler. bildiğin yazık ve ziyan. bu denli isim ve iktidar hırsıyla yanıp tutuşan gözü kara ileri görüşlü adam, fidel' i de çiğnerdi, küba' yı da. sen neyi anlatma derdindesin?
fethullah gülen' in pensilvanya' daki sarayıyla kıyaslanabilecek saraydır. kimseyi haklı çıkarma amacında değilim. sadece ortadaki büyük çelişkiden dem vurmak istedim.
nicolae ceausescu'nun sonunu hazırlayan saray.
yapımında yüklüce harcamalar yapılmış ve bu harcamalar romanya ekonomisinin belini epeyce bükmüştür.
ha bir de eşi elena ceausescu'nun da onbinlerce çift ayakkabısı vardı, duyurulur.
bir komünistten yola çıkarak komünizmle ilgili genellemelere gidilecek ise;
dünyanın en zengin devlet adamları arasında gösterilen bir dayı ki başbakan da olur kendisi ve çocuğu da kaptan ı deryalardan biridir. diğer noktada çocuğu 18 yaşında şirket sahibi olan reis i cumhur bir amcadan filan yola çıkarım, laik demokratik ve ukuk devlet modelini alaşağı ederim.
ama etmiyorum, niye mi çünkü halk seçti kendilerini ve onlara herşey mübah..
büyük ihtimalle suyu ve elektriği olmayan saraycıktır, mazlumdur, ezilmiştir. önce mücahit takılıp da sonra müteahhit olanlar gibilerin emekçi parasıyla, binbir zorlukla, halkı(!) için inşaa ettiği saraycıktır.